4. Bölüm

17K 964 128
                                    

🍂

Arabada yol alırken ikisi de sessizdi. Annabelle öfkesini dindirmek için sakinliğini koruyordu, Lord Beast'in aklı ise başka şeylerle doluydu. Eve geldiklerinden Lord Beast arabadan indi ve eve yöneldi. Annabelle, Lord Beast'in arkasından bakarken öfkeyle tısladı.

"Lordum," dedi arabanın kapısından ona bakarken. Yüzündeki hoşnutsuzluk ifadesini sindirmeye çalışsa da başarılı olamıyordu.

Lord Beast omzunun üzerinden baktı "Bir sorun mu var?" diye sordu.

"İnemiyorum,"

"Atla,"

Annabelle Lord Beast'in umursamaz tavrına uzun uzun baktı. Dişleri dudaklarını hırsla kemirirken Lord Beast'in istediğini yaptı ve arabadan atladı ve acıyla haykırarak yere kapaklandı.

Ağlamaklı inlemelerle elini ayak bileğine götürdü ve başını yere eğdi. Eğer kolayca ağlayabilseydi işini kolaylaştırırdı ancak yapabildiği tek şey acıyla inleme numarası yapmaktı.

"Lordum," diyerek ıslak gözlerle Lord Beast'e baktı.

Lord Beast sıkılgan bir nefesle sırtını dikleştirip ve bakışlarını sorgular gibi gökyüzüne çevirdi "Zeki olduğunu sanmıştım Leydim," dedi.

Annabelle içte içe sırıttı ancak bunun yüzüne yansımasına izin vermedi "Sizin emirlerinize uydum diye bu benim suçum mu oldu Lordum?" dedi ve ay ışığında parlayan mavi, dolu gözlerini kırpıştırdı. Lord Beast yalanın kokusunu alır, kim yaparsa yapsın onu acılı bir şekilde cezalandırırdı lakin Annabelle'in yüzüne bakarken yalanı okuyamıyordu. Tek gördüğü cam gibi parlayan mavi gözler, bembeyaz ten ve güzel kızıl saçların oluşturduğu masumiyetti.

Yürüdü ve Annabelle'in kolunu kavrayıp bir avuç taşı kaldırır gibi ayağa kaldırdı. Kolundan tutmuş eve doğru çekerken Annabelle acı çığlıkla Lordum kollarına tutunup kendini yere bıraktı. Dizleri yere değmeden Lord diğer kolunu da kavrayarak yüzlerini hizaladı, Annabelle'in sadece ayak parmak uçları yere değiyordu. Korkuyla Lord'un yüzüne baktı ve yutkundu.

"Özür dilerim," diye fısıldadı. Gözleri Lord'un sımsıkı tutan parmaklarının verdiği acıyla dolmuştu, yine oyununu sonuna kadar götürmekte ısrarcıydı "Yürüyemiyorum," dedi be başını eğip gözlerini Lord'un kor alev gibi yanan yeşil gözlerinden kaçırdı.

Lord öfkeyle tıslayarak onu kucağına aldı ve kapıya yürüdü. Annabelle içten içe mutlulukla dans ediyor, etrafa çiçekler savuruyordu; yüzü ise tüm bunların tersine acıyla buruşmuştu.

Onlar için açılmış kapının altından geçerken "Bu da bahane olmuş oldu," dedi. Hizmetlisi arkasından kapıyı kapatırken Lord Beast ağır ağır merdivenleri çıktı. Annabelle yatak odasının kapısının önüne gelene kadar oyununu oynamaya odaklanmıştı. Lord onu kucağından indirmeden kapıyı açarken korku, endişe ve heyecan gibi bir avuç duygu kalbini istila etmişti.

Lord Beast ayağıyla kapıyı kapatırken keyifle Annabelle'in kulağına dudaklarını yaklaştırdı ve mırıldandı "Gecemiz yeni başlıyor, Leydim."

Uzun adımlarla yatağın ayakucunda durdu ve Annabelle'i kucağından yavaşça yere bıraktı. Annabelle yatağın verdiği korkuyla yaptığı rolü tamamen unutmuştu. Lord Beast'ten bir adım uzaklaştığında Lordun kaşları havalanmıştı. Anlaşılan bu küçük tilkiyle çok uğraşacağım, diye geçirdi içinden.

"Heyecanlı mısın?" Diye sordu. Bunu umursadığından falan değildi, sadece hatasını fark ettiğinde yüzünün alacağı şekil heveslendiriyordu.

Annabelle & the Beast | Kraliyet Düşmanları Serisi - 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin