-XIV-

24 2 4
                                    

"Yani bu sefer kesin bitti öyle mi?" diyor Lynn.

"Galiba öyle" dudaklarımı birine bastırıp gülümsüyorum. "İyi olmuş diyeceksin değil mi?"

Lynn ayaklarının ucuna bakıp düşünüyor. Hemen onaylamamasından huylanıyorum.

"Mar ve Uri olsa tokalaşma ve sırta vurma merasimi çoktan başlamış olurdu" diyorum.

Hakikaten öyle. Beni biraz olsun tanıdıklarını sandığım arkadaşlarım, "hıyarlık yapmış" erkek arkadaşına öfkeli bir beni hiç yadırgamamışlardı. Uri ve Mar, bu konu ile ilgili esprilerini de esirgememişlerdi. Yalnızca Lynn bu konuda sessiz kalmıştı. Diğer ikisinin esprilerine gülüyor olsam bile Lynn'in tavrı hoşuma gitmişti. Ama bu, o zamandı. Rol yaptığım zamandı. Şimdiyse rol yapmıyordum ve verdiğim kararın doğru olduğunu söylemesine ihtiyacım vardı. Hatta bunu, en çok da Lynn'in söylemesine ihtiyacım vardı.

"Bugün Eric ile buluşuyorum" diyorum gözlerimi kan kırmızısına boyadığım tırnaklarıma dikerek.

"Hadi oradan!"

"Gerçekten"

"Ben mi yanlış anladım yoksa şu liderimiz olan Eric'ten mi bahsediyoruz" diyor "Hani şu en manyağı?"

"Ta kendisi"

"Vay anasını!" diyor Lynn

"Kesinlikle vay anasını" diye mırıldanıyorum dalgın dalgın önüme bakarken.

"Nasıl oldu bu?" diyor. "Yani Peter'dan ayrıldığını ne ara duydu da..."

"Aslına bakarsan biraz karışık" diyorum.

"Eee?"

Göğüs geçiriyorum. "Nereden başlayayım?"

"Ondan hoşlanıyor musun?"

Omuz silkiyorum. "O benden hoşlanıyor"

"Hmm" başka bir şey söylemesine gerek yok. "Ne kadar zamandır?"

"Bilmiyorum" diyorum "Tam olarak kestiremiyorum. Peter'la çıkmaya başlamadan önce bana, sadece arkadaşça ya da ne bileyim... insanları iyi benzettiğim için iyi davrandığını düşünmüştüm. Eric'i biliyorsun..."

"Evet, ne kadar sadist o kadar iyi"

"Aynen" diyorum. "Ama sonra aniden işler değişti. Öyle ani oldu ki, zamanını bile tam olarak kestiremiyorum. Bana bakışları değişti. Peter'ın yanındayken ona sarıldığımda ya da o beni öptüğünde ya da yemekhanede onların yanında takıldığımda bakışlarını üzerimde hissetmeye başladım." yutkunuyorum. Açıkçası biraz ürperticiydi. Öyle tuhaf bakıyordu ki, öyle tehditkâr, ısrarcı sinsi, tehlikeli... Ama sanırım hiçbiri o bakışlardaki öfke kadar kötü değildi.

"Anlaşıldı" diyor Lynn "Sen asla normal bir insana tutulmayacaksın"

"Eric'e tutkun falan değilim"

"Ben de onu kastetmedim zaten"

"Of Lynn..."

"İnkâr etme" diyor. "Peter daha öncekilerine benzemiyor"

"Hadi oradan!" diyorum. "Hadi semptomları test edelim, biir, yine kıça tekmeyi basan tarafım, ikii bu işi başlatan taraf değildim..."

"Üüüç, hemen sonrasında sadistlikte eski sevgilinin bir üst seviyesi olan adama koşan tarafsın"

İncindiğim suratımdan belli oluyor olmalı ki Lynn hemen lafını geri almaya çalışıyor "Bak, ciddi değildim tamam mı..."

"Tamam" diyorum, içimden tartışmak gelmiyor "Pek de senin söyleyeceğin bir şey değildi zaten."

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin