Yitik Aşk, Heyecanlı Dakikalar

349 90 16
                                    

Her şeyi yoluna koyan Arda ve Melis, birlikte alışveriş yapmak için dışarı çıktı. Hava oldukça rüzgârlıydı sanki birine soyleyecek birkaç ufak sözü vardı öyle esiyordu acıtıcı bir şekilde yaprakları ucurup dagitiyordu.
Melis şu süreçte her şeyi unutmak için elinden geleni yapıyordu. En azından doğacak kizlari için bu sorunu yok sayabilirdi.

"Arda sence bu kiyafet nasıl, deneyeyim mi?"

"Bence dene gayet güzel mavi gözlerinin ihtişamı ortaya çıktı. Sana çok yakışacak eminim."

"Çok teşekkür ederim öyleyse ben kabine gidip deneyeyim. Beni burada bekle tamam mi?"

"Olur sen kıyafetini dene, ben buradayım."

Melis mavi elbisesini denemek için kabine girdi.

"Olamaz yine mi sen nereden çıktın? Lütfen uzaklaş karım seni gorurse çok üzülür yapma bunu."

"Arda canım bana verdigin sözü unutmam mümkün değil. Sen hani sadece intikam alıp ayrılacaktın bu Melis denen kızdan? Beni kandırma sakin. Bu saplantı artık bana sökmez. O yüreğin benim için atan bir mekanizma ve benden hiçbir şekilde kurtuluşun yok."

"Melis'i unutmami isteme benden onsuz yapamam anlıyor musun? Hadi git buradan uzaklaş seni gorurse üzülür."

"Ya benimle gelirsin ya da burada dikilir doğacak çocuğun için kötü şeyler soylerim ne dersin karar senin."

"Ne dediginin farkında mısın ? Tamam hadi seni dinliyorum uzaklasalim ne dersen de."

"Tamam o zaman benimle gel."

Melis elbisesini denedi ve üzerine de çok yakıştığını düşündü.

"Hayatim bence bu elbiseyi alalim çok begendim."

"Arda nerdesin ?"

Melis sorusunun karsiliksiz kalislari arasında üzgün vaziyete büründü. Demek yine onu bırakıp gitti. Artık donse bile faydasız, onu görmek değil onunla yaşamak artık acı bir durum olurdu.
Melis durumun acı tarafıyla yüzlesmeye çalışıyordu. Bu defa Arda'nın paylanacak tarafı alttan alınacak durumu söz konusu bile değildi.

"Bekleyecektin hani beni burada bırakıp gitmeyecektin. Sana ve yalanlarina son kez aldandim. Seni içimden söküp atıyorum Arda. Kullerimden yeniden doğacak ve adını dahi unutacagim."

Melis ağlayarak evin yolunu tuttu. Arda'ya ait ne varsa hepsini kapı dışarı etti.
Arda Ece ile birlikte zorla yürümekteydi.

"Beni bu ormana neden getirdin? Beni rahat bırak gideceğim Melis olmadan yaşayamam ben."

" Sen öyle san onsuz yaşamak zorundasın.Ben bu ruhu senin için devralmadim buraya Timuçin için geldim seni kullandım aslında. Ben senden hep nefret ettim sen beni hiç sevmeyecektin bunu da biliyorum."

" Melis'in kardeşi Timuçin mi ? Sen yalancının tekisin bırak ben doğacak çocuğumun yanında olayım lütfen."

"Evet, ben bir kazada ölünce o hep mutsuz oldu. Bir gün karşısına geçip 'bak yaşıyorum hayallerimiz için döndüm' diyeceğim anı kollarken sen onun sonunu getirecek kadar ruhsuz biri oldun. Şimdi intikam zamanı. Seni bu uçurumdan bu defa ben atacağım ve çocuğunu da yine uzakta görüp üzülmeye devam edeceksin. Ahaha sen beni sevdigimden nasıl ayirdiysan sıra ben de."

Ece bir hışımla Arda'yı itti. Ve koca uçurumda büyük hayal kırıklığına uğrayarak gözlerini yumdu Arda..

.

Daha devamı gelecek hikayemin okuyup oylar yorum yaparsanız çok memnun olurum. Şimdiden çok teşekkür ediyorum.. İyi okumalar.

Medyaya Ece'nin resmini koydum, bakarsınız. :)

İyi ki varsınız.

SAPLANTI (Tamamlandı) Where stories live. Discover now