Bölüm 37

667 83 3
                                    

Heyoooo yeni bölüm geldi

Oy vermeden geçmezseniz sevinirim.

Satır arası yorum bekliyorum.

Keyifli okumalar dilerim çiçeklerim ve böceklerim.

~~~~~~~~~~~

Odada kalan herkes çok şaşkındı. Mehmet ağa, o gün düğüne gelmemişti. Ailesi ve kendisini bilerek getirmemiş ve o düğünde, onlara rahatsızlık vermek istememişti. Peki, nereden görmüştü o zeybek oyununu?

***

10 hafta önce

Mehmet ağa, evden çıkarak düğünün yapılacağı alana gelmişti. Saatler evvelinden geldiği bu evde, Ömer ağa ile görüşerek, gizli bir şekilde evde kalmıştı. Oğlunu ve kızını izleyerek, geldiği gibi gizlice gitmesi gerekiyordu.

Demirhanlı konağının çalışanlarının mutfak çöpünü çıkarmak için kullandıkları konak kapısının anahtarları, o günlük Mehmet ağaya verilmişti. Korumaların haberdar olduğu durumdan, o korumalar ve Ömer ağanın dışında hiç kimsenin haberi olmayacaktı.

Mehmet ağa ise içeri girerek, kendisine söylenen misafir odasına girmişti. Perdenin arkasından izlediği oğlunun asaleti ile kendisini görüyordu. Ne kadar inkâr etse de oğlu, kendisine çok benziyordu.

Dayısının huylarından bazıları da oğlunda vardı. Babası gibi pasif kalmamış ve kendisini geliştirmişti. Zeki ve güçlü adamdı Savaş. Birde aşireti kabul etse ve burada kalsa neler yapardı oğluyla...

Kızının düğününde de orada olmak istemişti. Zira kızı, karısına olan özlemini gidermenin bir yolu gibiydi. Kızı, yıllar önce Demet'in geldiği haline benzemişti. "Peri kızı" diye fısıldadı Mehmet ağa. Tıpkı Demet'e dediği gibi sessiz bir özlemle fısıldadı.

Karısına hep peri kızı derdi. Şimdi de kızına demişti ve gözlerindeki yaşlarla kızını izlemişti. Gözlerini silerken, çalan zeybek müziği ile yıllar evveline gitmişti. Demet, zeybek oyununu seven bir kadındı.

Yıllar evvel gittiği İzmir tatilinde, zeybek oynayanları görmüş ve çok etkilenmişti. Kendisi de kısa sürede öğrenerek oynamaya başlamıştı. Evlendikleri zamanlardaysa Mehmet ağaya öğretmeye çalışmıştı.

Mehmet ağa, onunla geçirdiği zamanların güzelliğinden, oyuna pek adapte olamıyordu. Oyuna odaklanamadığı için, Demet biraz sitem ediyordu ama yine de bıkmadan gösteriyordu.

Şimdi kendisine benzeyen oğlu ve Demet'ine benzeyen kızı, düğünde zeybek oynuyordu. Sanki Demet'in duaları kabul olmuştu ama bunu görememişti. "Peri kızı gördün mü çocuklarımızı?" diye fısıldadı.

Mehmet ağa bitap düşmüş gözlerle düğünden, geldiği gibi gizli bir şekilde ayrılmıştı. Kapıdaki korumalara anahtarı vererek, kendi konağına gitmişti. Odasına çekilerek kendi kendine kaldı.

Bütün gece, Demet'in dualarına sevinir gibiydi. Hem ağladı hem güldü... Karısı görse ne derdi, nasıl sevinirdi ve nasıl eşlik etmek isterdi... Mehmet ağa o gün, çok buruk bir gece geçirdi.

***

Savaş ve Zeynep şaşkındı. Mehmet ağa ise söyleyeceğini söylemiş ve gitmişti. İki kardeş Ömer'e döndüğünde, Ömer ellerini kaldırmış ve iki kardeşe bakmıştı. "Ben bir şey hatırlamıyorum" diyerek gülümsemişti. Yapılacak bir şey olmadığı için Savaş öfkesini kardeşine çevirmişti.

Savaş, Zeynep'in önüne geçerek, içinde tuttuklarını bıraktı. "O kadını affettin... Senin o katilden ne farkın kaldı? Onun ölmesi lazımdı. Sen ne yaptın? Ateş annesiz kalmasın..." Zeynep'in taklidini yaparak bitirmişti sözlerini.

Annemin HikayesiWhere stories live. Discover now