Aşkın Mucizesi(2. Sezon Çıkmadan Önce Yazılmıştır.)

Kara Kedi'nin Kucağında Yolculuk

Odanın içinde,basketball potası,kitap rafları,video oyunları vardı ve oda çok büyüktü. Ağzım açık kaldı. Odanın ortasındada minder vardı. Hani spor minderleri olur ya ondan. Minderin üzerindede Adrien vardı.

"Hoşgeldiniz. Hadi, gelin başlıyalım."

Hazırlandıktan sonra minderin üzerine geçtik.

"Evet Adrien. Önce yeteneklerini göster sonra gerekenleri öğrenirsin."

dedim. Adrien da kabul etti. Dövüşmeye başladık ama saniyeler sonra Adrien beni yere düşürdü. Yine gözlerimiz kenetlendi. Ben ona,oda bana bakıyordu. Sanki gözlerimiz birbirine kenetlenince zaman yavaş akıyordu. Sonra bir irkilmeyle kendime geldim.

"Adrien benim sana hareketler göstermeme gerek yok. Sen,benden daha iyisin."

Adrien, bunu duyunca kızardı ve hafifçe güldü ve elini uzattı. Elinden tuttum ve kalktım.

.........................

Çalışmamız bittikten sonra çantamı toplarken Adrien'ın sesini duydum.

" Marinette, Ancelin! Evleriniz uzak mı?"

"Benim evim uzak değil ama Ancelin'in evi uzak."

Dedi Marinette. Adrien da,

" O zaman gelin sizi evlerinize bırakayım."

dedi. Evden çıktık ve siyah bir arabaya bindik. Yolda giderken yendiğimiz taş canavarı gördük. Asfaltı parçalıyor, etrafa fırlatıyordu. Şans eseri asfalt parçalarından birisi bindiğimiz arabanın şoför koltuğunun yanındaki koltuğun üzerine düştü ve büyük bir acı hissettim ve bağırdım. Çünkü ayaklarım o taşın altında kalmıştı. Bağırmamdan sonra Adrien ve Marinette arabadan indiler ve taşı kaldırmaya çalıştılar. ama başaramadılar.

Sonra yardım getireceklerini söyleyip gittiler. Tahminimce dönüşmeye gittiler. Bir süre o acıyla bekledikten sonra kahraman olarak geri döndüler.

"Merak etme! Seni kurtaracağım!"

dedikten sonra Kara Kedi taşı kaldırmak için sopasını taşın altına koyup kaldırmaya çalıştı. O taşı kaldırırken bende bacaklarımı kurtarmaya çalışıyordum. Bir kaç denemeden sonra başardım ve bacaklarımı kurtarmayı başardım. ama bacağımı oynatamıyordum. Çünkü kırılmıştı. Kara Kedi arabanın üzerinden indi ve bacağımın kırıldığını fark etti.

"Yürüyebilir misin?"

Dedi. Bende kafamı hayır anlamında salladım. Sonra beni kucağına aldı ve beni kocaman bir binanaya götürdü. Burası hastaneydi.

" Ben canavarla savaşmaya gidiyorum. İşim bitince seni görmeye gelirim."

Dedi ve gitti. Ama benim yapabileceğim bir şey yoktu. kırık bir bacak ile akumalarla savaşamazdım. Bacağım alçıya alındıktan sonra,canım sıkıldı. Bende telefonumu çıkardım ve oyun oynamaya başladım. Sonra birisi telefonu elimden aldı. Bu Kara Kedi'ydi. Yanında da Uğur Böceği vardı. Kara Kedi'nin elinde bir buket çiçek vardı.

"Böyle güzel bayana ancak böyle güzel bir çiçek yakışır."

dedi ve çiçekleri kucağıma koydu. Çiçekleri kokladım. Çok güzel kokuyorlardı.

"Kalemin var mı?"

Dedi. Kara Kedi. Bende kalem yoktu. Etrafa bakınmaya başladım. Masanın üzerinde bir kalem vardı.

" Kara Kedi. Masanın üzerinde bir kalem var."

  Kalemi eline aldı ve alçıma bir şeyler yazmaya başladı. Yazmayı bitirince,Uğur Böceği yazmaya başladı. Oda yazmayı bitirdi ve kalemi masanın üzerine koydu. Bende alçıma ne yazdıklarını görmeye çalıştım ama yapamadım. Uğur Böceği göremediğimi anlayınca Kara Kedi'nin elinden telefonumu aldı ve alçımın fotoğrafını çekti ve bana gösterdi. Kara Kedi,(Güzel leydim. Bacağının çabuk iyileşmesini diliyorum. Sevgilerle, Kara Kedi.) yazmıştı. Ve yazının altındada imzası vardı. Uğur Böceği,(En yakın zamanda bacağının iyileşmesini diliyorum.Sevgilerle, Uğur Böceği.) yazmıştı ve yazının altında imzası vardı. Bunları okuduktan sonra ikisininde mucizeleri ötmeye başladı.

"Güzel leydim. Mucizemi doldurduktan sonra tekrar yanına geleceğim."

dedi Kara Kedi ve gitti. Ardından Uğur Böceği gitti.

...........................

Bir saat sonra, Kara Kedi, söylediği gibi geri döndü. Bir kaç saat zaman geçirdikten sonra içeriye hemşire girdi.

" Bayan Ancelin. Sizi hastaneden çıkaracak birisi var mı?"

Ben tam hayır diyecekken
Kara Kedi,

" Evet var benim."

dedi. Bunu duyan hemşire, işlemlerin yapılması gerektiğini söyledi. Sonra Kara Kedi,

" Sen burada kal leydim."

dedi ve işlemleri yapmaya gitti. Bir süre sonra geri döndü. Beni kucağına aldı ve pencereden çıktık.

"Senin evin nerede leydim?"

Dedi. Bende adresimi söyledim.