okul çıkışı nazlıyla yürürken aklıma yine demir gelmişti bu adam aklımdan çıkmak bilmiyordu. nerdeyse hafta bitecekti ben derslere bile odaklanamamıştım. onunla tanıştığımız konuştuğumuz o günü bir türlü unutamıyordum ve bugün buluşacağımız gerçeği içimi kıpır kıpır ediyordu.
o gün kafede hesabımı ödemiş ve benim için kavga etmişti. sırf param yetmedi diye benimle kavga eden garsonlarlakavga etmişti. oldukça sinirli biriydi asi bir adamdı ve karanlık bir adama benziyordu bunu görebilmiştim fakat askine bana karşı kaba bir davranışı yoktu. bana yaptığı bu iylik için ona teşekkür etmem gerekiyordu bir türlü rahat etmemiştim içimi içimi yemiş ona bir not yazmıştım oda bana karşılık vererek adının demir olduğunu söylemişti ve tabiki memnun olduğunu (" çok yakışıklı bir adamdı zaten dikkatimi fazlaca çeken oydu. dolgun dudakları kemikli çenesi sert yüz yapısı koyu siyah gözleri biçimli bir şekilde geriye özenle taranmış saçları giydiği siyah takımla harika gözüküyordu masalardan fırlamış gibiydi. hal ve haraketleri ise büyüleyiciydi fazlaca karizmatik yakışıklıydı ona kapılmamak elde değildi. ayrıca olgun bilgili ve fazlaca sahiplenen biriydi.
o nottan sonra masama gelmiş notu bana vermişti tekrarve onunla o gün tanışmıştık bugün randevumuz vardı. beni yemeğe davet etmişti her ne kadar red edip gerek olmadığını söylesem de ısrarına yeni düşmüştüm aslında.. düşmek istiyordum aslında bakarsanız o adam beni fazlaca etkilemişti. bu yaşıma kadar asla yaşıtlarımdanhoşlanmamıştım her zaman benden büyük insanlar dikatimi çekmiş ilgi alanım hep onlar olmuştu benden hoşlanan yaşıtlarımı hep tersleyip geri çevirmiştim. belkide olmayan baba sevgisini doldurmaya çalışıyordum ve demir bunun için gayet idealdi yaşı benden oldukça büyük duruyordu kızı gibi duruyordum bu bile hoşuma gidiyordu zaten benim için sorun teşkil etmiyordu. onu arzuluyordum ben bunu dört gündür düşünüp duruyorudum ama ne istediğimi artık biliyordum. benim zihinimde her şey netleşmişti.
derin düşüncelere dalmışken nazlı sessizliğini bozup konuşunca ona baktım
"hadi görüşürüz yarın"evine gelmişti eskiden bizim mahallemizde oturudu yan komuşumuzdu sonra ev sahipleri onları çıkardığı için buraya taşınmışlardı pek üzülmemiştim çünkü yine yakındı ve okul vardi.
kafa sallayıp el salladım nazlı apartmana girince bende yoluma devam ettim akşama ne giyecektim?efra ablama ne söyleyecektim. böyle bir şey yaptığımı duysa beni keserdi ablamin bize bakmaktan başka derdi yoktu bu yüzden okulu bile bırakmıştı nerde çalıştığını hiç bir zaman söylemiyeyip merak etmemem gerektiğini söylerdi biliyordum aslında pek tekin şeyeler yapmadığını ama pek üzerinde durmamıştım. saat 8 den sonra sokağa çıkamıyordum o da çıkmıyordu mecbur olmadıkça ona zaman zaman sinirlensem de bizi düşünmekten başka hiç bir şey yapmıyordu hayatını yıllarını bize bakarak geçirdi. çocuken de böyleydi hep beni korurdu düştüğümde ağladığımda çocuklar bana eziyet ettiğinde biri kızdığında sinirlendiğinde hep yanımda olurdu hatta yatimkhanede koruma diye lakap takmışlardı dalga geçerlerdi beni koruyup yanımdan ayrılmıyor diye yaşıtlarıyla oynamayıp sirf beni korumak icin benimle vakit geçirdi ve biri bana karıştığında onunla kavga ederdi belli bir süre sonra kimse ne bana ne ona bir şey söyleye biliyordu ablam bir kaç kişiyi hirplayınca herkesin gözünü korkutmuştu hata bazen ona zorba diye dalga geçerim
ben düşüncelere dalmış iken eve varmıştım eve girip dedeme bakındım uyuyordu odama girip çantamı yerleştirip odadan çıkıp ılık bir duş aldım. saat 7 ye vardığında dolabımda asılı duran mini kırmızı elbiseyi aldım elime bunu giyecektim. abartılı veya değil umrumda değildi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
üzerimde çok güzel duran elbiseye baktım demir bayılacaktı. saçlarımı gelişi güzel salıp güzelce taradim saçlarım dalgalı olduğu için elbisemle güzel bir uyum yakalamıştı bol bol parfüm sıkıp yüzüme hafif bir makyaj yapıp saate baktım saat 19:29 geçerken çabuk çıkmalıydım ablam yarım saat sonra gelecekti.
demir ile buluşmamız saat sekiz buçuktaydı fakat evden erken çıkmak zorundaydım yoksa asla gidemezdin. ablam işten gelmek üzereydi . elime siyah ceketimle çantamı alıp evden ayrıldım.
