14.

29K 774 272
                                    

siteden çıkmıştık.

arabaya bindik.
kemerimi taktıktan sonra buluta döndüm.

"anlatacak mısın artik"

"çok güzel olmuşsun"
diyerek arabayı çalıştırmadan nerdeyse her yerimde gözleri gezdi.

"teşekür ederim zevkin güzelmiş"

"zevkim değil sen güzelsin"
hafif gülümseyerek karşılık verdim.
elbisenin yırtmacından dolayı
rahatsiz bir şekilde oturmuştum.
ben kapatmaya çalışıyorum o açılıyor.

"oynama elbisenle merak etme bakmıyorum"

diyerek beni daha da yerin dibine batırdı yaaa

kafa sallayarak elbisenin yırtmacından elimi çektim çeker çekmez baldırım tüm çıplaklığıyla kaldı.

"nereye gidiyoruz bulut"

"ben mafyayım efra"

gözlerim yerinden çıkacaktı ani bir şaşkınlıkla elimi ağzıma götürdüm.

"şakanın sırası değil bulut"

"şaka değil efra ben bir mafyayım
demiri de tanıyorum yer altının büyük mafyalarından."

"ne demek demiri de tanıyorum beninona götürüyorsun dimi aç şu arabayı bulut"

diyerek yolda ilerleyen arabada kapıyı açmaya çalışıyordum.

"sakin ol efra!demire falan götümüyorum.
sana hiş birşey yapamaz bende büyük mafyalardan biriyim."

"bulut neden yalan söyledin bana.."

gözlerimden bir yaş süzüldü.

bunu görür görmez yolda ilerleyen arabayı ni anda sağa çekti
inip kapımı açtı.

"gel efra biraz nefes al sana herşeyi anlatacağım ama yemin ederim ben sana asla zarar vermem"

diyerek dışarı çıkmamı istedi.
dışarı çıktım.

çıkar çıkmaz yanima daha çok yaklaştı.

"seni kurtaracağım efra.
tek yolu bu"

"tek yolu ne bulut ne sende bir mafyasın sende bir canisin ben sana neden güveneyim"

"hayir efra!! tamam çok insan öldürüldüm fakat hiç kimseyi durduk yere öldürmedim.
hep kötü adamları sildim bu dünyadan."

"her ne olursa olsun!!sen mafyasın"

"efra beni bi dinle"

diyerek ellerini saçlarına daldırdi.
büyük bir özenle taradığı saçı bozuldu.

"tamam dinliyorum bulut anlat!!"

diyerek anlatması için izin verdim.

"bak yer altında toplantı hazırlamış demir.
seni orda tanıtıp seni yakalatıracak.
kimse sana yardım etmiyecek.
seni eline koyduğu gibi bulur ve seni yer altına tanıtırsa ölene dek onun olursun."

gözlerimden yaşlar akmaya başladı..
Allah'ım benden ne istiyorlardı
neden benim başıma geliyor bunlar neden..

"bulut gitmeyelim o zaman beni daha niye oraya götürüyorsun elinle beni ona götürüyorsun işte.."

"hayır hayır"diyerek yüzüme yaklaştı yüzümden akan yaşları baş parmağıyla sildi.
elini yanağıma koyup devam etti.

"seni ben tanıtacağım."

ne diyordu bulut?ne demek ben tanıtacağım

"bak eğer ondan önce seni ben tanıtırsam sana hiç bir şey yapamaz.
yer altı artık seni benim olarak bilir.
ve istesede sana dokunamaz."

ellerini bi anda yüzümden çekip onu ittim.

"ne demek senin olduğumu bilecek ya mal mıyım ben bu ne biçim iş siz ne biçim insanlarsınız.
ben bir mafyanın yanında durmak istemiyorum onunla da anılmak istemiyorum anlıyor musun beni"

"efraa!!sakin ol beni anlamıyorsun.
sana benim olacaksın demiyorum herkes böyle bilecek ve seni de korumuş olacağım.
ne istiyorsun demir seni herkese tanıtsın onun ol sana ömrün boyunca eziyet etsin.
kaçsan bile nefes alamazsın kimse sana iş vermez ev vermez hiç bir sey yapamazsın."

gözlerimden yaşlar bulutun söylediklerini duyar duymaz
yağmur gibi dinmiyordu.

yanıma gelip sarıldı.

"özür dilerim onun adına özür dilerim.

yüzünü yüzüme dikip devam etti

seni bunlara bulaştırdı.
bende özür dilerim seni ancak böyle kurtara bilirim ama söz veriyorum sana asla dokunmayacağim istemediğin sürece hiç bir zaman benim yanımda olmaya bilirsin
hatta söz veriyorum seni evine götüreceğim."

gerçekten doğru muydu gerçekten beni evime götürür müydu.
ağlak gözlerle gözlerinin içine bakıp
bu sefer ben sımsıkı sarıldım ona
inanıyordum ona güveniyordum
evet oda bir mafya evet oda bir cani

ama içimden bir ses bulut onlara benzemiyor diyor.

oda bana karşılık vererek ellerini belime doladı.

"iyi misim"

"iyiyim hadi gidelim"

diyerek sıcak kollarından ayrıldım.
arabaya bimesini beklemeden arabaya bindim kemerimi bağladım.
elimle ıslak yüzümü kurutmaya çalışıtm.
oda arabaya binin son kez bana baktı.

"iyiyim bulut hadi yeterince gec kaldık saat kaç"

"20:23"

kafa salladım arabayı çalıştırdı.
az kalmıştı zaten fazla hızlı gidiyorduk.

gelmiştik.

burası bildiğiniz bardı ışıltılı falan kapıda koca koca adamlar duruyordu.

burda mıydı toplantı??

saşkınca buluta döndüm

"burası mı??"

"in hadi sen"

cevap vermemesi bana onu hatırlatı bu mafyaların soyunda var herhalde.
goz devirdim arabada inip yanıma geldi kapımı açtı elini uzattı

goz devirdim arabada inip yanıma geldi kapımı açtı elini uzattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

elimi uzattım yardımıyla indim.

onu görecektim buna hazırdım.
onu kudurtacaktım.
artık onun değildim.

barın kapısına iletledik adamlar kafalarını eğip bize yol verdiler.

içeriye girer girmez yoğun bir ter müzik heryer sisli
ortada dans eden açık saçık kızlar köşede öpüşenler.
masada adamların kucaklarına çıkan manken gibi kızlar.

içim daraldı bu ne biçim toplantı
tamam eğlencede olacak demişti bulut bunu kast etmiş olamazdı ayrıca burdaki adamalar soytarı gibi
bu ne biçim mafya.

"gel hadi benimle"diyerek elini belime doladı.

"nereye gidiyoruz burası değil mi"

"hayır değil"

"anlamadım o zaman niye buraya geldik?"

Mafya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin