Bölüm 18

56.2K 2.4K 83
                                    

Medya;Atlas Aladağ
Bölüm müziği;Lykke Li-I Follow Rivers

Herkese yeniden merhaba yeni bölümle karşınızdayım:)

Bu bölüm biraz zor geldi çünkü vizelerin yoğunluğundan vakit zor yarattım ve yarattığım vakittede gece üçte yazdığım bölüm yanlışlıkla silindi ve ben de tekrar yazmak zorunda kaldım.Yayımlamak şuana kısmetmiş.Kızgın bir Atlas Aladağ'ın olduğu yoğun bir bölüm oldu,bakalım bölüm hakkında ne düşüneceksiniz.Belirtmeliyim ki esas fırtınalar bir sonraki bölümde kopacak.Bu bölümde biraz onların başlangıcına giriş yapmış olacağız:)

Bölümle ilgili yorum ve beğenilerinizi lütfen eksik etmeyin:)

Lafı daha fazla uzatmadan sizleri yeni bölüme davet ediyorum keyifli okumalar:)

*****

"Sana da merhaba Azra.Biz de baban ve sevgili damat adayıyla derin bir sohbet içerisindeydik." Atlas'ın bu cümleleri beynimde defalarca yankısını bulmuş,beni defalarca ucunu ve ışığını göremediğim bir çıkmaza sürüklemeye başlamıştı.

Karşımdaki içinde öfke lavlarının kabardığı ela bakışlar beni her an eritecek ve yok edecekmiş gibi duruyordu.Sanırım birazdan bir buz gibi eriyecek ve yerdeki parlak mermer zemine akmaya başlayacaktım.

Şuan kendi bedenime dışarıdan bakabilmiş olsam sanırım şaşkınlıkla ve korkudan kilitlenmiş bir Azra görmem kuvvetle muhtemeldi.

"Azra'nın bu meseleyle bir alakası yok." Duyumsadığım Poyraz'ın ciddi ve uyarıcı sesiyle bakışlarım her daim keyif pırıltılarının dolaştığı mavi bakışlarla karşılaştı.Fakat bu sefer keyif pırıltılarının yerinde yeller esiyordu.

"Azra hakkında yaptığın ve yapacağın yorumları kendine sakla Demirci!"

Atlas'ın Poyraz'a alçak sesle yansıttığı öfkesi ve çatık kaşlarını çevirdiği yüzüyle birazdan burada bir kavga kopacak izlenimleri bana fazlasıyla sunuluyordu.Aralarındaki gerilim kıvılcımları elle tutulabilir derecede yoğun ve gerçekti.

"Azra benim yakın bir arkadaşım ve istediğim zaman istediğim şekilde onun hakkında yorum yapar ve onun hakkında konuşurum.Gerekirse onu senden ve senin o yıkıcı sandığın öfkenden de korurum.Senin bu emirlerin karşısında sinip geri çekileceğimi sanıyorsan yanılıyorsun!"

Poyraz'ın sinirden kasılan bedeni ve Atlas'ın karşısındaki dik duruşu benim onu ilk defa bu kadar öfkeli görmemin kanıtı gibiydi.Melih ve tayfasının ona saldırdığı gün bile asla sinirlenmeyen Poyraz'ın Atlas karşısında takınmış olduğu bu yakıcı öfke benim olduğum yerde titrememe sebep olmuştu.

İki tarafın birbirine dik bakışlarından fazlasıyla korkmama rağmen araya girmemin zamanı fazlasıyla gelmişti.

"Sakın bana kavga edeceğinizi söylemeyin,hem de böyle özel bir günde." Bana kızgın bakışlarını çeviren Atlas'ın öfkesinin kısa bir sürede dineceği asla mümkün gibi durmuyordu.

"Azra bu konuyu seninle özel olarak konuşacağız!" Koluma güçlü elini perçinleyen Atlas beni bu kalabalık ortamdan söküp koparmaya fazlasıyla niyetli gibi duruyordu.

Atlas'ın bu hareketinden ciddi anlamda rahatsız olan ve bu rahatsızlığını ise belli etmekten zerre çekinmeyen Poyraz,Atlas'a yaklaşmış ve aynı şekilde onun kolundan tutmuştu.

Denizkızı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now