Bölüm 6

1.4K 222 36
                                    

Heyoooo. Ben yeni bir bölümle geldim.

Oy vermeyi ve yorumlar yaparak fikirlerinizi belirtmeyi unutmayınız.

ZeyMer için kalp koyalım. 

Keyifli okumalar diliyorum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kahvaltı devam ederken Ömer ağa Zeynep'i inceliyordu. Zeynep'te kendisine bu denli dikkat eden adama dikkatle bakıyordu. "Neden merak ediyor acaba?" diyerek düşünmeye başladı. Ömer'in ciddiyeti durumdan kaçamayacağını anlatıyordu ama nedenini de merak etmiyor değildi. 

***

"Zeynep bana anlatır mısın?" diye rica etti Ömer ağa. Kaçıncı kez kendisini rica ederken buluyordu bilinmez. Ömer ağa bu toprakların hâkimiydi. Tüm Mardin ona sorgusuz biat ederken, Ömer ağa bir küçücük kız için kendisini paralıyordu.

Onun etrafında pervane olmak istiyordu. Tüm Mardin kızları Ömer ağa için sıraya girebilecekken, Ömer ağa Zeynep beni görsün istiyordu. Beni görsün ve ömür boyu beni sevsin istiyordu. Hatta bencilleşerek bir tek kendisini görsün istiyordu.

"Neden bu kadar merak ediyorsun?" Zeynep aklındaki soruyu sorarken karşısındaki adama karşı ne kadar dürüst olacağını görmek istiyordu. Anlatacakları Mardin'de taş üstünde taş bırakmayacakken Zeynep, taş üstünde taş boyun üstünde de baş kalsın diye susuyordu.

"Seni tanımak istiyorum. Seninle ilgili her şeyi bilmeden seni nasıl tanıyabilirim ki?" Ömer ağa bir çırpıda söylediği cümlelerden sonra gözlerini Zeynep'in gözlerine dikmişti.

Ne hissettiğini anlamaya çalışırken, Zeynep içinde koşturan atlar varmış gibi kalbinin hızlanmasını anlayamıyordu. Zeynep ilk defa içinden geldiği gibi davranmak istedi ama söz alması gerektiğini düşünerek önce söz vermesi için dudaklarını araladı.

"Anlatmamı istiyorsan bana söz vermelisin." Zira Ateş'i düşündüğü için söz vermesini istemişti. Bu adam Mardin ağasıydı ve elinden geleni ardına koymayacak birine benziyordu. Tek bir sözüyle onları öldürebilir veya buradan gönderebilirdi. Ömer ağa ise şaşırmıştı.

"Ne sözü istiyorsun?"

"Duyduklarını içinde tutacaksın. Bunlardan kimsenin başı yanmayacak. Eğer söz verirsen anlatırım." Zeynep kartlarını açık oynamaya başlamıştı ve Ömer'inde açık olmasını bekliyordu. Yoksa anlatmamak için gerekirse gidecekti. Ömer'de açık olmanın yanında durarak ellerini havaya kaldırarak konuşmaya başladı.

"Tamam! Bildiğim her şey içimde kalacak. Kimse bilmeyecek." Ömer kartlarını masaya koyduğunda, Zeynep beklediği hamle ile rahatlamıştı. Nereden ve nasıl başlayacağını bilmese de önce annesinin hikâyesinden bahsetmeye başlamalıydı. Zira annesinin hikâyesi ile Zeynep'in hikâyesi bir bütündü.

"Tamam! O zaman ama baştan söylüyorum uzun, çok uzun bir hikâye. Ayrıca önce annemden başlamam lazım. Bir de önce konağa gitmemiz lazım malum biliyorsun."

Ömer ağa olumlu anlamda başını salladığında cebinden bir miktar para çıkararak masaya koymuştu. Zeynep'e işaret vererek çıkışa yönlendirdi. Birlikte konağa gitmek için yola çıktıklarında, Zeynep kendisini toparlamak için etrafı izliyordu. Ömer'in omzuna dokunmasıyla irkilen Zeynep, Ömer'in elini çekmesiyle ona döndü.

"Kusura bakma korkutmak istemedim. Biraz alışveriş yapalım mı diye sormak istedim" dediğinde Zeynep olumlu anlamda kafasını salladığında biraz alışveriş yapmak için markete gittiler. Zeynep kendisi gitmek istese de Ömer yalnız bırakmak istememişti.

Annemin HikayesiWhere stories live. Discover now