Bölüm 3 / Hainler

16.1K 701 63
                                    

"Sanırım yakalandık ha?" dedi Lucifer gülerek. Kollarını göğsünde kavuşturdu ve umursamazca dudaklarını büzdü. 

"Nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun?" Lilith, Lucifer'ın aksine gergindi. Cennetteki son gününü kavga ederek geçirmek istemiyordu. Lucifer gülümsedi ve rahat bir adım attı.

"Gerçekten kovulacağımızı mı düşünüyorsun?"

Lanet olsun Lucifer ne diyordu böyle? Lilith yutkunarak kollarını kendine doladı.

"Sen çıldırmışsın. Sen kurtulabilirsin ama ben..." başını çevirerek su birikintisine baktı. "Ben basit bir insanım."

Haklıydı. Lucifer baş meleklerden biri olarak kabul edilse de Lilith sadece bir insandı. Büyük ihtimalle kadının dediği gibi olacaktı. Lucifer paçayı sıyıracak, Lilith ise Tanrı'nın uygun gördüğü cezaya mahkum olacaktı.

"Demek ceza almayacağımı düşünüyorsun," dedi Lucifer sırıtarak. "Hayal gücüne hayranım doğrusu."

Lilith gözlerini sudan ayırmazken Lucifer büyük bir dikkatle onu izliyordu. Kadın o kadar güzeldi ki gören herkesi kendine hayran bırakıyordu. Ve Lucifer bu kişilerin en başındaydı.

Dalgın adımlarla Lilith'e doğru yürürken az önceki şakacı tavrından eser kalmamıştı. Arzunun getirdiği ciddiyet yüzünü ele geçirmişti.

"Beni deli ediyorsun," diye fısıldadı Lilith'e iyice yaklaşırken. Deri kanatları ortaya çıkmak için sırtını zorluyordu ancak kadını korkutmak istemediğinden kendini tutuyordu.

Kadın iri mavi gözlerini kırpıştırdı ancak ona bakmamakta kararlıydı. "O hatayı bir kez yaptım. Bir daha yapamam."

Lucifer hafifçe gülümsedi ancak cevap vermedi. Lilith'in tam önünde durarak ona tepeden bakmaya başladı. Birbirlerine dokunmuyorlardı ancak ikisi de çıldıracak noktaya gelmişti.

"Demek hata ha?" dedi Lucifer dudaklarını yukarı kıvırarak. "Hatalar cezasız kalmamalı bence." Eli kadının belini yakalayarak hızla kendini çekti. "Şahsen ben cezanı vermeye gönüllüyüm."

Ve bir saniye sonra kadının dudaklarını sömürüyordu. Lilith açlıkla inleyerek parmak uçlarında yükseldi ve erkeğin kısa saçlarını kavradı. Minicik öpüşme büyüdü. Bu işin sonu iyiye gitmiyordu. Lilith kendini bir an önce kendini durdurmazsa Tanrı tarafından alacağı cezanın büyüyeceğini düşünüyordu. Ama ne kadar uğraşırsa uğraşsın Lucifer'ın cehennem kadar sıcak ve yine cehennem gibi yakıp geçen dudaklarından ayrılamıyordu. Daha fazlasına ihtiyacı vardı. Çok daha fazlasına.

"Durmalıyız," diye fısıldadı zorlukla kendini geri çekerek. Lucifer diğer elini kadının saçlarına doladı ve konuşmasına izin vermeden yine sertçe dudaklarını esir aldı. Lilith çırpınmaya devam ederse kadını şuracıkta düzecekti!

"Seni yarı yolda bırakmam," diye mırıldandı dudaklarının arasından. Lilith bir elini aşağı indirerek Lucifer'ın erkekliğini kavradı. Parmakları arasında nabız gibi atan sıcaklık kadının sınırlarını zorluyordu.

Aynı anda Lucifer gürültüyle inledi. Aniden ortaya çıkan siyah deri kanatları ikisinin çıplak bedenini bir örtü gibi sarmaladı. Lilith'in bedeni beynine uymuyordu. İradesiz bir kadın olduğu için kendinden nefret ediyordu!

"Tanrım Lucifer," dedi inler gibi. "Bu kadar yeter."

Erkeğin kanatları sıkılaştı. Birbirlerine yapışık duruyorlardı. Tenleri birbirine değerken ikisi içinde düşünmek çok zordu.

"Ben Adam değilim Lil," dedi kısık ama tehlikeli bir sesle. "Sana zarar vermem."

Kadının uzun kirpikleri titreşerek kapandığında çok fazla seçeneği olmadığını düşünüyordu. Lucifer o kadar harikaydı ki, üstüne bir de böyle çıldırtıcı davrandığında işler daha da karmaşık hâle geliyordu. Lilith an be an ona kapıldığını hissediyordu ve kafasında dönüp dolaşan şeyler hep kötüydü. Başlarının belaya gireceğinden adı gibi emindi. Micheal ilk başlarda Lilith'i sevse de 'ihanetinden' sonra ondan nefret etmeye başlamıştı. Lucifer dışında kimse ona iyi davranmıyordu, gerçi Lucifer'da sadece yatakta iyi davranmıştı. Bunun dışında kadını umursamıyormuş gibi görünüyordu.

KuralDonde viven las historias. Descúbrelo ahora