YENİ KİTAP HABER

17.5K 786 160
                                    


YENİ YIL HEDİYESİ OLARAK SİZE YENİ KİTABIMIZIN TANITIMINI VE KÜÇÜK BİR ALINTIYLA BAŞ BAŞA BIRAKIYORUM. YORUMLARINIZI VE BEKLENTİLERİNİZİ DUYMAYI ÇOK İSTİYORUM. KİTABIN İLK GÖRSELİNİ GURUPTA PAYLAŞIYORUM. MERAK EDENLER GURUBA GELEBİLİR :D

YENİ KİTABIMIZIN ADI BELİRLENDİ. KOD ADI: KAOS OLARAK YAKINDA YAYINLANMAYA BAŞLAYACAK

TANITIM

Macera, intikamla devam ediyor...

Ateş düştüğü yeri yakar derler. Öyle oldu da.

Düştüğü kalp cayır cayır yanarak küle döndü. Ve küllerinden intikam ateşiyle yanan bir efsane doğdu.

Sahibi belli olmayan bir not. Yeni bir işaret... Eski düşman, yeni dostluklar. Hiçbir intikam bu kadar çok arzulanmamıştı. Üstelik bu kez düşmanlar hiç de basit değildi.

İşte asıl efsane şimdi başlıyordu.


ALINTI

" Bir kız mı Selim Kuzey imparatorluğunu çökertti" gülmek istemiyordum ama çok komik gelmişti. Bunca yıl onlarca ekip ve ülke bunu yapmayı denemişti ama başaramamıştı. Şimdi bir kız çıkıp bunu başarıyordu. Bu sadece şaka olmalıydı.

Başını iki yana salladı. Gözlerindeki nefreti gördüğümde gelen olan isimden oldukça nefret ettiğini çıkarmıştım. " Barut'ta işin içindeydi."

" Barut mu? Şu sokak dövüşçüsü olan mı? Efsane çocuk..."

" Evet, o ve onun gibi birkaç kişi daha vardı işin içinden. Onların MGS'ye çalıştığına hala inanmakta zorlanıyorum. Ama oldu. Sonunda beni tuzağa düşürmeyi başardılar" Barut'un devlet adına çalışan bir ajan olacağı hiç aklıma gelmemişti. Bunca yıl sokak dövüşleri yaparak yaşayan adam bir anda saf değiştirip devlete çalışmaya karar vermişti. Demek ki bu hayatta olmayacak hiçbir şey yoktu.

" Peki, madem tuzağa düştün. Burnunun dibine kadar geldiler, siz nasıl anladınız bunu?"

Yanımda çalışan adamlardan birinin bir yeğeni vardı. Zeki ve yetenekli bir çocuktu. Bir gün ona bir zarf gelmiş. MGS'den... Bilirsin bu tarz şeyler ne kadar gizli kalması gerekir ama insanlar övünmeyi o kadar sever ki bu kulağıma geldi. Çocuğun o gün gitmesi gerekiyordu. Zarf geldiği gün onları kamp tarzı bir yere götürüyorlarmış. Gitmeden önce dayısıyla haber gönderdim benimle çalışması için. Çocuk da kabul etti"

" MGS'ye adam soktun..." sesim fazla heyecanlı çıkmıştı.

" Evet ama doğru düzgün hiçbir bilgiyi alamadım. MGS' dekiler aptal değil. Elbette onları eğittikten sonra bir süre gizli takipte kalıyor. Bunu bildiğimden ondan uzak durdum. Bir davet sırasında dayısıyla beraber gelmişti. Orada onları görüp doğrudan bana bildirdi. Başta çok şaşırdım ama hayran da kaldım. Burnumun dibine kadar girmeyi başarabilen ilk ekipti bu."

" Hiçbir şey belli etmeden bekledim. Ancak kızı yalnız bir şekilde eve davet ettim. Zaten beklediği bir teklif olduğundan itiraz etmeden eve geldi. İnan bana Vedat, çok tehlikeli bir kız. Cesur, güzel ve tehlikeli... Asla bir kadında bir arada olmaması gereken üç özellik. Ama onda vardı. Ve cesareti başına büyük bir bela açtı.

" Ne oldu o kıza?"

" En son dosyaları almak için odaya girdiğinde yakaladım onu. Ama diğerlerinin de pusuda beklediğini anladığım da toparlanarak onu adamıma bıraktım. Hani şu MGS'ye soktuğum adama."

" Madem bu kadar yetenekli onu da getirseydin. Biz de görürdük şu kızı."

" Getirmeyi düşünüyordum ama o kız Barut için değerli biriydi" Cem ilk defa o zaman bakışlarını babasına çevirmişti. İki yana koyduğu ellerini yumruk yapmış sinirle bakıyordu. Bu duyguyu biliyordum. O kıza gerçekten değer veriyordu ve ihaneti canını yakıyordu. " O kız onlara ihanet ettiğini kendi söylemediği sürece onun yakasını asala bırakmazlardı. Ben de Bora'ya bırakıp geldim. Onlarda daha sonra bize katılacaklar. O kız kaybedilmeyecek kadar değerli."

" Sen de gelenleri havaya uçursaydın. Madem kızı almak için eve geleceklerini biliyordun neden bir düzenekle hepsini havaya uçurmadın ki?"

Onaylamayan bakışları üzerimde gezinirken kendimi biraz rahatsız hissetmiştim." Sen cidden anlamıyorsun. Sana o kız MGS'nin gönderdiği bir ajan diyorum. Barut'un değer verdiği bir kız diyorum. Bu sana bir şey ifade etmiyor mu? Sence ben o kızı yanıma alarak onlara savaş açacak kadar aptal mıyım? O kız kendi gelirse bir şey yapamazlar ama ben götürürsem bunu bana ödetirler"

" Şimdi ne olacak?"

" Bir süre burada misafirin olacağım. Bora haber gönderene kadar beklemede kalacağız. O kız buraya geldiğinde ne yapacağımıza bakacağız."

Bir şey söylemedim. İşlerin tamamen karıştığını görebiliyordum. Ve bunun anahtarı ise bahsedilen şu kızdı. Selim Kuzey kimseyi kolay kolay övmezdi. O kız düşman saflarında olmasına rağmen onun hakkında bahsederken gözleri parlıyordu. Bu da o kızı paha biçilmez bir hazine yapıyordu.

Şöyle bir düşününce o kız sadece Selim beyin değil, yıllarca adını duyduğum, herksin imrendiği o adamın değer verdiği kız olarak karşıma çıkıyordu. Nereden bakarsam bakayım kız tam anlamıyla paha biçilemezdi. Onu elimizde tutuğumuz sürece Barut'a bile istediğimizi yaptırabilirdik. Kim bilir belki bizimle çalışmasını bile sağlayabilirdim. Tabi bu kıza ne kadar değer verdiğine göre değişirdi.

Umuyorum ki o kız sadece düşlerine değil kalbine de sahip olabilmiş olsun...

Çalan kapıyla düşüncelerimden sıyrıldım. İçeriye gelen adamım başını eğip selam verirken yeni bir haber geldiğini anlamıştım. Jilet'in kulağına eğilip bir şeyler fısıldarken ben de beklenti içinde onlara bakıyordum. Belki de o kız gelmişti?" Akrep, haber varmış... Türkiye'den."

" Evet," dedim gelen adam dışarıya çıkıp başka bir adamın girmesi için yol açtı. Gelen adam bizimkilerden biri değildi. Selim beyin değişen duruşuyla onun adamı olduğunu anladım.

" Bora ve İnci geldi mi?"

" Efendim, Bora öldü.İnci ise......"

DEVAMI YENİ KİTAPTA


KOD ADI SERİSİ-1 KIRMIZIWhere stories live. Discover now