#27 - Bedenin

208 33 100
                                    



Yetmedi mi?

tene ten mi gerek?

işte bir şiir ölüyor,

ölüyor bir sevda başlamadan.

Sevdiği renkleri bile bilmeden sevişiyor

bir kadın bir erkek.


BÖLÜM YİRMİ YEDİ - BEDENİN


           Arzu cevap vermedi, yüzünde ciddi bir ifade vardı.

Birkaç adım daha yaklaştı. Artık ikisi de birbirinin nefesini yüzünde hissediyordu. Elini Can'ın boynuna götürüp ıslak parmaklarını dolaştırmaya başladı. Dudaklarının arasında rüzgara bile müsaade yoktu artık. Yavaşça birleşti dudakları...

Arzu'nun ıslak dudakları Can'ın çorak dudağını nemlendirdi yavaş yavaş. Kuru bir sürtünme yerini kaygan bir öpüşmeye bıraktı.

Can istemsiz hareketle ağzını açıp kapatıyor, nasıl karşılık vereceğini bilemiyordu. Boğazından duyulan derin hırıltı içindeki yanan ateşi en net şekliyle ifade ediyordu. Arzu ise eliyle Can'ın boynunu biraz daha sıkıştırıp daha fazla yaklaştı. Tüm vücudunu karşısında heyecandan kaskatı olan adama yaslamıştı artık.

Tam kurak toprakları bu bahar yağmurunun kokusunda yeşerip sırılsıklam olmaya başladığı anda Can kendini geriye çekti!

Bilinçsizce bir şeyler söylemeye başladı.

"Ben. Çay ya da kahve ister misin olur yani bence?"

Bir yandan konuşuyor bir yandan dudaklarının ıslatıyordu, Arzu'nun dudaklarından aldığı hayat enerjisini kaybetmek istemezcesine.

Arzu ellerini sıkmış derin nefesler alıyordu. İçinde artmış enerjiyi bastırmaya çalışıyordu.

"Sen gerçek misin ya? Kendimi namusuna göz dikmiş gibi hissediyorum sayende, çok sağ ol. Ben uyuyacağım, nereye yatıyordum? Şuradaki

oda mıydı?"

Can verecek cevap bulamadı. "Çay, kahve bir şeyler içseydik?"

"İstemiyorum! Biliyorsun bugün çok yordun beni."

Arzu tek kelime daha etmeden, sessizce yatak odasına girdi ve kapıyı kapattı. Sevgilisinin arkasından giden Can, yüzüne kapanan kapının önünde kaldı. Öylece dikildikten sonra dudağını kapıya iyice yaklaştırıp konuştu.

"Bir şeye ihtiyacın olursa seslenmen yeterli."

Kendini geriye çekerken bir şey daha söylemek istedi, nereden geldiğini bilmediği bir cümle vardı dudağının ucunda.

"Konuşmak istemezsen kapının altından bir kâğıt da gönderebilirsin."

Salona geçip yanlış mı yapıyorum diye düşünmeye başladı. Eğer araya cinselliği sokarsa bir daha bu saf duyguyu bulamazdı, emindi bundan. İkisi çok farklı şeylerdi, neden biri olmadan birini kabul etmiyordu insanlar? Sevgi postuna bürünmüş kirli bir çıkar ilişkisiydi bu! Belki daha sonra Arzu'ya karşılık verebilirdi ama şimdilik böyle olması daha iyiydi.

SESLİ KİTAP - Cennet BeyazıWhere stories live. Discover now