40.Bölüm "İTTİHAT" (1. Kısım)

32.5K 1.3K 880
                                    


İhtimaller vardır.

Uğruna can verilebilecek ihtimaller.

Gerçekleşmese bile, ihtimal olarak kalabilmesi için var güç ile mücadele edilebilecek ihtimaller.

İhtimaller vardır, içine umut sıkıştırılmış ihtimaller. Yaşama sevinci, azim, hırs, huzur barındıran ihtimaller. Yaşama bağlı kalmayı sağlayan ihtimaller. Belki diye başlayan ihtimaller vardır. İnsanı sarhoş eder. Ya olursa diye başlayan olasılıklar vardır. İnsanı deli eder. İhtimaller vardır, belki de sadece ihtimalken güzel.

Ama ihtimaller vardır.

Onlar oradadır.

Var olduklarını bilmek refaha ulaştırır.

Gerçekleşmeme ihtimali tamama yakın olsa bile, bir ihtimal vardır. Ve o ihtimal; intihardan çekip alır.

Peki bu ihtimal -veya ihtimaller- elimizden alınırsa, ne yaparız?

Mahvolmak kelimesini bir kere daha araştırırız öncelikle. Hayat damarlarımızı kökünden kesenin boş gayesine yine onun gibi boş bakışlarla karşılık veririz. Boşuzdur artık çünkü, başka türlü bakamayız; bomboşuzdur.

İşte tam o vakit, o bir ihtimalin, bir ihtimalin sahip olamayacağı kadar etkiye sahip olduğunu anlarız. Ona bütünüyle bir ömür feda edilmiştir, bahsedilen ihtimal ortadan kalksa dahi bu defa ölüm feda edilir.

İhtimaller fedakarlık ister, zaten biz de onlara karşı oldukça cömert davranırız. Bunca emeğe rağmen ihtimal gerçekleşmeyi bırak, ihtimal olma vasfından çıkıp tamamen bir hayal halini alırsa koskoca bir boşlukta kulaç atmaya başlarız.

Çok değil, az bir süre sonra da haybeye kulaç attığımızı idrak eder, onu da yapmayı bırakırız ki bu artık bir hiç olduğumuzu düşünmenin başlangıcıdır.

Kısa sürede o ihtimalin yerini dolduracak başka hedefler veya uğraşlar getirmezsek hayatımıza, derin bir sıkıntı haline düşeriz.

Başıboşluk hissi, hedefsizlik, amacını kaybetme ve yönsüzlük insanı intihara iter.

Her şey bir yana, bugüne dek o ihtimalin gerçekleşme umuduyla veya gerçekleşmesi için yaşadığımızı düşünürsek haliyle o ihtimal son bulduğunda yaşamımıza da son vermek isteriz.

Ama bu hayattan böyle ayrılmamalı.

Hedefler şaşmamalı, ihtimaller sarhoş olmalı, bu dünyaya bir zafer daha kazandırmalı.

Böyle ölmemeli. İhtimaller için yılmamalı. İhtimal değilse ihtimal haline getirmeli, olmuyorsa oldurmalı. Elimizden alınsa bile bir umut aranmalı. Tekrar kazanmalı. Canla başla mücadele etmeli, umutlar öleceğine vazgeçmeler ölmeli, pes etmeler intihar ettirilmeli.

İhtimalleri korumalı.

Koruduğumuz için de pişmanlık duyulmamalı.

Benim için bu denli önem arz eden ihtimalleri koruduğumdan dolayı Hakan'a karşı suçluluk duymamam veya pişman olmamam gerektiğini kendime hatırlatıp yüzüne baktım; ama nasıl baktım ben bile bilmiyorum. Az kalsın az önce ihtimallerim, ardına bir sürü anlam yüklediğim ihtimallerim şımarık kızın teki yüzünden elimden alınıyordu. Bunu düşünmek dahi istemedim. Heyecanımı zaten sindirememiştim, şüphe uyandırmam an meselesiydi.

Keyifsiz yüzüyle ayağının ucundaki yastığa baktı ve birden gevşekçe güldü. "Aklında nasıl fanteziler kurdun cimcime?" diye sordu yüzüme bakıp. "Fazla abartmamış mısın?"

TAKINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin