Bölüm 27

760 104 3
                                    

Heeeyooooo iki yeni bölümle geldim

Satır aralarına çökelim.

Oy vermeden geçmezseniz sevinirim.

Keyifli okumalar dilerim.~

~~~~~~~~~~

Zeynep Ömer'e dışarı çıkarak oturmayı ve çaylarını orada yudumlamayı teklif etmişti. Birlikte dışarı çıkarak ilerlemiş ve Eşiyle bu güzel çiftliğin ve havasının tadını çıkarmaya başlamıştı. Bir süre sonra ise Ömer'e bir anı daha anlatmak istedi. Buradan nasıl gittiğini anlatacaktı çünkü bir isteği vardı.

                                                                                               ***

8 Yıl Önce

Zeynep artık dayakla büyümüş bir çocuktu. Sekizinci sınıfın sonlarına geldiğinde, liseyi İstanbul'da okumak için bahane arıyordu. Çünkü abisine yakın olsa, acıları dinerdi. Biliyordu bunu Zeynep.

Biliyordu ki, Savaş canını verir ama ona dokunulmasına izin vermezdi. Bunu söylemeye bile korkuyordu. Savaş ile konuşmayı ve babası ile onun konuşmasını istemişti. Bu yaz gittiği o bir haftalık tatilde Savaş'ı konuşmak için ikna edecekti.

Sınav'a gittiği okulun önünde arkadaşı ile oturmuştu. Aynı okulda sınava girecek olmaları büyük şanstı. Zeynep için Bahar, Bahar için de Zeynep'in kardeşten farkı yoktu. Savaş ve Ateş neyse, Bahar'da oydu.

Bahar ise kardeşi olmadığı için bilmediği bu duyguyu, Zeynep'i tanıyınca tatmıştı. Zeynep ona hep kardeşten öte olmuştu. Özel okulda okuyabiliyorsa, bu Zeynep'in sayesindeydi. Bazı şeyleri giyiniyor, yiyebiliyor ve görebiliyorsa, bu Zeynep'in gittiği yerlere gidebildiği içindi.

"Sınavdan erken bile çıksak, birbirimizi bekleyelim" diyerek sınava girdiler. Bu sene ikinci kez sbs sınavı yapılacaktı ve kızlar iki yıllık ortalamanın sonucunda bir liseye yerleşeceklerdi.

Dayak yiyerek, aç bırakılarak geldiği sınavın başlamasından önce yapılacakları yaptıktan sonra dua etmeye başlamıştı Zeynep. Gözlerinden yuvarlanan yaşları silerek sınava başlamıştı.

Bu sınavdan sonra bir hafta daha okula gidecekler ve karnelerini alacaklardı. Sonrasında ise Zeynep İstanbul'a gidecekti. Sınav sonuçları da oradayken açıklanacaktı. Zeynep, İstanbul'daki okullar içinde bir okula gidebilmek için abisinin babası ile konuşması ve tercihleri yapmasını istiyordu.

Hayatta her zaman planlar yaparız ama hayatın bize hazırladığı planlar, bazen bizim planlarımızla örtüşmediği için bu planlarımız bozulur. Hayatın büyüklüğü, bizim planlarımızın önüne geçer ve bozulan hep bizim planlarımız olur.

Bazen de bizim istikrarımız o kadar büyük olur ki, biz o planda ilerlerken hayatın planı bozulur. Bazen ise bizim planımız ile hayatın planı aynı doğrultuda olur ama ufak farklarla.

Zeynep o gün planladıkları ile hayatın planları örtüşüyordu. Bazı farkları olduğundan habersiz, hayallerini kurmaya devam etti. Sonunda sınavı bitince de ayrıldı. Bahar'ında gelmesi ile eve geçerek sınav hakkında konuşmak istemişlerdi.

Evin yakınlarına geldiklerinde ise gözleri babasını bulmuştu. Babası bir konaktan içeri girmişti. Zeynep ise ne yapacağını bilmeden babasını beklemeye başladı. Bahar'a gidebileceğini söylese de gitmemişti.

İki arkadaş orada sınav hakkında konuşurlarken, Zeynep babasını gözlüyordu. Yaklaşık bir saatin sonunda, babası evden çıkmıştı. Kilitlediği kapının anahtarını, kapının yanında bulunan bir taşın içine saklamıştı.

Annemin HikayesiWhere stories live. Discover now