- 3.4 -

13.1K 465 44
                                    

Tatlı Komutan: Bizimkiler senin evden sesler duymuş. (01.07)

Tatlı Komutan: Birisi gelip çıkmış, bir sorun yoktur umarım.

Tatlı Komutan: Alev bir şey yazsana!

Tatlı Komutan: Kim var yanında? Ya da iyi misin?

Tatlı Komutan: Bana bir şey yazmazsan yanına geleceğim.

Tatlı Komutan: Gecenin bu saatinde kiminle birliktesin?

Tatlı Komutan: Arıyorum, aç.

6 cevapsız görüntülü arama...

Tatlı Komutan: Altay'mış. (01.34)

Tatlı Komutan: Bu saatte?

Siz: Mesajları şimdi görebiliyorum, telefonumu şarja takmıştım. Ödevleri kontrol ediyordum. (03.32)

Siz: Evet, Altay yanımdaydı. Çok kötüydü.

Tatlı Komutan: Kötüydü? Ne olmuş da kimsesi yokmuş gibi yanına gelmiş?

Siz: O sana söyleyecek komutan, cidden önemliydi. (Görüldü.)

Tatlı Komutan: Alev, beni salak mı sanıyorsun sen?

Tatlı Komutan: Gece birde senin evine gelmesinin sebebi, sadece kötü olması mı?

Tatlı Komutan: Benim de kötü olduğum zamanlar oldu ancak gecenin bir yarısı Meryem ablanın yanına gitmedim. (Görüldü.)

Siz: Ne ima ettiğinin, dediğinin farkında mısın sen?

Siz: Böyle bir şeyi bana nasıl yakıştırırsın?

Siz: Arkadaşımın, kardeşimin zor zamanında yanında oldum sadece. Ayrıca o senin arkadaşın, senin değil de benim yanıma geldiğin için bence kendini sorgulamalısın.

Tatlı Komutan: Çünkü senin yanına gelme amacı dertleşmek değil Alev. Bunu ikimiz de biliyoruz.

Tatlı Komutan: Dışarıdan bir kişi olarak bu duruma bak, sen ne dersin ki?

Siz: Ne?

Siz: Sen ne diyorsun ya? Tanıdığım Erdem bunları düşünmez bile.

Siz: Hem bana hem de Altay'a iğrenç yakıştırmalar yapıyorsun Erdem.

Tatlı Komutan: Altay için dediklerim neden bu kadar umrunda? Altay'ı savunmaya çalışıyorsun, hâlâ!

Siz: Ne savunması ya? Biz ikimiz yanlış bir şey yapmadık Erdem.

Siz: Gece yanıma geldi, sadece yanıma oturup ağladı. (Görüldü.)

Siz: Bazı şeylerden -sana anlatacak- korkutuğunu söyleyip ağlamaya başladı. İlk defa onu böyle görünce destek olmaya çalıştım.

Siz: Ancak sen, nereden bana geldiğini duydun bilmiyorum ama, iğrenç yakıştırmalar yapıyorsun.

Siz: Aklından bile geçmeyeceğini tahmin ettiğim şeyleri bana söylüyorsun.

Siz: Ve şuan sadece sus, lütfen.

Siz: Senden daha fazlasını duymaya hazır değilim, konuşmayı burada bitirelim.

Siz: İyi geceler. (Görüldü.)

Tatlı Komutan: Konuşmayı bitirelim derken ne demek istiyorsun? (Gönderilemedi.)

Tatlı Komutan: Sen beni engelledin mi? (Gönderilemedi.)

Tatlı Komutan: Sana bir şey demeye çalışmıyordum Alev, bir şey de ima etmek istemiyordum. (Gönderilemedi.)

Tatlı Komutan: Beni yanlış anladın. (Gönderilemedi.)

Tatlı Komutan: Yarın geldiğimde konuşacağız. İyi geceler. (Gönderilemedi.)

-🩶-

K

endime bir tane daha kahve yaparken kendi kendime söylenerek, ağrıyan başıma avuç içimi yerleştirdim. Erdem'le geceleyin gerçekleşen kavgadan sonra uyuyamamıştım. Kendimi hem bedenen hem de ruhen yorgun hissediyordum.

Şu an ise okuldaydım, birkaç dakika önce son dersim için zil çalmıştı. Hazır olan kahvemi alıp sınıfa doğru adımladım. Ağır adım seslerim koridorda yankılanıyordu, sınıfımın önüne geldiğimde derin bir nefes alıp sınıfa girdim. Sınıfa girer girmez bütün öğrencilerim ayağa kalktılar. Gülümseyerek oturmalarına izin verdiğimde ders başladı.

Günün son dersinin matematik olmasının verdiği bıkkınlıkla dinliyordu beni çocuklar, bu dersi seven fazla öğrencim yoktu ancak sevdirecektim. Kendime inancım tamdı. Kapıya birkaç kez tıklandığında sınıftaki öğrencilerle birlikte bakışlarımız kapıya çevrildi. Kapı açıldığında nöbetçi öğrenci içeriye girdi. Elinde pembe lale buketi olması dikkatimi çekerken nöbetçi öğrenci hızlıca yanıma geldi.

"Öğretmenim size hediye olarak getirdiler." Şaşkınlığımı gizlemeye ve gülümsemeye çalışarak çiçek buketini aldığımda devam etti. "Komutan Erdem Öztürk'ten geldiğini iletmemi istedi."

Son Mesaj|TextingWhere stories live. Discover now