Epilog

10 1 3
                                    

"Hey!"

Boş olduğunu sandığım vagonun köşesinden üstüme atlayan gölge bir anlığına beni afallatsa da üstüme atlayan kişi o kadar ufak tefek ki bir iki hamleyle onu yere sermek pek de zor olmuyor. Ne var ki, onu yere yıkıp üzerine çıktığım anda bana bir silah doğrultmasını tabii ki de beklemiyordum.

"Hey hey hey!" diyorum ellerimi havaya kaldırırken "Sakin ol"

"İn üstümden" diye hırlıyor kız. Sesi tanıdık gelince kaşlarımı kaldırıyorum. Karanlık ve çok hızlı gelişen olaylar yüzünden yüzünü görebilmiş değilim. Ama kızın soluk alıp veriş ritminden korkuyor olduğunu söyleyebilirim. Demek ki güçlü biri değil. Sadece güçlüymüş gibi davranıp gözümü korkutmaya çalışıyor.

"Tamam" diyorum dizlerimin üstünde yavaş yavaş gerilerken, "Tamam, sakin ol, tamam mı"

Kız yerinde ağır ağır doğrulur iki eliyle sımsıkı kavradığı silahı hala bana doğrulturken ani bir hareketle kendimi soluma atıp kızın silah tutan bileklerini bükerek yere bastırıyorum. Diğer yandan bir bacağım kızın vücudunu hala yere bastırıyor. Kız acıyla ciyaklayarak kıvranmaya başladığında içimdeki tanışıklık hissi artıyor.

"Bırak beni!"

Dışarıdan hızla gelip geçen anlık ışık parçası yeterli oluyor.

Aman tanrım...

"Aman tanrım!"

Bu... Bu o kadar beklenmedik bir gelişme ki kelimenin tam anlamıyla donup kalıyorum. Olması imkansız olduğundan değil ama o kadar alakasız ki bunun böyle bitmesini kesinlikle beklemiyordum.

Vagondaki kız Myra.  


- - Birinci Kısmın Sonu - -


SIROù les histoires vivent. Découvrez maintenant