Bölüm 21 / Misafirler

10.2K 564 44
                                    

"Okula yeni gelenleri gördün mü?"

Kafamı okuduğum kitaptan kaldırarak arkadaşım Naomi'ye baktım. Çok sık konuşmazdık ama yinede okulda genelde beraber takılırdık. Rade'le uğraşmaktan Naomi'yi çok boşlamıştım.

"Kim gelmiş ki?" Yerimde daha da yayılarak kitabın sayfalarıyla oynamaya başladım. Kütüphanede kimse yoktu. Hatta ilk ben gelmiştim, Naomi'yle burada karşılaşmıştık. Sarı saçları ve koyu yeşil gözleriyle minyon, sevimli bir kızdı. Bir üniversiteliden çok liseliye benziyordu.

"Birinin adının Adam olduğunu duydum. Diğeriyse Eva'ymış. Tanrım, ne kadar klişe!"

"Doğuştan nişanlılar ha?" Suratımda yamuk bir gülümsemeyle tekrar kitaba dönecekken durdum. Adam mı? Barda tanıştığım bir adamın adıyda Adam'dı ve o gece Rade'in evinde kalmıştım.

Kahrolası herif her yerde karşıma çıkıyordu.

"Duyduğuma göre birliktelermiş." Masanın karşı tarafından bana eğilerek fısıldadı. "Adam herkese Lilith diye bir kızı soruyormuş. Bizim okulda Lilith diye biri var mı ki?"

Yine o isim. Yine yine yine. Neden bunu çok sık duyuyordum ki?

"Lilith mi?" Düşünceli bir şekilde mırıldandığımın farkında değildim.

Naomi ayağını ayağıma vurarak, "Tabii bu isimden sıkılmışsındır," dediğinde kendimi şaşırmaktan alamadım. Bunu nasıl tahmin etmişti? Yoksa düşündüğüm şeyler alnımda falan mı çıkıyordu? Rade de daima ne düşündüğümü biliyordu!

"Düşüncelerimi altyazı falan mı geçiyorlar?" Homurdanarak ölmüş gibi sandalyeye yayıldığımda Naomi kıkırdamıştı. 

"Şeytanlar ve melekler ilgi alanın değil mi?" Başını yana eğerek bana sevimlice baktı. "Lucifer ve Lilith efsanesini biliyor olmalıydın."

"Bir aptal bile bilir bunu." Bu konu hakkında konuşmak beni geriyordu. Özellikle bu tür şeyler ailemin kulağına giderse ne olur bilmiyordum. Grace perişan olurdu herhalde çünkü ailesi Katolikti.

Bu arada uzun zamandır ailemle görüşmediğimi fark ettim.

"Geçenlerde haberde satanist bir kızın öldürüldüğünü duydum," diyerek masanın üzerindeki bir kitabı önüne çekti. Bir saniye. Bana satanist mi demişti az önce?

"Ben satanist değilim, Naomi." Daha önce kimse bana bunu demeye cesaret edememişti. Bu kadar iğrenç bir hakaret daha işitmemiştim. Sahiden dışarıdan öyle mi görünüyordum?

"Sana satanist dediğim falan yok," diyerek aceleyle savunmaya geçtiğinde yüz ifadeside bunu kanıtlıyordu aslında. O böyle şeyler diyecek bir kız değildi. Boğazını temizleyerek biraz daha eğildi bana doğru. "Ama diğer insanlar benim gibi düşünmeyebilir."

Konu canımı sıkmaya başlamıştı. Derin bir nefes alarak, "Diğer insanların düşüncelerini umursamıyorum," dediysem de pek inandırıcı konuşmamıştım.

Naomi yerinden kalkarak gülümsedi. Çantasını omzuna takarken gözleri benim üzerimdeydi. "Amacım canını sıkmak değildi. Üzgünüm." Kitaplarını toplayıp eline aldıktan sonra yanımdan geçip gitti, hatta gitmeden önce omzumu bile sıvazladı. Ben kimsenin düşüncelerini umursamazdım ama Naomi'nin sözleri moralimi bozmuştu.

Sıkıntıyla soluyarak tekrar kitabı okumaya başladım. Bu sefer efsane veya tarihi kitaplardan değildi. Siyasi bir kitaptı.

İlk önce adım sesleri, daha sonra da birinin cıkcıklamasını duydum. Takdir etmeyen bir tondaydı.

"Öğrencilerin siyasetle ilgilenmelerini tavsiye etmiyorum." Daha önce duymadığım bir sesti. Bir kadın sesi. Zarif, nazik ve hoş. Tüylerim ürpermişti.

Omzumun üzerinden arkama bakarken ağzımdan bir "Ha?" sesi çıkmıştı. Karşımdaki kadın güzeldi. Çok güzeldi. Mavi kot pantolonu, beyaz gömleği ve siyah spor ayakkabılarıyla o kadar sadeydi ki bu bile onu güzel göstermişti. Sarı saçları ve mavi gözleri vardı. Dudakları kıpkırmızı bir rujla boyalıydı. Bakımlı biri olduğu belliydi.

Güzel dolgun dudakları kıvrıldığında moralim iyice bozuldu. Benden daha güzel insanları gördükçe sinirleniyordum.

"Ne kadar hoş bir karşılama." Bir kedi gibi yürüyerek önüme kadar geldiğinde doğrulma ihtiyacı hissettim. Manikürlü, kırmızı ojeli elini bana uzattı. "Adım Eva. Ama biliyorsun zaten."

"Nereden bileyim?" Kaba tavrıma rağmen uzattığı eli sıktım. "Bende Solyn. Yeni gelen hatun sensin demek."

Tamam, tanıştığımıza göre tekrar yayılabilirdim. Yani yeni geldiysen niye ilk kurbanın ben oluyorum? Niye yahu niye? O kadar insan varken niye benimle tanışmaya geliyorsun be insafsız kadın?

"Solyn mi? Hadi ama Lilith, burada bizbizeyiz." Az önce Naomi'nin oturduğu sandalyeyi çaprazıma çekerek oturdu, bacak bacak üstüne attı. 

Yine mi Lilith... Yeter artık. Şu isimden nefret etmeye başladım.

"Lilith mi?" Ah yoksa inançsız biri olduğum kampüse yayılmış mıydı? Bu yüzden mi herkes bana Lilith diyordu? Kahretsin! 

"Adam'la görüştün mü?" Kollarını göğsünün üzerinde kavuşturarak bana tek kaşını kaldırarak baktı. 

"Okula yeni gelen Adam mı?" diye sordum. Birbirimizi tanıyor muyduk, neden böyle konuşuyordu?

Yüzü önce şaşkınlıkla gerildi, ardından eski haline döndü. "Anladım. Numara yapıyorsun."

"Okula hoş geldin ama bu saçmalıklara zamanım yok." Çantamı alarak ayağa kalktım, kitap hala elimdeydi. Güzel gözleri omzumun arkasında bir yere takıldı. Dudakları gerginleşmişti.

"İşte geldi."

Yine kim geldi ya. Kütüphanede bile rahat yok. İlla bir yerlerden biri çıkacak. Benim huzurum bozulacak. Kitap bile okuyamıyorum şu sikik dünyada.

"Eva, burada ne arıyorsun?" 

SÜPER. YENİ ADAM BARDAKİ ADAM'MIŞ. HA-Rİ-KA.

"Adam, Lilith beni tanımamazlıktan geliyor." O kırmızı dudaklarını büzdükten sonra tıp tıp tıp yanımdan yürüdü gitti. Arkamı dönmek zorunda kaldım. Adam, hatırladığımdan daha yakışıklı aynı zamanda daha iticiydi. Gözleri bir süre benim üzerimde oyalandıktan sonra sertçe Eva'ya döndü.

"Bunu sonra konuşacağız." Sesi ikna ediciydi. Aslında cidden hoş biriydi. Uzun boylu, yakışıklı, nazik. Ama iticiydi işte. Onu görmek midemi bulandırıyordu. Sonra bana baktı. Eliyle kızın kolunu tutuyordu. "Sen Eva'nın kusuruna bakma."

Sevgililerdi sanırım. Ama bu onları dahada tuhaf bir hale sokuyordu. 

İç çekerek kitabımı çantama koyarken, "İkinizde benden uzak dursanız iyi olur," dedim. Yalan değildi. 

Eva öfkeyle tıslayarak kolunu Adam'dan çekti, tam önüme geldi. "Sen bana emir mi verdin az önce?"

"Evet emir verdim," diyerek onu doğruladım. Sinirimi bozuyordu. "Çekil önümden."

Dişlerini sıkarken aynı öfkeli bir köpeğe benziyordu. "Seni sürtük!" Elini kaldırdı. Sanırım bana tokat atacaktı. Niye durmuştu? Sanırım bana vurmaması gerektiğini anladı. Akıllı kız.

"Neler oluyor?" Kolu sanki bir şey tarafından tutuluyor gibi havada hareketsiz kalmıştı. Ürperdim. Felç mi geçiriyordu? Hah. Bana bulaşırsan böyle olur. Sürtük sensin ayrıca. 

"Ona vurabileceğini mi sandın?"

Evet. Doğru tahmin. Rade. Burada. Biliyor musunuz artık şaşırmıyorum. Yani bende diyordum hatta ne zaman ortaya çıkacak diye. Neyse. Bu sefer altından ne çıkacak, bekleyip görelim bakalım.

Eveeet Eva da çıktı ortaya :D Demiştim baya karışacak diye :D Neysee, yorumlarınızı bekliyoruum :D

KuralWhere stories live. Discover now