Bölüm 26

46.7K 2.5K 134
                                    

Bölüm müziği;Adele-Send My Love

Sürpriiiiiiiz bir gün arayla size yeni bölümü yazdım umarım beğenirsiniz ve yorumlarınızı eksik etmezsiniz:) Lütfen votelemelerimizi de arttıralım bana ve bu hikayeye desteklerinizi esirgemeyin.ciddikediler hesabımızdaki 'Bal Porsuğu' hikayemize de bakmayı unutmayın.Lafı daha fazla uzatmadan sizleri yeni bölüme alıyorum.Hepinize keyifli okumalar:)

*****

"Derin sence bu sonuçlar ne zaman çıkar bak Atlas kuşkulandı bir şeyler olduğundan."

Derin'le kısa sürede en yakındaki bir hastaneye gelmiştik ve hemen ardından hamilelik testi için bir tüp kan vermiştim.Her ne kadar eczaneden test almak için diretsem de Derin bunun en sağlıklı ve güvenilir yol olduğu konusunda beni ikna etmişti.Fakat şuanda bekleyeceğimiz beş dakikayı bir saate çıkarmış stresten ölmeye başlamıştık.

"Ya çıkar birazdan.Bir sakinleşir misin Azrakuşum?"

Sanırım sadece ben stresten ölüyordum.

"Olumluysa ben ne yapacağım Derin?" Bana ilgiyle ve anlayışla bakan çikolata kahveler yuvarlak masanın diğer ucundan ellerimi tutmuş bana güç vermek istercesine tüm samimiyetini akıtmaya başlamıştı.

"Tamam bak sakin kafayla düşünelim.Olumsuz çıkarsa zaten düşünmeye gerek yok.Fakat olumlu çıkarsa önce Atlas'la konuşman gerekiyor sonrasında ya evliliği ön bir tarihe alacaksınız ya da.." Derin'in devamını getiremediği ya da kısmı içimi titretmiş ve elimin istemsiz bir şekilde karnıma gitmesine sebep olmuştu.Ondan bir parça eğer şuan bedenimde varlığını koruyorsa ben ona nasıl dokunurdum veya Atlas buna nasıl izin verirdi bunu düşünemiyordum.

Fakat ne yazık ki bu durum öyle ters bir zamana denk gelmişti ki..Daha okulum bitmemişti ve biz daha evlenmemiştik.Bu ihtimal eğitimimi yarıda bırakmama bile sebep olabilirdi.Ama sanırım şuan beni esas endişelendiren Atlas'ın bu bebeği istemeyeceği ve onu aldırmak isteyeceği düşüncesiydi.Sanırım böyle bir karar sonrasında kendimi toparlayamaz bir daha eskisi gibi olamazdım.

Ruhum bir daha düzelmemek üzere parçalanır Kaptan'ımın bile tamir edemeyeceği bir hale gelirdi.

"Ya aldırmak isterse Derin?" Bu soruyu sormamla göz pınarlarımdan akan bir çift gözyaşı sicim gibi aşağılara doğru inerken ben öncesinde gözlerimin dolduğunun bile farkında değildim.

Şuan gerçekten bünyeme ağır gelen bir stres altındaydım ve başım ciddi anlamda dönüyordu.

Atlas'ın bu bebeği istememe ihtimalini bile düşünemiyordum.Hele ki bu kararın getirisi sonuçları aklıma bile getirmek istemiyordum.

Derin'in yanaklarıma giden elleri akan gözyaşlarımı silerken bu durumun ona da ne kadar acı verdiğini anlamamam mümkün değildi.

"Azrakuşum ağlama bak içim parçalanıyor hadi gidip sonuçları soralım ve çıktıysa sonuca göre ne yapacağımıza karar verelim.Bak her ne olursa olsun ben senin yanındayım ve sana hep desteğim tamam mı?"

Bana bakışları ve varlığıyla bile güç veren bu insan yanımdayken kendimi en güçsüz halimde bile hayat enerjisini fazlasıyla bulmuş gibi hissediyordum.

"İyi ki varsın Derinkuşum."

*****

"Azrakuşum Atlas arıyor aç artık ve haberi ver." Elimdeki kağıda ve kağıdın üzerinde yazan pozitif yazısına bakarken şuandan itibaren beni ciddi anlamda zor bir zaman diliminin beklediğini anlamıştım.

Ama içimde güzel bir umudun yeşermesine de engel olamıyordum.

Çünkü ben içimde aşık olduğum adamın bir parçasını taşıyordum.

Denizkızı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now