Aşkın Mucizesi(2. Sezon Çıkmadan Önce Yazılmıştır.)

Ne Olur Beni Bırakma!!!

Fabrikanın camından baktığımda hava kararmıştı. Sonra kapı açıldı. Gelen akuma etkisindeki pandomimciydi. Bir sandalye buldu ve oturdu. Sanki birisini bekliyordu. Kısa süre sonra Uğur Böceği ve Kara Kedi geldi. " Uğur Böceği!! Kara Kedi!!! Kurtarın beni!!" şimdi anlamıştım beni neden kaçırdığını. Beni yem olarak kullanacaktı. Pandomimci iplerimi çözdü ve arkama geçti. Eliyle bıçak gibi bir şey yarattı ve eliyle onlara mucivelerinizi verin işareti yaptı. "Uğur Böceği, Kara Kedi sakın vermeyin!!" Diye bağırdım. " Kimse benim leydime dokunamaz!!" Diye bağırdı Kara Kedi. Pandomimci onlar mucizelerini vermeyince boğazıma beni öldürmeyecek kadar bir çizik atıp benide yere attı. Kara Kedi bunu görünce o kadar sinirlerndi ki felaketi kullanıp pandomimciye saldırdı. Kara Kedi akuma ile savaşırken Uğur Böceği yanımda duruyor,yarama bakıyordu. Kara Kedi savaşmaya biraz ara verip yanıma geldi." Leydim! İyi misin? Canın yanıyormu?" Bunları söylerken gözleri doluyordu. Birden silah sesi yankılandı fabrikada. pandomimci, Kara Kedi'yi benimle konuşurken omzumdan vurmuştu." Kara Kedi !! Hayıırrr!!!" Diye bağırırken gözlerimden yaşlar akıyordu. Uğur Böceği akuma ile savaşmaya gitti. Bende Kara Kedi'nin başını kucağıma aldım." Ne olur beni bırakma!!! Kara Kedi!! Lütfen !! Seni seviyorum." Bunları söylerken ağlıyordum. Kara Kedi göz yaşlarımı sildi ve " Bende seni seviyorum leydim." dedikten sonra gözlerini kapattı. Ve yüzümdeki eli yere düştü. Bu arada Uğur Böceği akumayı şanslı tılsım kullanmadan yenmişti. Koşarak yanıma geldi. Ama ben Kara Kedi diye sayıklayarak ağlıyordum. kafamı Kara Kedi'nin göğüsüne koydum. Birden hareket ettiğini hissettim kalbi atıyordu ve nefes alıyordu. Hala yaşıyordu. Göz yaşlarımı sildim ve Uğur Böceği'ne "İlk yardım çantası bulabilir misin?"dedim. Hemen etrafa bakmaya gitti geldiğinde elinde ilk yardım çantası vardı. Çantadan yara temizleyici,pamuk ve gazlı bez aldım. Ama yarayı temizlemek için kostümünü çıkarmam gerekiyordu. Bu arada Uğur Böceği şanslı tılsımını kullandı. Bir çarşaf çıktı. "Çarşafı bırak,ambulansı ara ve dışarı çık Uğur Böceği. Kimliğini öğrenmemelisin." Uğur Böceği hemem söylediklerimi yaptı ve çıktı. Ben zaten kimliğini bildiğim için sorun yoktu. Kostümünü çıkardım ve tişörtünü çıkarıp yarayı temizleyip sardım. Ben bunları yaparken kwamisi başımda dikilip sorular soruyordu. Sonunda ambulans geldi. Adrien'ın üstünü Uğur Böceği görmesin diye şanslı tılsımdan çıkan çarşafı üzerine örttüm. ambulanstaki görevliler Adrien'ı ve beni kaldırdılar ve ambulansa götürdüler. Hastaneye vardığımızda Adrien'ı ameliyathaneye götürdüler. Saatlerce hastanede bekledim. Sonunda doktor çıktı. Doktorun yanına koşarak gittim ve Adrien'ın durumunu sordum."Doktor bey. Adrien'ın dudrumu nasıl?" "Zamanında yapılan ilk yardım sayesinde durumu gayet iyi." Bu cümleyi duyunca derin bir nefes aldım. Doktor bağazımdaki kanı gördü." Sizde mi yaralısınız?" "Yo! Yo! Adrien'ın kanı bulaştı." Diye yalan söyledim. Çünkü Adrien bu haldeyken kendi yaramı önemsemiyordum. "Adrien'ın yanında refakatçi olarak kalabilir miyim?" Diye sordum doktora. Bana işlemlerin yapıldığı yeri gösterdi. Bende zıplayarak oraya gittim. Neden zıplıyorum çünkü hala bacağım kırık. İşlemleri yapıp Adrien'ın odasına girdim. Uyuyordu. Kwamisinin içi rahatlasın diye onu  çıkardım ve ona Adrien'ı gösterdim. kwamisi sevinçten havalara uçuyordu. Adrien'ın yüzüne sarıldı ve onu uyandırmaya çalıştı." Hey dostum! Hadi kalk!!" Uyanmadığını görünce gülümsemesi kayboldu." Ancelin. Neden uyanmıyor?" "Çünkü hala narkozun yani uyuşturucunun etkisinde. Belli bir süre uyanmıyacak." kwaminin yüzü gülsün diye ona yemek almaya gittim. kwamiyi ceketimin cebine koydum. (Altıncı bölümde Ancelin'i tanıttığım yeri düzelttim. Ancelin'in artık kırmızı ceketi var.) yiyeceğini aldım ve kwamiye verdim. Ama yemedi. Oda Adrien için üzülüyordu. kwamiyi elime aldım ve sarıldım. Moral için." üzüldüğünü biliyorum ama birşeyler yemezsen Adrien'da senin için üzülür. Adrien'ın üzülmesini istiyormusun?" Diye sorduğumda kafasını hayır anlamında salladı." O zaman yemeğini ye ve karnını doyur bakalım." Deyip yemeğini vermem ile yemesi saniyeler aldı. Kıkırdadım ve Adrien'ın başında beklemeye devam ettim. Bir süre sonra saate baktığımda gece yarısını geçmiş,kwami uyumuş,Adrien'da hala uyanmamıştı. Ama ben sabaha kadar Adrien'ın uyanmasını beklemeye devam ettim. Sonra Marinette aradı.