DERSLER

41.7K 2.4K 382
                                    

Multimedya da Zehir var.

Bu bölüm bana sürekli yardım olan ve fikirleriyle hikayeme renk karan Begümbilen7' e ithaf edilmiştir. Tekrar teşekkür ederim :D

Ertesi sabah programa uygun şekilde uyanıp üzerimi giyinip bahçeye çıktım. Gizem ve diğerlerini uyandırmak sandığımdan zor olmuştu. Bana sen git biz geliriz demelerin üzerinden on dakika geçmişti. Ben ikinci tutu atıyordum. Barut'ta etrafta görünmediğinden içim rahattı. Onlar ceza almayacaktı. Onlar ceza almayınca, ben de iki misli ceza almayacaktım. Bu sevindiriciydi.

Dördüncü turun sonuna geldiğimde terden sırılsıklam olmuştum. Sonunda ekibin üyeleri de görünmeye başlamışlardı. Terim soğumasın diye durmamıştım. Zaten onlarda geldikleri gibi koşmaya başlamışlardı. Bir süre daha koştuktan sonra tüm ekip bahçeye gelmeyi başarmışlardı. Hepsinin yüzlerinden uyku akıyordu. Ben daha önce geldiğim için açılmıştım ama onları izlemek sandığımdan komik görünüyordu. Banka bıraktığım suyu almak için durduğumda, kenarda bizi izleyen Barut'u gördüm. Saçlarının ıslaklığına bakılırsa o da koşmuştu. Ama şu an durmuş bizi izliyordu. Daha doğrusu diğerlerini.

Elindeki düdüğü ipinden tutmuş sallıyordu. Diğer elinde saate benzer bir alet vardı. Düdüğü dudaklarına götürüp çalmaya başladığında, koşan herkes onu fark ederek durup, yanımıza doğru gelmeye başlamıştı. Sonunda hepsi geldiğinde, elindeki saate benzer şeyi kaldırıp onlara gösterdi. " Siz" dedi içinde Gizem ve diğer kızların olduğu gurubu işaret ederek " On beş dakika geç kaldınız." Sonra erkekleri gösterdi. " Sizde yirmi dakika geç kaldınız." Dedi sakince. Ben ise gözlerimi kapatıp sadece dinliyordum. Burnuma fena halde ceza kokusu geliyordu. " Ve sen İnci." Dedi. Mecburen gözümü açtım. Onun karamel gözleri ve çarpık gülüşüyle karşılaştım." Sanrım zamanında gelen sadece sensin. Ama ne yazık ki dünkü teklifinden sonra onlardan daha çok ceza alacaksın. Sence bu adil mi?" ah lanet dilim.

Dönüp ekiptekiler baktım. Hepsi biraz da olsa utanmış görünüyorlardı. Nedense onlara kızamıyordum. İlk günden geç kalmaları gayet doğaldı. Ben yurttan alışkındım ama onlar kim bilir nereden gelmişlerdi. O yüzden onları suçlamak niyetinde değildim. Onlara gülümsedim ve Barut'a döndüm.

Ondan merhamet dilenmeyecektim. " Sanırım cezama katlanmam gerekiyor. Bir şey söylediysem arkasında dururum ben."

Kaşları havaya kalkmıştı. Onun dışında hiç bir tepki yoktu yüzünde." Madem öyle, koşmaya başlasan iyi edersin. On dakika daha koşacaksın." Dedi. Sonra da diğerlerine döndü. " Sizin cezanızı da arkadaşınız çekecek. O yüzden gidebilirsiniz. Kahvaltıya yarım saat var."

" Ama." Dedi Gizem. Ancak Barut'un itiraza mahal vermeyen ifadesini görünce susmak zorunda kaldı. " Emredersiniz efendim." Dedi başını öne eğerek.

Gitmeleri gerektiğini anlayınca hepsi tek tek yanımdan geçmeye başlamışlardı. Giderken de sessizce üzgün olduklarını söylemişlerdi. Bu bana yeterdi. Eminim ki bir daha bu şekilde geç kalmayacaklardı. Bir daha benim boş yere ceza almama izin vermeyeceklerdi. Bunu düşünerek içimi rahatlatmaya çalıştım. Hepsi gözden kaybolduğunda, Barut elimdeki suyu alıp banka oturdu.

" Zamanın başladı." dedi ve hemen ardından düdüğünü çaldı. Kolumdaki saate baktım. Ona ne kadar kızgın olsam da koşmaya mecburdum. Okulun etrafında koşmaya başladım. Bir yandan bildiğim tüm küfürleri ediyor, diğer yandan da koşmaya devam ediyordum. Yarım saatlik koşu da üstüne eklenince nefes alamaz hale gelmiştim. Ben bu kadar koşuya alışkın değildim.

Yorgunlukla dizim üstüne düştüğümde, nefes almaya çalıştım. Bir kaç dakika olduğum yerde durup nefes alışlarımın düzelmesini bekledim. Ayağa kalkabileceğimi fak ettiğimde, yerden destek alıp doğruldum. Barut denen adam da banka yayılmış beni izliyordu. Öküz, bu kadar zorlanıyordum ama yardıma bile gelmiyordu. Oradan film izler gibi beni izliyordu. Saate baktığımda daha beş dakikam olduğunu gördüm. Yeniden koşmaya başladığımda yine nefes alışlarım zorlaşmıştı ama pes eden ben olmayacaktım. Şimdiye kadar hiçbir konuda pes etmemiştim. Bu seferde de etmeyecektim. O adamın her ne amacı varsa ona ulaşmasına izin vermeyecektim. Burada ölmeye razıydım o denli kızmıştım.

KOD ADI SERİSİ-1 KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin