- 4.2 -

9.6K 407 15
                                    

Yatağa uzanıp yorganı üzerime çektim. Erdem'le konuşalı bir gün olmuştu ve tahmini olarak bu akşam gelecekti. Ben uyuduğumda geleceğini söylediği için beklemeyecektim. Yeterince yorulmuştum bu gün, çocukların peşinden koşmuştum.

Yatağa uzanır uzanmak göz kapaklarım ağırlaşmıştı. Telefonumu yatağın üzerine koydum, belki Erdem arar diye düşünerek zil sesini de açmıştım. Yastığıma sarılarak gözlerimi yumup kendimi uykunun etkisine bıraktım.

03.29

Telefonumun saatine bakıp telefonu tekrardan yatağa bıraktım. Gecenin köründe uyanmıbenim için zordu. Erdem'in de mesaj atmama nedeninin yolda olduğundan dolayı olduğunu düşünüyordum.

Gözlerimi tekrar kapatmayı denedim. Gece, ben uyurken olsa gerek, yağmur yağmış, fırtına kopmuştu. Rüzgar sesleri biraz beni tedirgin etse de tekrardan uyumaya zorladım kendimi.

Gözlerimi kapatıp tekrardan uyumayı denedim. Yorganıma daha çok sarılıp kafamı yaptığa gömdüm. Uykuya dalmadan önceki o evredeyken odamın kapısının açıldığını hissettim ancak saçmaladığımı düşünerek gözlerimi bile açmadım.

Ancak yanağıma değen dudakların gerçek olduğuna emindim. Zorlukla gözlerimi aralayıp öpücüğün sahibine çevirdiğimde Erdem'in gri eşofman takımıyla gülümseyerek beni izlediğini fark etmiştim. Hızlıca yataktan kalkıp kollarımı ona sardım.

"Seni görmeden uyuyamazdım." Büyük elleri sırtımda daireler çizerken özlemle bir öpücük kondurdu yanağıma.

"Kapının anahtarını kimden aldın?" Gülümseyerek elindeki anahtarı yatağımın yanındaki küçük sehpaya bıraktı.

"Ela abladan." Beni sadece birkaç saat erken görebilmek için bunu düşünmesi geçişçe gülümsememe sebep olmuştu. Kollarımı boynuna sarıp sağ yanağındaki gamzesine büyük bir öpücük bıraktım. "Çok özledim."

"Salona geçsene, hemen kahve hazırlayayım sana." Erdem bana sıkıca sarılıp başını hızlı hareketlerle sağa sola salladı. Açık saçlarımla oynamaya başladı.

"Hayır hayır, sadece seni görmek için geldim. Amacım uyandırmak bile değildi." Gözlerim şaşkınlıkla aralandığında sadece gülümsedi. "Yarın okula gideceksin, yorgun olmanı istemem."

"Ama seni özledim." Küçük çocuklar gibi davranmaya başladığımı fark ettiğinde genişçe gülümsedi. Bir eli belimden çekilmezken diğer elini yanağıma yerleştirdi, baş parmağı ile kaşlarımla, kirpiklerimle oynamaya başladı. Gözlerim kendi kendine kapanıyordu.

"Yarınımı tamamen sana ayırdım, sen okuldan döndüğünde beraber takılabiliriz." Erdem'in neşeli sesiyle bir kez daha şükrettim onun gibi bir sevgiliye sahip olduğum için. "Ayrıca çantama attığın notu gördüm, senin benim kalbimle zorun mu var?"

"Görmene sevindim." Erdem göreve gitmeden önce çantasına küçük bir mektup atmıştım. Bunu küçükken genellikle babana yapardım. "Ayrıca sevindirdiysem ne mutlu bana."

"Sevindirmek ne kelime, tekrar tekrar okudum." Hızlanan kalbine karşı çıkmak istercesine dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Yanaklarının kıpkırmızı olduğunu hissedebiliyordum. Dudaklarımı dudaklarından çektiğimde utançla gülümsedi. "Bilerek yapıyorsun."

"Ne yapıyorum?" Bilmemezlikten gelerek gülümsediğimde sadece yüzümü inceledi. Yanağımdaki elini ayırmıyordu. Beni mayıştırmak istercesine kirpiklerimle oynuyordu.

"Kalbimin ritmini bozuyorsun." Kirpiklerimle oynamasına dayanamayarak kapattım gözlerimi. Burnuma küçük bir buse kondurduğunu hissetmemle gülümsemem genişledi. "Uyuman gerek."

"Erdem, bu hafta sonu gidelim mi annemlerle tanışmaya?" Uykulu bir sesle zorlukla mırıldandığımda Erdem birkaç saniye sessiz kaldı. Ne olduğunu anlayamadan kendimi onun kollarında bulduğumda şaşkınlıkla gözlerimi açtım. Beni nazik ve dikkatli bir şekilde yatağın üzerine bıraktı.

"Sen ne zaman istersen dünyalar güzeli." Sağ tarafımda toplanmış olan yorganımı düzeltip güzelce üzerime sererken bense bakışlarımı bir an olsun ondan ayırmıyordum. "Fakat okul var, gidebilecek misin?"

"Ayarlarım ben onu komutan." Mırıldanmamla gülümseyip burnunu saçlarımın arasına sokup derin bir nefes aldıktan sonra nazik bir öpücük bıraktı.

"Yarın detaylı konuşuruz bunları." Başımı zorlukla onaylar şekilde salladığımda yanağıma küçük küçük birkaç öpücük kondurup geri çekildi. Gözlerim kapalı olduğu için ne yaptığını göremiyordum ancak kapıya yaklaştığını rahatlıkla anlayabiliyordum. "Çok seviyorum dünyalar güzeli. İyi geceler."

"Ben de, iyi geceler." Zorlukla mırıldandığım sırada Erdem odadan çıkarak kapıyı kapatmıştı. Bense kendimi uykunun güzel kollarına bırakmıştım.

Son Mesaj|TextingTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon