Acıya Tarif Gerekmez

401 104 11
                                    

Eline bıçağı tam almıştı,  babasını öldürmeye kararlıydı ki Arda'nın kendisiyle konuştuğunu ilk kez tamamen duydu.

"Melis sakın ama sakın katil olayım deme. Öğrendin artik gerçek suçluyu,  oradan uzaklaş.  Onlar seni üzecek onları unut. Gercekten sevgin ve pişmanlığını üzerimde hissettigimde sana cektirecegim acılar da ozlemimiz de sona erecek. Zamana ihtiyacımız var umudunu kesme. Seni her halinle sevdiğimi unutma."

Melis içinden cevap vermeyi tercih etti.

"Yıllar sonra o huzur tonlu sesini duymanın nasıl mutlu ettiğini bilemezsin.  Sırf senin için bir daha ellerimi kana bulamayacagim. Ben de seni her halinle seviyorum.  Senden gelen acıya da korkuya da katlanacağım. Arda beni yalnız bırakma,  herkes gitti bak bir sen kaldın. "

Arda ilk kez ağlıyordu sevdiği insan için hem de yıllardır intikam hissiyle tutusurken. Canı acıdı.  Oldukça fazlaydi özlemi.  O keskin mavi gözleri daha yakından gülerken görmeyi düşleyip gözlerini yumdu..

Melis sözünü tutup evden derhal ayrıldı.  Yurda döndüğünde etrafın karıştığını görmek onu çok yıprattı.

"Ne oluyor burada arkadaşlar? "

"Bir şey olduğu yok, sen de defol git bize hiç bahsetmedin Arda'dan. "

"Dilek Sen ne diyorsun ya bırak insanları korkutma yeter. Anlatman onu kimselere."

"Neden anlatamazmışsın?"

"Çünkü yüreğimi bir ona açtım, başkasını ilgilendirmiyor. O benim karanliğıma aşıktı ben de onun varlığına.  Biz birbirimize daha küçükken söz verdik kimseye anlatmayacagiz diye birbirimizi."

Gözlerinden akan yaşı silen Melis oldukça canı acıyan biriydi. Bir eli solunda diğeri de acının gölgesinde.

"Katilsin kızım sen. O cocuk senin için neler yaptı,  sevdiklerinden vazgeçti ya sen ? "

Sinirden tırnaklarını yemek ister gibiydi Melis.
"Ne olur sus ne olur nefes alamıyorum. "

Düşünceleri ve yaşadıkları oldukça ağır gelen Melis yere yığıldı kaldı.
Dilek onu yerden kaldırmaya çalışırken kolyeyi boynundan düşürdü ve ayağıyla ezdi.
Ortam yumuşamıştı. Melis bir süre doktor gözetiminde kalmak zorundaydı.  Odasında tedavi altındaydı.

Arda üzgün üzgün bir şeyler okuyordu. Bundan sonra onu üzmemek için çaba gösterecekti. Sevdiğini biçare görüp gözlerinin önünde eriyip bitmesine daha fazla dayanamazdı.  Pişmanlığı üzerinde hissetmeye başlıyordu artık.  Vakit gelmeden ona gidememenin üzücü tarafını yaşıyordu.  Şu an sevdiğinin baş ucunda durup ona sicak çorba icirmeyi çok isterdi.

Ona olan nefret emareleri de yok oldu. Seviyordu acının tarifi olmasa da her şeyiyle seviyordu. Affetmek için dünden yıllardan beridir hazırdı.

"Gell artık göğün maviliginden daha güzel gözleri olan Melis'im. Çok özledim çok. "

Bakma sen yağmurun dindigine. Yokluğun öyle ıslattı ki gözlerim hiç bu kadar yaşa maruz kalmadı.  Kurumuyor sözlerim de inceden usuldan sizlaniyor. Hayallerimin yesilde yanlış geçişinde kalbimde aldığım sarı ışıktın sen. Beklerken olume yaklastigimm leveldi aşkın,  ben hâlâ içi içine sığmayan bir Barkın. Sen misallere tepki mısra-ı bercestesin kalbimde ! Gönlümün manşetiysen sarı ışıkta da yeşili geçer benim aşkım ah be şaşkın! !

Melis bunları duysa bir an evvel iyilesirdi mutlu olurdu. Ah Melis.

SAPLANTI (Tamamlandı) Where stories live. Discover now