67.

7.6K 352 158
                                    

(günümüz)

duyduğum şey o kadar ağır ve şok etkisi yaratacak birşeydi ki nerdeyse gözlerim fal taşı gibi açılmıştı
demir emire siyah gözleriyle bakarken belkide oda hayatının şokunu yaşıyordu

demir varlığımın deponun kapısında olduğunu anlayınca gözleri bana kaydı
gözleri nerdeyse ateş saçacakken eli yumruk şeklini almış bedeni nerdeyse tamamen bana dönmüştü.

emirin gözlerine kaydığında kahvelerim benim şaşkınlığımın aksine onun gözleri nefretle kaplıydı bu durum beni daha da üzerken aslında bu yalanın nedenini merak etmeden durmamıştım bu denli bir yalanı nesen söyler ki üstelik demiri bu kadar seviyorken tüm bu kızgınlığı demirin benim yüzümden vurulmuş olması peki neden şimdi bir düşman gibi?bu yalan sadece bana zarar vermeyecekti bunu gayet iyi biliyordu.

içimde kargaşaya girmiş düşünceler duygular hakim iken bedenim ise put gibi duruyor sadece öylece bakıyordu emirdeki gözümü demire kaldırdığımda hala bana bakıyordu ortamdaki sessizlik garip derecede huzur bozucu olunca çareyi konuşmakta bulmuştum

"y-yalan söylüyor ben bulutan hamile değilim."

boğazıma düğümlenen kelimeleri zar zor çözerken bir yandan konuştuğuma pişman olmuştum.

"hamilesin sen."

emirin sert ses tonu depoda yankılanırken hiç düşünmediğim bir anda demirin yumruğu emirin suratına inmişti
dudaklarımdan çıkan çığlıkla birlikte bir iki adım geriledim depodan az da olsa uzaklaşırken emirin sandalyeye bağlanmış vücudu yere yığılmışken demir sinirli sinirli gerilirken gözleri bana dönmüş ardından adımları da beni bulmuştu bana doğru gelen demiri görünce içimdeki korku büyümüştü.

korkum tabiki farklıydı ben buluttan hamile falan değildim bu olağanüstü bir şeydi delice emirin yalanıydı.
benim korkum ise kesinlikle demirin bana inanmasıydı o kadar yorgundum ki kabus gibi geçen günlerin ardından demirin bana bunu yapmadığını birilerinin bize büyük bir oyun oynadığı aşikardı üstelik demir beni ikna etmek için günlerini ayırmıştı fakat bana düşüncelerin bir anda gelmesiyle ben onu bir anda affedip herşeyi idrak edebilmiştim.
aslında onun affedilcek bir yanı yoktu suçu da yoktu herşey oyundu.
aslında ona inanmayarak ben hata yapmıştım eğer onun yerimde ben olsaydım bu denli ağır bir ifitira ya uğrasaydım demir bana inanmayıp başka biriyle beni vurup gitseydi ben neler hissederdim ne yapardım gerçekten bilmiyordum onun aksine ben affetmezdim ama o afffetmişti aslında affetmemesi de olmazdı.
ikimizinde suçu yoktu her ne taraftan bakarsam bakayım ikimiz de oyun kurbanıydık belkide her ikimizin acısı bile eşiti birimiz ihanetin ve ölümün büyük acısını çekerken diğeri ise buyuk bir iftira sırtlanmış canından olmanın kıl payından kurtulmuştu.

"Hamile misin sen?."

Demirin sorduğu soruyla göz bebeklerim büyürken yüzüme korku yayılıyordu
Yutkunup kıpırdandığımda demir neredeyse dibime girmişti gözlerimi her ne kadar kaçırmak istesemde bu mümkün değildi aramızdaki yakınlıktan dolayı tedirginlik garip bir hâl almıştı.

"Hamile misin dedim sana!?"

Demirin sessi az öncekine nazaran daha sert bir ses tonuyla konuşunca gözlerimi siyah gözlerine çevirip bir adım geriledim ve dudaklarımı araladım.

Mafya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin