Pişmanlık

446 112 8
                                    

Melis' in oturduğu yer eskiden sevdigiyle el ele gezdikleri sahildi. Ağlamak istiyor ama ağlayamıyordu. Anlatmak için yetersizdi cümleler ruh halini , teselli vermiyor şu sıralar huzur veren göğün maviligi. Bu içine yerleşip deprem etkisi yapan saplantinin zamanla geçeceğine ve bir gün her şeyin eski güzelliğine döneceğine inanmak istiyordu tüm benliginde hissederek.

Bir anda gözyaşlarını unutup sevdiğinin adını anarken buldu kendini.

"Arda ne olur duy sesimi,  eğer hayattaysan bana bir şans daha ver ne olur. Senden ufakta olsa bir işaret bekliyorum. En azindan bana ne olduğunu anlat, inan kafam çok karışık suçum ne cezamı niye çekiyorum ? "

Derin bir nefes alıp sessizce martilari seyretti. Bir martı olup gökyüzünün sonsuzluğunda uçmayı diledi.

Arda'nın cevabı hazırdı.

"Oo Melisciğim demek benden bir rican var, sen hiç merak etme. Derhal adamlarimdan birini yollayıp sana musallat edeceğim bak gör yeni saplantın üzerine çok yakışacak. Gerçekler seni üzecek ama ben de üzüldüm sıra sen de. Ama ne olur çok üzme kendini bir gün döndüğümde saçlarını beyazlamış görmek istemem. "

Melis kendisinden bahsedildiğini biliyordu ve bu his ona çok yakın geliyordu.  Yanına bir yaşlı teyze gelince dikkat odağı o oldu.

"Merhaba evladım oturabilir miyim ? "

"Elbette otur teyzecigim. "

"Çok sağ ol kızım,  Allah seni sevdiğine kavuştursun. "

Bu söze verecek tek bir cevabı bile olmaması ne güçtü.  Suskunluk her şeyi anlatmaya yeter miydi ?

"Eee kızım Arda'yı çok özledin mi ? "

"Ne ne Arda mı ben onun adını bile anmadim."

"Doğru kızım zaten herkes anlatma dedi de sustum ya ben. Neyse okul nasıl gidiyor ?"

"Teyze ne olur bana her şeyi anlat."

Yüreği ürkek vaziyette direnen biriydi, Melis.

Her şeyden haberdar olan Arda bu olanları kahkahalar eşliğinde izliyordu.

"Melis evladım,  sen bir gün Arda'ya gidip 'birini öldürdüm' dedin elinde daha kanliydi. Sonra o sana kimselere soylemeyecegine dair söz verdi. Bir gün polisler geldi ve seni tutuklamak zorunda kaldı.  Yaşın tutmadigindan para ile çıktın tabii sadece bir hafta kaldın.  Daha sonra çıkar çıkmaz Arda ile fena tartistin. Seni onun ispiyonladigini sandin. Ve onu çok üzdün. Ona bağıra bağıra 'senden nefret ediyorum bir daha asla ama asla karşıma çıkma,  senin sevgin buraya kadar ben sana guvenmistim', dedin. Kızım hic Arda'yı dinlemeden onu fazlasıyla üzdün. O senin için intihar etmeyi göze aldı ve gözlerinin önünde ölüme atladı.  Ama sana 'ben seni asla  incitecek bir şey yapmadım ' derken ona inanmaliydin. Çünkü seni küçüklükten kötülüğe iten baban yine seni arkandan bicakladi. Ve suçu sevdiğine atıp cezasını size ödetti."

Melis duydukları karşısında bir an şoka uğrar.

"Kızım sana diyorum, ses veerr ne olur ses ver."

"Arda arda affet beni! Ben seni çok sevdim hep. Zaten içimdeki tüm yaşama belirtilerini de beraberinde götürdün , cok cok pişmanım.  Nasıl olur da babama inanırım ki ? Hem o cinayeti de onun yüzünden işlememiş miydim ? Of Allah'ım yardım et ne olur."

"Kızım pismanlikta güzeldir , şimdi kalk eve git dinlen hadi. Arda seni hiç unutmadı,  hep seviyor."

Melis' in kendisine olan sevgisinden emin olmayı çok istiyordu. Onun her hareketine daha fazla dikkat etmeye çalışıyordu. 

Eve gelen Melis sinirle babasını çağırdı.

"Baba, anlat bana hadi. Beni polislere sen mi ispiyon ettin ? Senin yüzünden mi sevdiğim çocuğun katili oldum ? Inanmiyorum katil gercekten de aramizdaymiş hem de babam."

"Kızım dur dinle ben dürüstlük için bunları yaptım.  Evet o çocuğun hiçbir suçu yok seni çok sevdiğinden intihar etti zaten. "

"Ve bunu bana  başkası anlatıyor yazıklar olsun sana. Ah ah olamaz siz canisiniz !"

SAPLANTI (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin