KAZA

37K 2.3K 268
                                    

Haftalar oldukça hızlı geçiyordu. Buraya geldiğim bir buçuk ay olmuştu. Yani altı hafta. Yurda ve okula çok çabuk adapte olmuştum. Ben harç geri kalan herkes çoktan lise mezunu olmuşlardı. Kimisi üniversitenin ilk senesindeydiler. Ben ailevi nedenlerden dolayı bir sene okula gidememiştim. Bu yüzden on sekiz yaşına girmeme rağmen son sınıftaydım. Ancak ondan da mezun olamamıştım. Buna bir çözüm yolu bulunacağını biliyordum. Bu yüzden kendimi yeni hayatıma alıştırıyordum.

 Artık vaktimi iyi geçireceğim yakın arkadaşlarım vardı. Bunun ne kadar güzel bir şey olduğunu ne yazık ki burada öğrenmiştim. Gizem, Kübra, Sevda, Nilay benim olmayan kardeşlerim olmuşlardı. Başlarda tatsız şeyler yaşamış olsak da hepsi geride kalmıştı. Şimdi her birimiz diğeri için ölüme bile giderdik.

Bu sadece kızlar arasında değildi elbette. Erkeklerde bu bir aylık sürede yumuşamıştı. Artık gerçek anlamda bir ekip olmuştuk. Üstelik mecbur olduğumuz için değil, istediğimiz için beraber takılıyorduk. Yemeklerde, eğlenmek için gezmeye çıktığımızda, ya da bir haylazlık yapacaksak onumuz da birleşip öyle yapıyorduk. Aramızdaki tüm buzlar erimişti bu sayede.

İlk gün olduğu gibi bir daha koşu saatinde sorun çıkmamıştı. Herkes tam zamanında bahçede oluyordu. Bu beni mutlu etmişti. Arkadaşlarım benim ceza almamam için çabalıyorlardı. Birlik olmanın ne demek olduğunu da bu sayede anlamıştık. Barut'ta ilk gün yaptığı uyuzlukları yapmaktan vazgeçmişti. Son bir aydır bize bir abi gibi davranıyordu ya da biz onun kurallarına uyduğumuz için kızmadığından bize öyle geliyordu.

En zorlandığım zamanlar eğitim zamanlarıydı sanırım. Gurupta hata yapan onlarca kişi varken, benim hatalarım adamın gözüne batıyordu ve hemen ceza alıyordum. Ama bu dövüş konusunda kötü olduğum anlamına gelmiyordu. Korktuğum kadar berbat değildim bunda. Sadece birkaç hareket beni zorluyordu ama onu da atlatıyordum. Bütün serbest zamanlarımı spor salonunda harcıyordum. Geri kalmak en nefret ettiğim şeydi. Çoğunlukla Oğuz bana eşlik ediyordu. Gönüllü dayak yemekten zevk alıyordu. Ancak arada ben yine kendimi bahçede bulmuyor değildim. Yakın dövüşte yapamadığım hareketler olduğunda ceza olarak bahçeye gönderiliyordum. Ama nedense bunu bir tek ben yapıyordum.

Benim bu halim tüm okulun diline dolanmıştı. Beni koşarken görenler "Yine ne yaptın da cezaya kaldın?" diye dalga geçiyorlardı. Bir yerden sonra çok sinir bozucu olduğunu kabullenmek zorundaydım. Kendim koşmak istediğimde bile bakışlar ceza aldığım yönündeydi. Bu koşularda kaytarmam da söz konusu olmuyordu çünkü Barut bir zat gelip beni izliyordu. Zamanından önce kaytarmamı istemiyordu. Benimle ne zoru vardı henüz keşif edememiştim.

Yanında dolaşan, Gizem'in deyimiyle fino köpeği Yeliz, de bu ceza merasimlerinde çoğunlukla yanımızda oluyordu. Herkes onun Barut'a âşık olduğunu biliyordu. Zaten kızın saklama gibi bir derdi de yoktu. Bunu herkesin gözüne sokuyordu. Bir ortalarda sesli olarak Barut benim demediği eksik kalıyordu. Onu da diyebileceğini sanmıyordum gerçi... Ama Barut ona karşı aynı samimiyette değildi. Tamam, kıza git de demiyordu ama samimi de davranmıyordu. Yanına oturmasına izin veriyor ve yemeklerde onlarla oturuyordu. Aralarında nasıl bir ilişki olduğunu anlamak gerçekten güçtü. Bununla neden bu kadar ilgilendiğimi bilmiyordum. Sürekli kendimi onları izlerken buluyordum. Bu yüzden kendimi sürekli cezalandırıyordum. Çünkü tehlikeli sularda yüzdüğümü biliyordum.

Yeliz'le aramız geldiğim ilk günden itibaren berbattı. Zaten benden hoşlanmadığını saklamıyordu. Beni nerede görse bir böcekmişim gibi bakıyordu. Yanında arkadaşları varsa laf da sokuyordu. Hatta arada işi abartıp beni ezmeye çalıştığı zamanlarda olmuştu. Üst sınıf olmanın avantajlarını üzerimde kullanmak istemişti ama bana sökmemişti. Onun emirlerini kıçıma bile takmadığımı söylediğimde sinir krizi geçirmişti. Normalde istediklerini yapmak zorundaydım diğer herkes gibi. Ama ben bu tarz saçmalıklara tahammül gösteremiyordum. Zaten Barut'tan yeterince ceza alıyordum. Başkalarının da bunu yapmasına izin veremezdim elbette.

KOD ADI SERİSİ-1 KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin