Bölüm 32

761 88 20
                                    

Oy vermeden geçmezseniz sevinirim.

Satır aralarına yorum bekliyorum canlarım.

Keyifli okumalar dilerim.

~~~~~~~~~~

Demet'in mektubunu okurken, gözleri yaşarmıştı. Sonunda kendini toparlayıp adamları gönderdi. Gitmişti kadın. Kurtarmıştı kendisini. Fidan ise bu durumdan kurtulduğunu düşünerek, inmişti mutfağa. Poşeti çantasına atarak saklamaya başladı her şeyi.

Sonunda Samyeli konağına giderek bilgi verdi hanımına. Artık çalışmak istemiyordu ama çalışmadan da olmazdı. Çocukları olursa onlara gelecek vermek istiyordu Fidan. Kendi çektiklerini yaşamamaları için çabalayacaktı.

Havva'nın artık gözü kimseyi görmez olmuştu. Bir çocuk için yapmadığı kalmazken, Demet'i de unutmamıştı. Kocası ona hala uzaktı ve ölmeden kurtulamayacaktı. Yaptığı büyülerin işlevini sorgular olmuştu.

Gittiği büyücü adama tekrar gitmişti ve bir büyü yaparak, yavaşça ölmesini istedi. Erimesini ve çirkinleşmesini... Kocasının onu o halleri ile sevmeyip kendisine döneceğinden emindi.

Boran ve Havin Hanım ise Havva Hanımdan bebek haberi bekliyordu. Havva Hanım bebek haberi veremedikçe de geriliyor ve sanki ona ithamda bulunulmuş gibi bağırıyordu. Bir gün hastaneden geldiğini söylediği bir adamın, Boran ve Havin Hanımdan kan almasını istemişti.

Boran ve Havin Hanımdan alınan kanların, hastaneye gönderildiğini söyleyerek oradan ayrılmıştı. Birkaç hafta içinde Boran ve Havin Hanımın yataklara düşmesi ile tüm aile şaşkındı. Doktorların bir teşhis bulamadığı hastalığın şifası da bulunamıyordu.

Boran ağa hızla eriyip giderken, kalbi daha fazla dayanamamıştı. Boran ağa iki ayın sonunda vefat ederken, Havin Hanım ise yatalak bir halde yaşamaya çalışıyordu. Havva bu durumda, başında kimsenin kalmamasıyla rahata ulaştığını düşünmüştü.

Bir ay içinde Havin Hanımın da vefat etmesiyle birlikte artık tamamen rahatlamıştı. Önünde bir engel kalmamıştı ama yine de yetmemişti. Mehmet ağa hala karısı için İstanbul'a gidiyordu.

Kızını bahane ederek gittiği İstanbul'da, karısı için gittiğini biliyordu. Sahi bu kadın için yapılan büyü neden hala etki göstermemişti? Havva bir yıl önce götürdüğü otlarla, ona büyülü ilaçlar yollamıştı.

Evinde ise domuz yağı ile kocasını kendisine çekmeyi başarmıştı ama kalbini hala kazanamamıştı. Oğlu ve berdelleri olmasa da, Mehmet ağa çoktan onu gönderecekti.

***

Ömer karşısındaki kadına şok olmuş bir şekilde bakıyordu. Bu nasıl olabilirdi. Bir kadın evlenmek için bedeli kullanarak evli bir adamın karısı oluyordu. Hem de doğum yaptığı zamanlarda...

Bir kadın sırf eşi onu değil de eşini seviyor diye büyü yaparak kendine bağlıyor ve karısından uzaklaşsın diye büyüler yapıyordu. Kuma gittiği kadının ölmesi için büyüler yaptırıyor ve kendisinden bebek bekleyen aileyle de uğraşıyordu. Kocasının ailesinin ölümünde de şüpheleri olduğunu anlıyordu.

Ömer'in içi bulanmıştı. Bu kadar kötülük gerçek olamazdı. Yavaşça ayağa kalkarak bir süre etrafta dolanmaya başladı. Aklı almıyordu! Gerçek olamayacak kadar büyük kötülükler, ruhunu eziyordu.

"Şimdilik bu kadar yeter! Odanıza gidin. Yarın devam ederiz!" Ömer sertçe konuşmuş ve arkasını dönerek ilerlemişti. Binmesi için açılan kapıdan içeri girerek yolu izledi. "Murat! Tepeye gidiyoruz!" Ömer söyleyecek başka bir şeyi olmadan yola baktı.

Annemin HikayesiWhere stories live. Discover now