Yabancı

902 36 2
                                    

  Akşamımız çok eğlenceli geçmişti, annemle Ayça'yı tanıştırmıştım, oturduktan biraz sonra da yemek yemeye başlamıştık. Masada da iyi vakit geçirmiştik. Bir ara Ayça kaza olayını açınca, annemin yüzü biraz düşmüştü ama bu normal bir şeydi sonuçta kızı 2 hafta nedensizce komada yatmıştı. Ayça'nın çok meraklı bir kız olduğunu kaza konusunu kapatmayınca anlamıştım. Bana "Sen kazanın yakınında değilmişsin ben öyle duymuştum neden etkilenmiş olabilirsin ki?" diye yine bir soru sormuştu.

Biraz duraklamıştım çünkü yemekte böyle bir soru beklemiyordum. "Bilmem doktorlar psikolojik olmuş olabilir demişti öyle değil mi anne?"  dedim. Bugünlerde cevap verirken anneme çok sığındığımı fark ettim.

"Evet, ama önemli olan şuan senin burada olman Tanrı şahidim ne kadar zor 2 hafta geçirdiğimi bir ben bilirim." dedi yüzündeki üzüntüyü saklayamayarak.

       Ayça durumu anlamış olacak ki yani annemin üzüldüğünü , gece sonuna kadar konuyu bir daha açmadı. Yemeklerimizi yedikten sonra anneme sofrayı toplaması için yardım etmiştik. Sonra benim odama çıkıp film izledik, gelmediğim günlerin dersleri için bana yardım etmişti. Oldukça iyi bir öğretmen olma potansiyeline sahipti çünkü benim gibi matematiği sevmeyen ve anlamakta zorluk çeken bir kıza matematik anlatabilmişti. Saat akşam 10 gibi babası Ayça'yı almaya gelmişti. Ayça gibi babasıda sıcak kanlı ve iyi bir insana benziyordu. Gençte biriydi, yani en fazla 35-40 yaşları arasında biriydi. Bildiğim kadarıyla Ayça'nın annesi doğum sırasında vefat etmişti. Ne kadar acı annesini hiç tanıyamamıştı. En azından ben babamla geçirdiğim çok güzel anılara sahiptim. Bu cidden üzücüydü. Ayça'yla babası gittikten sonra anneme bulaşıkları yıkarken yardım etmiştim. Annem birden bana dönüp "Yarın doktora gidiyorsun değil mi? Çisem." diyerek ani bir hatırlatmada bulunmuştu ki doğrusu alışverişenten sonra tamamen aklımdan çıkmıştı. Aklıma Suat denilen adamdan hoşlanmadığım gelmişti. Evet bana ya da anneme karşı elle tutulur herhangi bir zararı olmamıştı ama duygular? Hissettirdikleri? İste o taraftan bakınca o adamda yerinde olmayan bir şeylerin olduğunu anlayabiliyorsunuz ama doktora gitmezsem anneminde dilinden de  kurtulamazdım. 

"Doğrusu unutmuştum ama yarın okul çıkışı giderim."  dedim umursamaz davranmaya çalışarak.

"Lütfen aksatayım falan deme, Suat beyin telefon numarası bende var gerekirse arar ve sorarım bunu bana yaptırmayı zorlama tamam mı?"

"Anne giderim diyorsam giderim." dedim sinirli bir şekilde ama sinirimin nedeni annemin gereksiz ısrarı değildi hatta o konuyu anlayışla bile karşılayabiliyordum.  Ne diye annemde Suat beyin özel telefonu vardı ki? Yani evden çıkarken anneme bir kart verdiğini görmüştüm ama iş yeri telefonu olduğunu düşünerek üsteleme gereği duymamıştım. Acaba her hastasının yakınlarına bu kadar ilgiyle davranıyor mudur diye merak etmiştim.

"Bu arada kendine iyi bir arkadaş edinmişsin Ayça iyi bir kıza benziyor, tatlı dilli, samimi."

"Evet öyledir."

"Arkadaş edinmene sevindim Çisem cidden."

"Bilmez miyim anne? Bilmez miyim."

Bulaşıklar bittikten sonra bugün için anneme teşekkür edip odama çıktım. Saat 11 olmuştu biraz kitap okuyup uyuya kalmıştım, bir ara annemin yatarken üzerimi örtmeye geldiğini hatırlıyorudum. Sonrasında kendimi uykunun huzur veren kollarına bırakmıştım.

Koşuyordum, nefes almadan, dinlenmeden, nereye gittiğimi bilmeden koşuyordum. Etraf karanlık ve soğuktu. Yolumu görmemi sağlayan tek şey cılız ay ışığından başka bir şey değildi. Nereye gittiğimi bilmiyordum ama birinden kaçıyordum. Kimden kaçtığımı da bilmiyordum ama her kimse bana yaklaşıyordu.  Arkama bakamıyordum, korkuyordum. Bir ara ayaklarım takıldı ve yüz üstü yere kapaklandım. Ellerim, ayaklarım ve üzerimde ki geceliğim, her yerim çamur olmuştu. Bulutlardan kurtulan ay ellerimi görmemi sağlamıştı, ellerimde çamur dışında kan izi de vardı. Bu benim kanım değildi. Şok olmuş, orada ellerime bakar şekilde donup kalmıştım. Ama arkamdan gelen ayak sesleri giderek çoğalıyordu. Ayağa kalktım. Ciğerlerimin isyanını duymamaya çalışarak koşmaya devam ettim. Kimden kaçıyorsam bir kaç adım arkamdaydı artık. Hissedebiliyordum ve ölesiye korkuyordum. üzerimde ki beyaz gecelelikte nereden gelmişti ve ben gecenin bu saatinde çamur ve kanlarla dolu bu yerde ne arıyordum? Arkamdan gelen ayak seslerine 

Şeytan ve Melek- "Masum Aşk   #Wattys 2015 "Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin