47

9.9K 341 110
                                    

gözlerimi açtığımda sabahın erken saati olduğu belliydi.
demirin iri elleri belime sarılıydı ağır uyuyordu hafifçe ellini belimden çektim.
çıplaktım bu yüzden sessizce ayaklandım
yere gelişi güzel düşmüş geceliğimi üzerime geçirdim.

odadan sessizce çıkıp banyoya girdim.
aynaya baktığımda dudaklarımın şiş olduğunu gördüm.
dün gece ilk gecemizi aratmamıştı tek fark ise asla normal bir sevişme olmamıştı ilk gece gibi değildi.
demir yatakta bana çok hırçın davranmıştı bana 10 saniye bile vermemişti bütün hüküm ondaymış gibi bedenimle oyalanıp zevk almıştı.
bu durumun üzerinde durmak fazla istemiyorum çünkü sebepsizce kötü hissettiriyor.
dün gece sevişirken bedenen aldığım zevk dışında aslında bir zevk alamamıştım demirin bana davranışı bedenimi değil ruhumu acıtmıştı.
dün gece boş verip beraber sarmaş dolaş uyumuştuk fakat şimdi her şey zihnime düştükçe kendimi kötü hissediyorum.
yatakta bana yabancı yada ne bileyim yatağına attığı biri gibi sert emirler verip işini bitirmiş gibiydi.
o geceyi aratmamıştı demiştim ama sanırım ben o geceyi arıyorum.
her şey bu kadar iyi giderken yaşadığım şeye içim sızladı.
belki'de demirin normal hali budur.
belkide o gece ona kendimi teslim etmem için korkmamam için bana zamam ayırıp yatakta yumuşak davranmıştı.
belkide normal hali budur belki ben abartıyorumdur.
fakat her ne olursa olsun demir bu olsa bile ben bunu istemiyordum.
ilerleyen zamanlarda ona bana böyle davranmaması için uyaracaktım ona içimden gelenlerin açıkça söyleyecektim
çünkü bu durum beni bi fahişe gibi hissetirdi.
yatağa atılan bir günlük bir kızmış gibi.

istemsizce dolan gözlerimle kafamı yukarı kaldırdım nefes alıp verip yüzüme soğuk suyu çarptım
dünden kalan makyajımı yüzüm yeterince yemişti beli belirsiz duruyordu ama umursamadım tekrar yüzüme su çarpıp ovaladım.
yüzümü kurutup banyodan çıktım odaya doğru ilerledim odanın kapısını sessizce açtığımda demir yatağın ucuna yayılmış oturuyordu elindeki sigarayı içine çekip gri dumanları odaya Sağlıyordu
burnuma dolan sigara kokusuyla bir iç çekip gözlerimi ondan kaçırarak kapıyı kapatım ve yanına oturdum.

odada oluşan sessizliği demir bozdu ayağa kalkıp elindeki sigarayı umursamadan eliyle söndürdü yaptığı haraketle gözlerim irice açıldı şaşkın bir şekilde bakıyordum

"hazırlan bugün nişanlanıyoruz"

dediği şeyle yutkundum demirin gözlerine büyük bir ciddiyet ve şaşkınlıkla bakarken demirin tavrı demir'in tavrı o kadar sert ve Keskin duruyordu ki karşımdaki adama inanamıyordum her şey bu kadar güzelken bu hallerine şaşkınca bakıyordum sanki bir günde her şey eski halinden daha bir beter hal alıyordu

sonunda şaşkınlığımı bir kenara atıp sessizliğimi buza kesilmiş odada bozdum.

"neyden bahsediyorsun demir sen"

konuşmuştum konuşmasına da ne konuştuğumu Ben bile bilmiyordum içimde dünden kalan sızı tekrar kalbime inmesiyle gözlerimden bir yaş firar etti.

"bu iş çok uzadı Efra sıktı uzatmanın manası yok"

"ne demek uzatmanın bir manası yok ya sen şu an ne dediğinin farkında mısın bana nasıl hissettirdiğini.
biz seninle daha dün bu konuyu konuştuk beraber bir karar vermiştik kendi başına benim adıma karar vermeyi kes artık"

sözlerime hakim olamıyordum
sinir her hücremde kol geziyordu
karşımda büyük rahatlıkla duran demire inanamıyordum
gözlerimden yaşlar birer birer akmaya başlamıştı.
dayanamıyordum.

" sinirlenecek bir şey yok ha bugün ha yarın"

demirin sözleri beni delirtmeye and içmiş gibiydi.
noldu bu adama?

"sence konu bu mu?ben zaten kabul ettim ya! bana onca yaşatığın şeye rağmen sana Bir şans verdim sevdim ben seni demir onca şeye rağmen seni sevmeyi başardım ben.
seninle nişanlanıp bir ömür geçinmeyi kabul ettim.
fakat senin şuan yaptığın..
sana inanamıyorum dün de bir tuhaftın
gecenin sabahı böyle mi olmalıydı?
kullanıp atmış gibi davranıyorsun bana"

göz yaşlarım hıçkıra dönüşmüştü.
hissetiğim şey keskin bir bıçak gibi kalbimi deşiyordu
acıyla titreşen dudaklarımı konuşmak için araladım.

"demir bana böyle davranma"

kurduğum cümle içinde bir çok acı barındırıyordu.
yaşadığım onca şeyin yanında bu yaşadığım sanırım en çok canımı yakandı.
her şey güzelleşmiş çiçekler tohumlanmaya başlarken bu olmalıydı böyle hissetmemeliydim.
demir bu olamazdı bana söz veren demir olamazdı.

burnumu sesli bir şekilde çekip gözlerimi yere diktim gözümden akan yaşlar boynuma kadar akıyordu.

yere dikilmiş kafamın görüş alanından demirin iri bedeni bana yaklaşıyordu.
kafamı kaldirmadım bakmak istemiyordum yüzüne kaldıramıyordum.

bedenime sarılan iri kaslı kollar beni kendisine yaslamıştı başım demirin sert göğsüne yaslanırken
daha sessli ağlamaya başladım
hiç bir sey demek istemiyordum ama şuan kendimi berbat hissediyordum
onun kolları bana sarılırken benim kollarım boşluktaydı.
çenesini saçlarımın arasına yaslandığında tuhaf ama şefkatin kırıntısı olmayan bir sesle konuştu

" her şekilde benim ol istiyorum kağıt üstünde de yer yüzünde yer altında da Efra Karatekin demir savaş'a ait."

Mafya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin