Uyku

2.1K 68 4
                                    

        Yatağımdan sıçrayarak uyandım. Kendime gelmem dakikalarımı almıştı, ter içinde ve nefes nefese kalmıştım. Birkaç dakika daha bekledikten sonra pencereye baktığımda havanın daha aydınlanmadığını fark ettim, saate baktığımda daha sabahın üçünü gösteriyordu. Her şeyi  yavaş yavaş anlamaya başlamıştım. Korkunç bir kabus görmüştüm ve hala onun etkisindeydim. Ama o kadar berbattıki kalktıktan sonra çarşafımın  buruş buruş olması bile bunun göstergesiydi. Biraz da ayakta bekledikten sonra odamdan çıkıp yavaş adımlarla banyoya gittim yüzüme soğuk su vurduktan sonra mutfağa gitmek için merdivenlerden indim. Sessiz olmalıydım bu saatte annem büyük ihtimalle uyuyordu ve beni duyması ona tüm kabusu anlatamama sebep olacaktık ki şuan tek kelime edecek halde değildim. Mutfağa vardığımda  büyük bir bardağa su doldurdum, yarısını içip kalan yarısını boşalttıktan sonra tezgaha yaslanarak ayakta durmaya çalıştım.Kafamı eğip  gözlerimi kapattığım anda  kafamın içine  binlerce görüntü doğmaya başlamıştı  o da yetmezmiş gibi başımda inanılmaz bir ağrı hissediyordum. Bu zamana kadar beni bu denli etkileyen bir  kabus görmemiştim. Doğrusu küçüklüğümden beri hiçbir zaman güzel bir rüya da görmemiştim ama bu kadar acıyı ve korkuyu yoğun hissettiğim bir kabusta olmamıştı.  Bu bu o kadar gerçekçiydi ki korkusunu hala içimde hissediyordum.

        Kafamı kaldırdığım anda çığlığı basmıştım. Annem karşımda dikilmiş meraklı gözlerle bana bakıyordu. Bağırmamdan o da korkmuş olmalı ki bir iki adım gerilediğini farketmiştim. 

“Ah anne sen miydin? Korkuttun beni.” dedim, elimi kalbimin üzerine koyarken. 

“Çisem sende beni korkuttun. Tabiki de benim evde senden ve benden başka yaşayan biri mi var? Ayrıca bu saatte tezgaha dayanmış uyuyor muydun sen? Olası bir uyurgezerlikle karşı karşıyasam bilmek istiyorum." Anneme rüyamdan bahsedemezdim. Şuan o kadar bitkin ve yorgundum ki sadece yatağa gidip kalan dört saatimi uyuyarak geçirmek istiyordum. 

“Ne uyur gezerliği? Sadece  çok susadım ve su içmek için mutfağa inmiştim kusura bakma seni uyandırdığımı farkında değildim.”

“Hayır beni sen uyandırmadın bende susadığım için mutfağa inmiştim zaten iyi misin? Yüzün çok solgun görünüyor?”

Demek ki sadece bok gibi hissetmiyordum ayrıca öyle görünüyordum. Ne güzel ama yarın okullar açılıyor ve ben mosmor göz altım ve solgun yüzümle okula gidecektim.

“Sabahın köründe kim güzel görünebilir anne ki benden bahsediyoruz? Uyumayı çok sevdiğimi bilirsin.”diyerek geçirştirmeye çalışıyordum durumu.

“Evet sanırım haklısın bıraksam bütün günü uyuyarak geçirebilirsin bunu nasıl yapıyorsun anlamıyorum.” demişti gülerek sanırım şimdilik annemi bu idare edebilirdi ama hava aydınlanıp uyandığımızda yine bok gibi  gözükürsem bunu anneme açıklamak biraz zor olacaktı.

“Yetenek meselesi tatlım. Her neyse bu çok iyi yaptığım uyuma işi yarım kaldı şimdi yüksek müsaadenizle odama çıkmak istiyorum” Yüzüme sahte bir gülücük kondurmuştum ve evet anne tehlikesini de atlatabilmiştim.

Ben yukarı çıkarken annem arkamdan "İyi uykular canım diye seslenmişti." Annem bana düşkün biriydi ama bu son 3 4 yıldır daha fazla artmıştı. Nedeniyse aslında çok açıktı babamın ölümünden dolayı kendini yanlız hissediyordu. Ben de  o zaman 13 yaşında  ergenliğe yeni yeni giren biri olduğum için acısını fazla yoğun  yaşamıştım. Bilinen bir durum babalar ve kızları, aralarında ki bağlar falan bunları kaybetmek acı çok acı bir şeydi ama bu durum artık hafiflemişti. Yani babamı unutmamıştım  ama acısını artık hissetmiyordum tuhaf ama evet artık daha iyiydim . Odama vardığımda yatağım kırışmış halde beni bekliyordu. O rüya daha doğru kabustan sonra nasıl uykuya dalacağımı bende bilmiyordum ama bir sağa bir sola dönerek güneş açmaya başladığında gözlerimi kapatmayı ve derin bir uykuya dalmayı başarmıştım.

 

 

 

Şeytan ve Melek- "Masum Aşk   #Wattys 2015 "Onde histórias criam vida. Descubra agora