KORKU

41.8K 2.1K 233
                                    

ARKADAŞLAR SİZE KÜÇÜK BİR ERKEN BAYRAM SÜRPRİZ YAPMAYA KARAR VERDİM. YENİ BÖLÜMÜ ŞU DAKİKALAR BİTİRDİĞİMDEN BEKLEYENLERİ OLDUĞUNDAN HEMEN SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTEDİM. UMARIM KOCAMAAAAN YORUMLAR YAPARAK SİZ DE BANA KÜÇÜK SÜPRİZLER YAPARSINIZ. BU ŞEKİLDE EĞER DİĞER BÖLÜM DE ZAMANINDAN ÖNCE BİTERSE SİZİNLE ERKENDEN BULUŞTURABİLİRİM. O YÜZDEN YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. NEYSE ÇOK UZATTIM. İYİ OKUMALAR...


BARUT

İşte korktuğum başıma gelmişti. Buraya gelmek istemememin nedenleri, çoktan haberimi almışlar ve akbaba sürüsü gibi buraya gelmişlerdi. Eski hayatımın peşimi bırakmayacağını biliyordum. Çünkü ben onlara ihanet ederek ayrılmıştım. Bu yüzden de benden intikam almak isteyeceklerini biliyordum. Burayı gördüğümde bunun olacağını tahmin etmiştim ama çok fazla ısrar da edememiştim. Çünkü bir kaç kişi hariç kimse, eski hayatıma dair hiçbir şey bilmiyordu. Bu benim isteğimdi. Daha önce yasa dışı dövüş yapan birinin MGS'de hoş karşılanmayacağını biliyordum. O yüzden gizlemek istemiştim.

Ama şu an bunun ne kadar yanlış bir hareket olduğunu görüyordum. Eğer bilselerdi buradan gidelim dediğimde sorun etmeden giderlerdi. " Barut, görüşmeyeli uzun zaman oldu." Dedi esmer olanı. Onu daha önce görmüştüm. Adını hatırlamasam da dövüş işinde olduğunu hatırlıyordum. Sanırım Sansarın kardeşiydi. Ve şu an abisinin intikamını almakta kararlı görünüyordu.

Göz ucuyla kaç kişi olduklarını hesaplamıştım bile. Yirmiye yakın bir gruptular. Ellerindeki sopalar sorun değildi ancak silahlar büyük bir problemdi. Çünkü biz tüm silahları arabada bırakmıştık. Böyle kalabalık bir alana silahla girmek doğru olmazdı ancak şu an tamamen aptallık olarak görünüyordu gözüme. " Görüşmeseydik daha iyi olurdu." Dedim. Gözümü ondan ayırmadan konuşmuştum. Zira yanımda İnci vardı ve şu an oldukça tehlikeli alandaydı.

Adam gözlerini benden ayırıp, kolundan tuttuğum İnci'ye baktı. Gözlerindeki hazine bulmuşçasına mutlu olduğunu gösteren parıltıyı gördüm. İşte buna gerçekten lanet olsun diyebilirdim. " Kim bu güzellik?" diye sordu başını yana eğip İnci'yi izlerken.

" Nüfus memuru musun? Sana ne benden?" diye atılan İnci'yi uyarmak adına kolundan çekiştirdim. Karşılığında gözlerime şaşkınca bakmıştı. Normalde bir şey söylememe gerek kalmadan susması gerektiğini anlardı. Onunla anlaşabilmem için bir bakış yetebiliyordu. Ancak şu an için durum hiç de öyle olacak gibi durmuyordu. İçtiği içkiler etkisini göstermeye başlamıştı. Tam da zamanıydı şimdi bunun. Beni dinlemeyeceğini bilsem de, yine başımı iki yana sallayıp onu uyardım. Ancak yine kendi bildiğini okuyacak gibi duruyordu. Ayıkken sözümü dinlemezken sarhoşken dinlemeyeceğine emindim.

" Vay, tam kendine göre birini bulmuşsun." Dedi keyifli bir şekilde.

" Bence kendi işine bakmalısın." Dedim dişlerimin arasından. İnci'yi onun ulaşamayacağı bir alana çekersem, karşılık vermem daha rahat olacaktı. O yüzden onu arkama alıp olduğum yerde dikilmeye devam ettim. Zehir ve diğerleri olduğum yere doğru yaklaşıyordu. Biz onlar karşısında daha avantajlıydık. Sadece dördümüz onların yirmisini birkaç dakika da etkisiz hale getirebilirdik. Ancak şu an bizim bir dezavantajımız vardı. Bir, silahımız yoktu. İki, silahlı bir grup karşısında kendini sadece yakın dövüşle savunabilecek bir grup çaylakla yan yanaydık. Yapacağımız en düşüncesiz bir hareket, birçok cana mal olabilirdi. O yüzden iyice düşünerek hareket etmemiz gerekiyordu.

Zehir'le göz göze geldik. Özel hayatımızda ne kadar anlaşamıyor olsak da söz konusu tehlike olunca ondan iyi destekçi olamazdı. Beni iyi tanıdığından hareketlerimi de oldukça iyi algılardı. Başıyla anladığını göstererek yanıma geldi. Sonra da " Biz yardımcı olalım size." Diye onların dikkatini çektiğinde, bende İnci'yi arka tarafa diğer kızların yanına çektim. Sekiz kızı güvenceye almak zorundaydım.

KOD ADI SERİSİ-1 KIRMIZIWhere stories live. Discover now