- Özel Bölüm|1 -

8K 338 71
                                    

4 yıl sonra...

"Dünyalar güzelim yine yormuşsun kendini. Doktor dinlenmeni söyledi, biliyorsun." Bakışlarımı gülümseyerek bana bakan Erdem'e çevirdim. İşinden dönmüş, nasıl olduğumu merak ettiği için hızlıca gelmişti yanıma.

"İyiyim komutan, ayrıca yorulmadım. Seni mutlu görmek hoşuma gidiyor." Erdem içi gidiyormuş gibi baktığında gülümseyip yanına yaklaştım. Yanağına bir öpücük bıraktığımdae elini hafiften belirginleşmeye başlayan karnımın üzerine koydu. Yavaş hareketlerle okşadı.

"Beni düşünmen hoşuma gitse de bebeğimize dikkat etmeliyiz. Sadece birkaç ay." Gülümseyerek başımı bir çocuk gibi salladığımda küçük bir öpücük bıraktı dudaklarıma. Üstündeki soluk yeşil ceketini çıkarırken eliyle masayı gösterdi.

"O kadar uğraşmışsın, hadi soğumadan yiyelim." Hızlıca mutfağa ilerleyip hazırladığım yemekleri masaya koymaya başladım. Erdem arkamdan gelip masaya yerleştiğinde ben de hemen karşısında oturdum. "Menekşeleri gördüm."

"Çok büyüdüler, bahçeye mi eksem kararsız kaldım." Evlilikten sonra lojmana çok uzak olmayan başka bir binaya yerleşmiştik. Açıkcası Erdem binayla ilgilenirken bense bahçesine hayran kalmıştım.

"7. saksıya geçtik sanırsam?" Gülerek yemeğinden bir çatal daha aldığında gülümsedim. Bu kadar fazla menekşenin hepsi Erdem'in verdiği küçük menekşeden başlamıştı. Yıllar boyunca gözüm gibi baktığım için büyümüş, çoğalmışlardı.

"Evet, balkonu tamamen kapladı." Erdem cevabıma gülümsediğinde yemeğime devam ettim. Hamileliğimin 12. haftasına girmiştim ve açıkcası artık çiçeklere rahatlıkla bakamayacaktım.

Erdem'in telefonuna art arda gelen mesajlarla ikimiz de sessizleştik. İzin isteyerek masadan kalkıp telefonu açtı. Kötü bir şey olmamasını umarak arkasından onu izledim.

"Efendim Deniz abi." Mutfaktan çıkıp mutfak kapısını kapattığında ellerimi masadan çekip arkama yaslandım. Belirginleşen karnıma götürüp okşamaya başladım. Birkaç hafta sonra cinsiyetini öğrenecektim, açıkcası erkek olduğunu hissediyordum. "Hay anasını satayım ya! Oğlum biz bundan kurtulamayacağız heralde."

Erdem'in adeta kükremesiyle anlamamazlıkla kaşlarımı çattım. Sohbetin be olduğunu deli gibi merak ediyordum. Erdem bağırıp çağırıp telefonu kapattığında sessizce gelmesini bekledim. Mutfağın kapısını açtı.

"Üzgünüm bitanem, devam edelim."  Gergin ve düşünceli tavırları beni daha çok meraklandırırken sorup sormamak arasında kalmıştım.

"Sorun ne komutan?" Kendimi tutamayarak mırıldanır şekilde konuştuğumda derin bir nefes verdi.

"Altay, Allah'ın cezası göreve göndermişler. Bizim lojmana yerleştirmişler. Bir de adını değiştirmiş pezevenk, Burak'mış." Sinirle konuşurken çatalı masaya attı. Hızlıca masadan kalkarken bense şaşkınlıkla onun yüzünü inceliyordum. "Kurtulamadık bu orospu çocuğundan."

"Erdem sakin olur musun?" Gerginlikle bağırdığımda umursamadan masadan ayrılıp, mutfaktan uzaklaştı. Bıkkınlıkla nefesimi verip ayaklandım. Tabakları toplamaya giriştiğimde Erdem'in sesi duyuldu.

"Alev masayı ben toplayacağım, gel uzan buraya." Birkaç dakika öncesine göre daha sakin olduğuna ses tonundan emin olmuştum. Masayı toplamayı bırakıp sesin geldiği yere, salona doğru ilerlemeye başladım.

Erdem, her zamanki gibi haber kanalını açmış, koltuğa yerleşmişti. Hızlı adımlarla ona doğru ilerleyip yanına oturdum, kolunun altına girmem için kolunu kaldırdı. Kolunun altına girip kafamı göğsüne yasladım.

Son Mesaj|TextingWhere stories live. Discover now