Eyfel Kulesinde Tatlı Bir Uyku

126 17 2
                                    

Hala Adrien'ın kollarındaydım. Gözlerimiz yine birbirine kenetkendi. O yeşil gözleri bir karadelik gibi beni içine çekiyordu.

Taki Adrien'da dengesini kaybedene kadar. İkimizde buza düştük ve gülmeye başladık.

Sonra Marinette,Alya ve Nino'da bize gülmeye başladılar. Onlara hak vermeliyim gerçekten halimiz çok komikti.

Sonra Marinette ve Nino bizi kaldırdılar. Ben izin isteyip lavaboya gittim. Marinette'te benim peşimden geldi.

" Ancelin, sana bir şey söyliyeceğim ama kızmak yok."

"Tamam söz kızmayacağım."

Çantamdan suyumu çıkardım ve içmeye başladım.

"Adrien ile sen birbirinizi seviyorsunuz."

Marinette'nin bu cümlesini duyunca nerdeyse ağzımdaki su ile boğuluyordum. Öksürdüm.

" Ne saçmalıyorsun sen Marinette! Öyle bir şey yok!! Saçmalama!!!"

Gerçek söylüyorum bu çok saçma! Bir insan beni düşmemem için tuttuysa hemen birbirimize aşık mı oluyoruz?

"Marinette, bir düşün genç,zengin bir süper model neden benim gibi bir kızı sevsin ki ?"

Gerçekten çok saçma. Marinette'nin cevap vermesini beklemeden lavabodan çıktım.

" Hadi gelin gidelim!"

Dedi Nino. Acaba nereye gidiyorduk. nereye gittiğimiz hakkında hiç bir fikrim yoktu. Ama yinede Nino'ya uydum ve onları takip ettim.

Sokaklarda gezip duruyorduk. bir süre gezdikten sonra bir dondurmacıya uğradık. Hepimiz dondurmalarımızı aldıktan sonra bir masaya oturduk ve dondurmalarımızı yemeye başladık. Sonra yanımda oturan Adrien'ın kıkırdayarak bana seslendiğini duydum.

"Hey Ancelin."

Kafamı kaldırıp efendim dedim. Adrien baş parmağını gülerek burnuma sürdü ve bana parmağını gösterdi. Parmağında dondurma vardı. Yani bunun anlamı,burnumda misket boyunda bir dondurmayla duruyormuşum ve haberim yokmuş.

Sonra kendimi burnumda dondurma varken hayal ettim ve kahkaha atmama engel olamadım.

Tabi biraz da utandım. Adrien ve ben gülerken Nino, Alya ve Marinette'te bizi izliyorlardı.

" Ne oldu neye bakıyorsunuz?"

Dedim hiçbiri cevap vermedi. Biraz daha eğlendikten sonra hava kararmaya başlamıştı. Nino yine bizi bir yere götürüyordu. Ve hiç birimiz nereye gittiğimiz hakkında hiç bir fikrimiz yoktu. Yolda kahkahalar atarak yürüyorduk ve herkes bize tuhaf tuhaf bakıyorlardı.

Ama bizim umrumuzda değildi. Yolda yürürken nereye gittiğimizi anladım. Eyfel Kulesi'ne gidiyorduk. Biraz daha yürdükten sonra  Eyfel Kulesi'nin tepesine çıkıyorduk. bir süre sonra kulenin tepesine varmıştık. Gökyüzü yıldızlara bakmak için mükemmeldi. Hiç bulut yoktu. Birde Paris'in elektriği gitse mükemmel olurdu. Çünkü şehrin ışıkları, yıldızları görmeyi engelliyordu.

Ama yine de bağzı yıldızları görebiliyorduk. Etrafa baktığımda Eyfel Kulesinde bizden başka kimse olmadığını fatk edince yere uzandım ve yıldızları izlemeye başladım.

Sonra Nino,Adrien,Marinette ve Alya'da bana katıldılar. Gökyüzündeki bütün yıldızları göremesekte, gökyüzü yinede güzeldi. Bir süre daha yıldızları izledik.

................................

Bir süre sonra Nino ve Alya'nın sesini duydum.

"Ancelin,Adrien uyanın!"

Gözlerimi açtım ve gördüğüme inanamadım. Adrien ile birbirimize sarılıp uyumuşuz. Utançtan yüzüm kızardı ve Adrien uyanmadan ayağa kalktım.

" Alya, ne zamandır uyuyoruz?"

" Yaklaşık 1saattir."

"Neyse Nino. Sen Adrien'ı uyandır, bende Marinette'i uyandırıyım. Ama Marinette nerde ?"

"Onu bende görmedim Ancelin."

dedi Nino.Demek ki o bizden önce gitmişti. Saat 9 du. Sonra hepimiz Adrien'ı uyandırmaya çalıştık. Adrien'da da ne uyku varmış ! Üç kişi, Adrien'ı uyandıramadık. Uzun sürse de Adrien'ı uyandırmayı başardık. Adrien uyandıktan sonra Eyfel Kulesi'nden inerken,

" Ancelin şu resme bir bak."

dedi Alya. Kafamı çevirip Alya'nın telefonuna baktım. Bir de ne göreyim!!! Alya,Adrien'la uyurken fotoğrafımızı çekmiş.

"O telefonu hemen bana ver!!"

Sanırım biraz fazla bağırdım. Nino ve Adrien bana baktılar. O sıra telefondan resmi sildim ve Alya'ya geri verdim.

"Alya sen ne yaptığını sanıyorsun? Anlamadığım konu şu. Niye bizi uyurken çekiyorsun?"

"Birbirinize o kadar yakışıyorsunuz ki bende çekmek istedim."

"Sakın bir daha böyle bir şey yapma!"

Bu tartışmadan sonra hiç birimiz tek kelime etmedik. Sonra tek tek evlerimize dağıldık. Odama girdikten sonra Marinette'i aradım. Uyandığımızdan beri onu hiç birimiz görmemiştik. Telefonu çıkarıp Marinette"i aradım,telefonu kapalı. Tekrar aradım,yine kapalı. Ailesinin telefonunu isteseydim keşke.

............................

Okul alarmının sesine uyandım. Hala Marinette'ten haber yoktu. Üzerimi giydim,kahvaltımı yaptım. Evden çıkmak üzereyken kapı çaldı.

Aşkın Mucizesi(2. Sezon Çıkmadan Önce Yazılmıştır.)Where stories live. Discover now