Suç ve Ceza

606 126 7
                                    

Akşam olduğunda uykusuzluğuyla baş başa kalan Melis, bugün üzerinde korku izlenimi bırakan kitabı okumaya başladı. Sayfalar bir şeyleri anlatır gibi dokunaklı bir o kadar da acıtıcıydi. Bunları bir anda anlaması olanaksızdı. Çünkü Arda oradan atladiginda Melis sinir krizi geçirmişti ve o anlara dair hiçbir şey hatırlamıyordu. Eğer hatırlamış olsaydı daima mezarına giderdi en sevdiğinin. Aslında bazı anlarda ona dair bir şeyler hatırlıyor gibiydi ama emin olması oldukça güçtü. Babası kendisine küçükken saatlerce konsol oyununda öldürmekle ilgili oyunlar oynadığını söylerdi. Melis bunu şaka niyetine dinler güler geçerdi. Zaten zamanla sabun alışkanlığını da unutmuştu bunun yerini içini kaplayan aşk ve dumani sarmıştı. Ama babası ona birini öldürdüğünü söylemedi hatırlayıp çok üzülmesin diye.

"Bununla benim ne alakam olabilir ki? Hem Arda öldü ya ona en son Ondan nefret ettiğimi oyle içten söylemiştim ki yüreği dayanamadı. "

Arda bu sırada Melis için yaptığı planları kontrol ediyordu. Melis' e cevap vermeyi de ihmal etmedi.

"Tabii ki de beni sevmeni bekledim o kadar çok bekledim ki ellerin kana bulaşmış kapıma geldiğinde seni ihbar etmedim. Seni öyle emsalsiz sevdim ki tabuta koyduğunuz an üzerimde duran tahtalar bile çürüdü aşkının yanında. Öyle tatlı gulerdin ki canımı istedin ve verdim. Ama sen o katil aşkım olsan da bir saplantiya kurban gidip yanlis sanilarin yüzünden ikimizi de yaktın. Kahretsin yine dagildim acini basıyorum bak yüreğim nefretinle kusandi. Ya senle olacaktım ya da sensiz kalacaktım ben seni tercih edip bu yalnızlığı boyladim."

Melis üzerine çöken yorgunlukla birden uzandı ve ruhunu esir alan sesin yanına gitti.

SAPLANTI (Tamamlandı) Where stories live. Discover now