48.

12.1K 345 230
                                    

demirin konuşmasına anlam veremeyerek ağlamaya devam ettim.
ben zaten onundum ona aitim.
ben istesem de istemesem de bu gercekleşmişti ben artık ondan başkasına bakamazdım ben tüm benliğimle demir savaş'a ait olmuştum.
neden böyle davranıyor anlam yükleyemiyorum.
bu durumda neden bana kenara atılmış bir günlük kız gibi hissetiyor..
ne yaptığının farkında değil mi

burnumu cekip kafamı kaldırdım

"ben zaten sana aitim demir fakat..bana böyle davranman canımı yakıyor"

acınası çıkan sessim daha çok acıtmıştı canımı bu durumda olmak
konuşmam bitince demir kahvelerime siyah gözleriyle bakarken dudakları anlıma gitti öptüğü buse ile gözlerimi acıyla kapandı.

"kafam karışık küçüğüm bunu sana yansıtmak istemezdim "

kafası mı karışıktı? niçin neden?onun kafasını bunaltan neydi?neye karışmıştı kafasi da bana böyle davranıyordu?neler dönüyordu
zaten benim üzüldüğümü canımı yakan şey Nişan meselesi değildi ki.
ben onun bana bu karmaşık değersiz bir parça gibi davranıp hissetirmesineydi bu acım bu gözyaşlarım.

"demir bana bunu bir daha yapma"

titreyen sessim hissetiğim acıyı ortaya koyuyordu demirin kurşun geçirmez tavrı daha çok canımı yakıyordu.
üstümdeki gecelikle bu durumda olmak kendimden utanmama sebep oldu.

demirin siyah gözleri kırmızıya dönüşmüştü
onu sinirlendiren neydi?demire ne olmuştu.
onu daha önce hiç böyle görmemiştim
bir şeyler vardı emindim.
bu hâli normal olmayacak kadar tuhaftı.
bana ne olduğunu söylemeliydi

gözlerinin içine anlmaya çalışan bulanık kahvelerimle bakıyordum
demirin iri bedeni benden uzaklaşıp arkasını döndüğünde yerimde bir kac saniye durup yanına gittim karşısına geçip iri elini zayıf elime aldım avcunun içine baktığımda sigaranın kızarıp yaktığı avuç içinde baktım
eğilip dudaklarımı bastırdım
canını hiç düşünmeyen bir adamdı
fakat ben düşünüyordum.
canımı yakmasına rağmen onun canın yanmasına dayanamıyordum.

"demir ne oluyor anlat bana"

avcunu bırakıp alev alev yanan zifiri gözlerine baktım.
demir kafasını arkaya yaslayıp derin bir nefes alıp konuştu

"bir şey Yok efra hazırlan akşam burda olacağım"

dediği gibi daha konuşmama fırsat vermeden kapıyı çarparak gitti
yerimde dona kalmıştım gözlerim tekrar dolup görüş alanımı bulanıklaştırdı.
beni öylece bırakıp gitmişti.
umursamayrak bana aldığı sert tavrı koruyarak gitmişti.

demirin eski halini unutmayıp beklentilerimi yüksekte tutmamak için elimden geleni yapmıştım
fakat bu çok farklıydı bu benim tanıdığım demir bile değildi.
keşke eskisi gibi sözlerimu umursamayıp eziyet etseydi de bana böyle davranmasaydı.
beni sevdiğini söyleyip sözler verip tavrını değiştiririken bi anda gecesini sevişerek geçirdiğimiz günün sabahı üstümde gecelikle beni umursamayarak bana bir yabancıymış gibi davranıp gitmişti.

demir olmadan önceki halimi özlemiştim.
benim hayatım griden ibaretti ne mutluydum nede mutsuz yaşayıp gidiyordum idar ediyordum kendi kendime yaşıyordum bu hayatı fakat demir gelip hayatımı siyaha boyadı
hayatımı zifiri karanlığa çevirirken ona hiç bir zarar gelmiyordu.
daha geçmişin izleri geçmemişk iken demir her defasında yenilerini ekliyordu.
ama bilemiyordum beni bu hale getiren demir miydi?yoksa ben kendi kendimi idam etmiştim.

Mafya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin