Bölüm 3

83.2K 3.4K 174
                                    

Medya;Azra ve Atlas
Bölüm müziği; Mihail-Ma ucide ea

Yeni bölümle karşınızdayım.Lüften yorum ve votelerinizi ihmal etmeyin.Etmeyin ki bu aşk hikayesi daha uzun soluklu olsun.Şimdiden keyifli okumalar:) ciddikediler hesabımızdaki Kamuflaj adlı hikayemize de bir göz atarsanız sevinirim:)

*****

Sabah uyandığımda bir an nerede olduğumun ayrımına varamamıştım. Sallanan odanın verdiği hisle hala yatta olduğumu ve Atlas'ın gece beni bu odaya taşıdığını farketmiştim. Oda oldukça büyük, ve lükstü, modern eşyalarla döşeliydi ve üstünde olduğum yatak ise kocamandı. Benim ise topuklu ayakkabılarım ayaklarımdan çıkarılmış ve mini elbisemin üstüne uzun siyah bir tişört geçirilmişti.

Üzerimdeki tişörtün Atlas'ın olduğuna adımın Azra olduğu kadar emindim, çünkü onun buram buram erkeksi kokusunu burnumda hissediyor ruhumun en derinlerine kadar özümsüyordum. Dün gece alkolün verdiği cesaretle yaşananlar şuan yanaklarımın kızarmasına ve fazlasıyla utanmama sebep oluyordu. Sorgusuz sualsiz adama kapılıp gitmiştim resmen.

Ben düşüncelerimde kaybolmuşken beni gerçekliğe döndüren odanın içindeki banyo kapısının açılması olmuştu. Tabi daha çok kapıdan çıkan sadece belinde bir havluyla duran ve vücudundan sicim gibi akan su damlalarıyla karın kaslarını sergileyen bir Atlas varlığı benim gerçekliğe dönmeme en büyük etken olmuştu.

İlgili ela gözlerini mavilerime dikmiş ve ciddi çehresindeki çarpık bir gülümsemeyi bana armağan etmişti.

"Günaydın denizkızı."

Nedense bana verdiği bu isim daha da kızarmama ve panikle yataktan kalkmama sebep olmuştu. Ani kalkışımla başımın dönmesi beraberinde gelmişti. Sallanan bedenime kararan gözlerimin de eşlik etmesiyle karşımda endişeli bakışlarıyla duran Atlas'ı bulmam bir olmuştu. Kolumu tutan eli resmen beni yakıyor ve tuttuğu küçücük bir nokta bile olsa bedenimin tümüne geri dönülemez elektrik akımları yayıyordu.

"Günaydın." Sesimin titreyerek çıkmasına engel olamamıştım. Çenesine dikmiş olduğum bakışlarım gözleriyle karşılaşamayacak kadar çekingendi. Çenemi kavradıklarını hissettiğim güçlü parmaklar kafamı kaldırıp kısa sürede bakışlarımızı buluşturmuştu.

"İyi misin denizkızı neyin var?"  Neyim mi var sadece utançtan ölüyorum Atlas Aladağ.

Karşımdaki endişeli ve ilgili yüze iç çekmiş ve sonrasında konuşmaya başlamıştım.
"Artık gitsem iyi olacak Derin beni merak etmiştir." Gözlerimi en derinime kadar işleyen elalarından kaçırmamla Atlas'ın kaşlarını çatması bir olmuştu.

"Benden kaçıyor musun sen?" Sesinde merak tınılarının yanısıra kızgınlık titreşimlerini de hissedebilmiştim.

"Hayır sadece, sadece.."

"Sadece ne?" Kolumu kavrayan eli tutuşunu daha sert ve kararlı bir hale getirmişti.

"Sadece kafamı toparlamaya ihtiyacım var." Cümlemin hemen ardından Atlas'ın rahatlaması ve beni de bir süre rahat bırakması için yanağına bir öpücük kondurmuştum. Temas eden dudaklarım ve çıkmak için direnen sakallarının etkisiyle ikimiz de titremiştik. Bu anı fırsat bilerek yerdeki topuklularımı ve komodindeki el çantamı kaptığım gibi odadan dışarı fırlamıştım, üzerimdeki Atlas'ın tişörtünü de odadan çıkmadan önce ona iade etmeyi de ihmal etmemiştim. Bu hareketimle gerimde bir çift şaşkın ela göz bıraktığımın fazlasıyla farkındaydım.

*****

Çıplak ayaklarla yürüdüğüm Bodrum sokakları ve en sonunda gelmiş olduğum otelin girişinde kafam o kadar karışıktı ki buraya kadar gelebilmeme bile şükretmiştim.

Denizkızı (Tamamlandı)Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα