KOD ADI SERİSİ-1 KIRMIZI

YIL DÖNÜMÜ

" Bir daha anlatsana tam olarak ne söyledin?" Burak her zamanki uyuzluğuyla Güney'i kızdırmayı amaçlıyordu. Cem'le olanları ve ona söylediğim şeyleri beklide on kez anlatmıştım. Ama yine de tekrar anlatmam için ısrar ediyordu.

Kanepenin üzerindeki yastığı alıp yüzüne doğru fırlattım. Ama beklediğim gibi yüzüne çarpmasına fırsat kalmadan havada yakalamıştı. " Çok çalışman gerekiyor çok."

" Hedefim sen olduktan sonra zaten yeterince pratik yaparım gibi duruyor." Dedim iğneleyici bir tonda.

Güney ve Burak eve gizliden girmişlerdi. Yani yangın merdivenini kullanarak. Yeliz her zaman olduğu gibi bu toplantıya sadece kulaklık yoluyla katılıyordu. O, Güney ve Burak gibi alternatif yollar kullanamıyordu. Bu yüzden kendi evinden bize katılıyordu. Oğuz rahatlıkla gelip gidebildiğinden kapıyı kullanarak eve girebilen nadir kişilerdendi.

" Şimdi ona gereken mesajı verdiysen sırada ki hamleyi ne olarak planladın?" diye sordu Güney.

" Benimle arkadaş olmak istemesini sağlayacağım." Gizem'im nasıl diye soran bakışlarını görünce devam ettim. " Onunla ortak yönlerimiz olduğunu görmesini sağlayacağım. Ama daha önce arkadaşlarımla nasıl samimi olduğumu görmesi gerekiyor." Dedim Oğuz ve Güney'e bakarak.

" Ben üstüme düşen görevi hakkıyla yapabilirim. Samimiyet denilince benden iyisi olmaz." Bu lafın üzerine Güney ve Gizem eş zamanlı bir şekilde kafasına sertçe vurdular. Çok güzel olmuştu bu. Zevzek şey. " Şakaydı ya." Dedi başını tutarak.

Güney onu bırakıp yeniden bana döndü." Onunla ortak yanınız neler? Yani bizim sana nasıl yardım etmemizi istiyorsun?"

Güzel soruydu. Zaten Güney hep en zor yerden sormayı severdi. Bu konuda onun bana çok yardım edeceğini düşünürdüm ama benim onunla yakınlaşmam söz konusu olduğundan plan yapmayacağının üzerine basarak vurgulamıştı. Planlara uyup yardım edeceğini söylemişti ama o adama beni gönderen planları düşünmeyi reddetmişti. Hak veriyordum. Ben de onun yerinde olsam bu şekilde tepki verirdim. Onu başka kıza gönderecek şeyleri nasıl vakit ayırıp düşünürdüm? Ben yapamazdım, ona da yap diye baskı yapamazdım.

" Orası kolay." Dedim kendimden emin bir şekilde.

********

Ertesi sabah okula Oğuz'un arabasında gelmiştim. Artık Gizem'le kalıyor gibi gözükme sırası gelmişti. Oğuz'un koluna girip sınıfa doğru yürümeye başladım. Oğuz'un diğer kolunda da Gizem vardı. " Girişte oyalanın. Cem ve o afet kız geliyor." Dedi Burak kulaklık yardımıyla. Burak bizim gözümüz olarak görev yapıyordu. Açıkçası çok işe yarıyordu. Ortalarda dolanıp saçmalamasından oldukça iyiydi.

Gizem'e işaret verdim. Sonrada Oğuz'un omzuna vurup sanki biraz önce bir şaka yapmıştı da onun karşılığı vermiş gibi davranıyordum. Hem merdivenden çıkıyorduk hem de gülüşüyorduk. " Bakın akşam Aşk ve Gurur izleyeceğiz" dedim. " Oğuz sakın yan çizme."

" Ya neden ben ya? Kızım bırak beni." Gizem'in omzuna kolunu dolayıp kendine çekti. " Bana asılmak niyetindeysen benim çok güzel ve akıllı bir sevgilim var." Dedi. Yumruğumu sıkarak omzuna vurdum. O sırada Cem ve o kız merdivenlere ulaşmışlardı ve Cem bizi fark etmişti.

" Sana asılmak mı? Sen tipim bile değilsin." Dedim oldukça emin bir şekilde. Sanki arkamızdan gelenleri fark etmemiş gibi yürüyorduk. Ama Oğuz'da Gizem de onların hemen arkamızdan geldiğini biliyordu. Bu yüzden Oğuz az önce söylediğim cümleyi doğru noktadan çekmesi gerektiğini biliyordu.