Bölüm 2

94.6K 3.5K 597
                                    

Medya;Azra Egeli ve Atlas Aladağ
Bölüm müziği;Beyonce-Drunk in love

Yorum ve beğenilerinizi eksik etmeyin:) Anlatımımı beğendiyseniz eğer 'ciddikediler' hesabımızdaki bir diğer hikaye olan Bal Porsuğu'na da bir bakmanızı tavsiye ediyorum. Herkese keyifli okumalar:)

*****

Saat altı olduğunda sadece bir saatimin kalmış olması ve benim bu duruma fazlasıyla heyecanlı olmam bu hissi önceden hiçbir şekilde yaşamadığım gerçeğini beynime işlemişti. Bu adam tılsımlı mıydı bana birkaç saatte beni bu hale getirecek ne yapmıştı anlayamamıştım.

Aramızdaki çekimi Derin de farketmiş olacak ki benim odaya gelmemden yarım saat sonra odaya gelmiş ve neredeyse bu saate kadar Atlas hakkında konuşarak vakit geçirmemizi sağlamıştı. Daha çok Derin konuşuyor ve ben de ona dinleyerek eşlik ediyordum.

"Azrakuşum nasıl soyadını öğrenmezsin ya nasıl? Adam efsane yakışıklı ya ve kesinlikle bir işadamı. Yat kullanmak neyse de gemi kullanmak nedir ya? Ya sen adamdaki six packlerin ve adonisin farkındasın değil mi?"

"Hey adamı gözlerinle yemişsin resmen!" İçimde filizlenen kıskançlığa engel olamamış ve Derin'in hiçbir şeyin kaçamadığı radarına girmeyi başarmıştım, geri adım atmak için artık çok geçti. Yüzündeki hınzır ifade ve neredeyse kulağına kadar genişleyen sırıtmasıyla konuşmaya başlamıştı.

"Sen kıskandın mı yoksa bu adamı?"

"Hayır canım ne münasebet!"

"Ama Azrakuşum o adamdan etkilendiğin her halinden belli ve bana sakın yalan söyleme biliyorsun senin kitabını yazarım ben." 

"Tamam biraz etkilenmiş olduğum gerçeğini saklayacak değilim, ama bilmiyorum Derin her şey çok hızlı gelişti ve ben Melih'e aşık olduğumu düşünürken sence de bu durum anormal değil mi?" Derinkuş gözlerini devirmiş ve hemen ardından konuşmaya başlamıştı.

"S*kerim Melih'i. Bu adamın yanında o kim köpek?" Onun bu her harfine inanarak söylediği cümlelerine güçlü bir kahkaha atmadan yapamamıştım. Fakat Derin benim bu keyifli ifademin üzerinde pek durmamış, hemen ardından konuşmaya devam etmişti.

"Bu akşam çok güzel olacaksın Azrakuşum, o siyah mini elbiseyi giyeceksin ve o 'hey bana bakın' diyen taşlı yüksek topukluları ayağına geçireceksin, anladın mı beni? Bu gece Melih'i düşünmek yok, bu gece kimseyi düşünmek yok, beni bile. Ki biliyorsun konu sen olunca paylaşımcı asla değilimdir ama beni gerçekten seviyorsan bu dediklerimi harfi harfine uygulayacaksın Azrakuş, anlaşıldı mı?"

Onun bu ciddi ifadesi ve gözlerinden ruhuma akan samimiyetine sadece kafamı onaylayarak karşılık vermekle yetinmiştim. Kardeşim gibi gördüğüm biricik dostum yine benim yanımda ve her şeyden önce benim mutluluğumu isteyerek duruyordu. Ona sarıldım ve kulağına "İyi ki varsın." diye fısıldadım. Fakat Derinkuş her duygulu anımızda yaptığı gibi davranmış ve yine dalgaya vurmuştu.

"Herhalde iyi ki varım kızım, dünya Derin Güntan olmadan bir hiç." Onun her harfinden narsistlik akan bu ifadesine sesli bir kahkaha atmadan yapamamıştım. Derin'in bu cümlesine büyük bir inancın yansıttığı kesinlikle katılıyordum. En azından benim dünyam o olmadan bir hiçti.

*****

Saat yediye beş kala aşağıya miştim. Makyajımı bir eyeliner, maskara ve bir parlatıcı ile minimal bir seviyede tutmuştum. Üzerimdeki siyah mini elbise topuklularla ultra süper bir miniye dönüşmüş ve bu beni biraz da olsa rahatsız etmişti ama yine de Derin'in sözünden çıkmamaya kararlı bir şekilde otelin kapısının önüne gelmeyi başarmıştım.

Denizkızı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now