13.

29.7K 727 293
                                    

bulut telefonla konuşuyordu.
Kendi odasında.

kanepede oturmuş onu bekliyordum.
gidecektim onu söyleyecektim

biliyorum gidecek yerim yoktu ama
onu tehlikeye sokmak istemiyorum
her ne olursa olsun demirin beni bırakıp bırakmayacğı koca bir bilinmezlik.

kendi kendime düşüncelere dalmışken
bulut girdi yanıma oturdu.

yüzü garipti sinirli gibiydi.

"ne oldu birşey mi var?"

"efra akşama benimle bir yere gelir misin?"

"anlamadım nereye"

"herşeyi anlatacağım ama şimdi değil gelecek misin gelmicek misin"

"tamam da bulut nereye"

"akşama anlatacağım"

"peki nasıl bir yer yani"

"eğlence yeri gibi düşün"

"eğlence yeri mi ne işimiz var bizim orda"

"hayır yanlış anlama öyle birşey değil.
lütfen daha  soru sorma anlatacağım akşama"

"peki kaç gibi?"

"yedi gibi"

"peki ama benim giyeceğim birşey yok"

"sen kal burda ben sana giyeceğin şeyleri getireceğim olur mu"

"tamam bekliyorum"bi gariplik vardı
bunu anlamıştım çok tedirgin davranıyordu.

"o zaman görüşürüz "diyip ayağa kalkıp öylece gitti.

evde tek başıma kalmıştım.
ayağa kalktım.
salonda olan balkona çıktım.
ellerimi korkuluğa koyup
biraz nefes almaya çalıştım.
yaşananları düşünmeye başladım.

ne yapıyordu acaba hala beni arıyor mu yoksa vaz mı geçmişti.
aileme gitmiş miydi ne yapıyordu
bunları düşünmeden edemiyordum.

ya beni bulursa?o zaman beni öldürür müydü..

oflayarak içeri girdim.

mutfağa gittim bi bardak su içip bulutun odasına doğru ilerledim.

acaba girsem birşey olur muydu?
ayıp olur muydu?bendeki de soru tabiki ayıp olur.
ama ne olacak ki sadece bakacağım.

diyip kolu aşağıya itip kapıyı açtım.
acar açmaz sanki ben burdayım diyen bi havası vardı.

odanın kombinasyonu genel olarak
mordu.
evde genel olarak mor ten rengini ve beyaz hakimdi.

burda da hic birşey yoktu.
yatağının yanında küçük komidinler.
karşıda dolabı onun yanında birde çalışma masası vardı.

küçük yuvarlak bir saat
yatağının üstüne iki de tablo vardı manzara tabolsu.

büyük iki pencere vardı.
perdeler beyazdı.

neyse bu kadar yeterli.

diyip kapıyı kapattım.

çok sıkılmıştım.

saat kaçtı acaba
salona gidip saate baktım.

18:21

zaman ne çabuk geçiyor.
bulut yedide olduğunu söyledi az bir vakit kalmıştı nerde kalmıştı?

salona gidip biraz uzandım
buludun gelmesini bekledim.
saat 18:32 olmuştu bille.
nerde bu ayağa kalkıp balkona çıktım gelen giden varmı diye.

Mafya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin