"Muhammet abi..."
Arkamı döndüğümde kız kardeşlerimin can dostu Rumeysa'yı gördüm. Gözlerini kaçırıp tekrar bana baktığında sesini duydum. Rahatsız olma düşüncesiyle boynumda asılı duran fotoğraf makinesinde şehadet parmağımı gezdiriyordum.
"Bana d...
Satır aralarında buluşalım. Oy vermeyi unutmayın. İyi okumalar 😍
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kfjsjjd
Gülnur Ören YURTOĞLU
"Yolculuk nasıl geçti anne? Odayı hazırladım, babamın yanında dinlenin isterseniz."
Mutfakta sandalyede arkasına yaslandı. Akşam yemeği hazırlamam gerekiyor ama Fidan annem yanımda durmakta kararlı. Allahım sen bana sabır ver. Sana güveniyorum.
"Yok, kızım. Akşama ne yapacaksın? Saat de geç oldu. Bu saate kalıyor mu yemeklerin? Acıkmıştır kızlar. Hiç değişmedin, Gülnur."
Sen de yıllar geçtikçe daha beter oluyorsun-
Sakin ol, Gülnur. Mehmet Selim'i düşün. Allah rızasını düşün.
"Saat daha erken, anneciğim." deyip dudaklarıma gülümseme yerleştirdim. Suratı sirke satıyor. Buzdolabına doğru ilerledim sallanarak. Derdi içime atmaktansa deliliğe vuruyorum kendimce. Buzdolabının kapağını açıp yeni mayaladığım yoğurdu çıkardım. Büyük çelik tencereye mayalamıştım. Kayınvalidemin en sevdiği çiçekli tabağa yoğurt koyup önüne bıraktım. Başını kaldırıp yüzüme baktı. Az önceki hâlinden eser kalmamıştı. "Geleceğini duyunca özellikle yoğurt mayaladım senin için."
Yerimde kıpırdandım şöyle bir. Hareketlerime baktı. Oğlunu benden kıskanıyordu ama laf sokuşturarak dile getiriyordu sadece, imada kalıyordu siniri. Gülümsedim.
"Mehmet Selim de çok sever bilirsin, anne." deyip başımdaki kayınvalidemin hediye ettiği yazmayı düzeltir gibi yaptım. Özellikle bu yazmayı taktım. "Dedim küçük tencereden ye, Mehmet Selim'im. Büyük tencereyi annem için ayırdım dedim, vermedim. Anne deyince akan sular durdu tabii. Karısının sözünü de dinler."
Sustu, bir şey diyemedi. Sessizliği fırsat bilip çekmeceden hafif kaşık alıp yanına geldim.
"Afiyet olsun, anneciğim. Başka isteğin var mı?"
"Yok." dedi sadece. Yoğurdu kaşıklamaya başladı. Yoğurdu bitirene kadar kafam rahat az da olsa. Tezgahın başına geçip yemekleri yapmaya başladım.
"Muhammet Çağlar'ım ne zaman gelecek? Özledim torunumu. Karısını bırakıp da gelemedi mi yanıma? Gelinin de senin gibi."
