Bölüm 20

955 129 26
                                    

Heyoooo Ben yeni bir bölüm ile geldim. 

ZeyMer'e kalp iletme bölümü burası :D 

Yıldızlara dokunarak oy vermeyi ve satır aralarını yorumlarla doldurmayı unutmayınız. 

Keyifli okumalar dilerim.

~~~~~~~~~~~~~~~~

Yine o günü görmüştü. Elinde olsa Savaş siler atardı o günü kardeşinin aklından. Kardeşi küçücük bir bedendeyken ne çok şey yaşamıştı. Zaten bu yüzden de bazen kâbuslar görüyordu. Dünyanın en zor şeyi travmalardan kurtulmaktı.

"Geçti güzelim! Geçti! Ben yanındayım korkma!" diyerek kardeşini teselli etti.

                                                                        ***

Zeynep sakinleşince kendisini duşa atmıştı. Savaş, Zeynep'in tepeye gitmek isteyeceğini biliyordu ve Ömer'le konuşmak ona iyi geleceğini düşündüğü için Ömer'i aramak için odasına gitti.

Ömer ağa sabahın erken saatinde çalan telefonla yerinden kalkarken, Savaş'ın aradığını görünce telaşla telefonu açarak kulağına dayadı. "Alo Savaş! Ne oldu? Zeynep iyi mi?" diye konuşmuştu.

"Ömer! Zeynep kâbusla uyandı. Tepeye gitmek isteyecektir. Onunla gider misin? Seninle konuşmak iyi gelebilir" diyerek isteğini söylemişti. Çünkü Savaş'a fazlası ile güveniyordu.

"Kâbus mu? Ne görmüş ki?" diyerek merakla sormuştu. Savaş'ta açıklama yapmak yerine telefonu kapatmıştı. Kapattıktan sonra aklına gelen detayla tekrar aradı.

"Ömer! Zeynep bunu sana anlatmak isterse anlatır. Benim anlatmam doğru olmaz" diyerek telefonu kapatmıştı.

Ömer ağa telefonu bırakarak kendisini duşa attı. Uykusunun açılması lazımdı ve duş bunun çaresiydi. Duştan çıkar çıkmaz telefonu eline alarak sevdiğini aramıştı.

"Efendim Ömer!" diyen Zeynep'in sesinde bir tuhaflık olduğu belliydi. Üzerine gitmeyecekti ama merak etmiyorum dese yalan söylemiş olurdu.

"Canım, kahvaltıya gitmeden tepeye gidelim mi diyecektim ama sen sinirli misin?" diyerek sesindeki tuhaflığı anladığını göstermişti. Zeynep ise bir an gülümsemişti.

"Sinirli değilim de... Neyse tamam tepeye gidelim orada anlatırım" demişti. Ömer kendisinden saklamadığı için mutlu olurken yavaşça gülümsedi.

"Yarım saate yanındayım." Ömer söyleyecekleri bitince telefonu kapatmıştı. Ömer Savaş'a mesaj atmayı da unutmadı. Kardeşi için endişelenen abisini habersiz bırakmayacaktı.

"Zeynep'le tepeden direk Hamit'lere geçeriz. Berfin'i sen alır mısın? Bir daha yolu uzatıp geç kalmayalım" demişti. Savaş'tan cevap gecikmedi. Ömer'in de beklediği gibi onaylayan bir mesaj yollamıştı.

Ömer ağa her zaman takım giyindiği için şuan da yine takım giyinmişti. Bugün İtalyan kesim bir takım giyinmişti. Hazır olduğunda hızla Zeynep'in yanına giderek geldiğini haber vermişti.

Zeynep biraz sonra gelirken, Ömer gözlerini Zeynep'ten alamamıştı. Birlikte arabaya bindiklerinde tepeye doğru yola koyulmuşlardı. Savaş'tan ve Berfin'den konuşarak gülüşmüşlerdi.

Yol tepeye gelince Zeynep araçtan inerek her zaman oturduğu taşa oturmuştu. Havaların serin olduğu bir zamanda tepe estiği için Ömer ağa ikisini saracak bir pelüş battaniye ile sevdiğinin yanına gelmişti. Birlikte sarıldıkları battaniyeden önce sevdiğinin annesi ile konuşmasını dinledi.

Annemin HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin