#26 - Yasak Meyve

207 34 106
                                    

Cinsiyetinin tanımadığı yönlerini büyük bir endişe ile karşılıyordu. Ve... Ve kabuğu yırtıldıkça içinden tenine dökülen can suyu ona farklı bir evrenin varlığını fısıldıyordu.

BÖLÜM YİRMİ ALTI – YASAK MEYVE

Can titreyen elleriyle kapıyı açmaya çalışırken arkasındaki güzel kadın, Arzu, sabırsızlıkla bekliyordu. Hayal miydi acaba bu?

Dönüp baktı, hayır daha önce hiç yaşamadığı kadar gerçekti! Kapıya dönüp aynı anahtarları tekrar denemeye başladı.

"Burasının senin evin olduğuna emin misin Can?"

Cevap vermeden anahtarları denemeye devam etti, sonunda başarmıştı, "Elbette benim evim. Sadece artık ellerim de bağımsızlığını ilan etmiş gibi görünüyor." diyerek kapıyı açtı.

Arzu ağır adımlarla içeri girip kapıya yaslanmış bekleyen sevgilisinin karnına dokundu. "Sanırım göbeğin de senden bağımsız. İnsanın sıkıştırası geliyor!"

O an göbeğini gizlemeyi unuttuğunu fark edip hızlı bir nefes çekti içine Can. Fakat artık çok geçti. Arzu gülmeye başladı.

"Kendini yorma canım, en başından beri farkındayım. Benim mesleğimi unuttun sanırım? Ama çok tatlı görünüyor."

Can'ın sinirleri bozulmuştu, hızla çektiği nefesi tekrar verip öksürmeye başladı.

"Belki, biraz, küçücük bir fazlalık olabilir! Ama beğeniyorsan böyle beğen sayın diyetisyen."

Şakayla karışık bir cevap vermişti ama ilk iş olarak spor salonuna kayıt olmayı kafasına yazdı. Kendisiyle biraz daha fazla ilgilenmesinin ne zararı olacaktı ki?

Ayakkabılarını çıkartırken Can'ın ayağındaki sargıyı gören Arzu, "Alnında pek bir şey yok onu fark ediyorum ama ayağın nasıl?" diye sordu.

"Kaç gündür aklımda ama hep unutuyorum. İstersen tekrar tedavi edebilirim?"

Artık üzerine basarken acı hissetmiyordu Can, büyük ölçüde kapanmıştı yaraları. Arzu'yu taşırken biraz acı hissetmişti fakat bunu söylemeyecekti.

"Gerek yok canım, iyiyim." dedi ve içeri geçtiler.

***

"İşte, burası benim evim!"

Can ellerini iki yana açarak hızlı bir şekilde odaları göstermeye başladı. Arzu'nun beklediğinden çok daha büyük ve lüks bir evdi burası, şaşırmıştı. Dudaklarını sıkarak kısık bir sesle "Ben en çok yatak odasını sevdim!" dedi.

Duyduğu cümle Can'ın beynini uyuşturdu birden, hızlı adımlarla salona yürüdü.

"Öyleyse sen orada yat, ben de burada uyurum." dedi. Nefes alışverişi hâlâ çok derindi.

Arzu pes etmeye niyetli değildi, Can'ın parktaki konuşmalarını yedirme konusundaki inadı ve isteği devam ediyordu. Üstelik yasak elmanın tadını büyük bir hayal kırıklığının etkisi altında olsa da Koray ile tatmıştı. Zihnine ve ruhuna o meyvenin tohumları saçılmış, iç organlarında, kasıklarında filizlenmişti. Artık daha çok yasak elmaya ihtiyacı vardı... Can'ın kendisine gösterdiği derin sevgi ve sıcaklık ruhunu ağır ağır kaynatıyordu.

Parktaki o konuşma gerçekleşmemiş olsa kendini bu kadar aktif hissetmeyecekti Arzu. Ama Can'ın sözlerini gizli bir davet olarak okumakla dişiliğine, çekim gücüne bir tahrik olarak algılamak arasında bocaladığı için bir çıkmazın içine girmişti.

SESLİ KİTAP - Cennet BeyazıWhere stories live. Discover now