Şubat 2009...
Elinde kahve fincanı ile masada yakın arkadaşını bekliyordu. Bu kafe ikisine de yakın diye gelelim demişti Sıla ama geldiğine pişman olmuştu. Bir mekanın renginden dizaynına kadar insan psikolojisini etkilediğini biliyordu çünkü. Daha çok genç olmasına rağmen çok iyi bir psikolog olmuştu . Yeşim ile de mesleğinin ilk yıllarında tanışmışlardı. Ve sonrası etik olmasa bile samimi bir arkadaşlık olmuştu, yaş farkına rağmen...
Kapıdan titreyerek içeri giren Yeşim, sıcak ortamın vücudunu uyuşturduğu hissi ile gülümsedi . Cam kenarı masalardan birinde uzun boylu esmer güzelini görünce oraya ilerledi. Masaya otururken söylenmeyi de ihmal etmedi.
"Dondum! Neymiş bu kadar önemli konu Sıla hanım(!)"
Sıla karşısında ki kıza gülümseyerek baktı. Az sonra isteyeceği şeyi kabul etmeyebilirdi ama denemekten başka çaresi yoktu. Az biraz yapılan sohbetin ardından Sıla kendinden emin bir şekilde konuştu
"Yeşim, bir hastam var, daha çok genç. Yetimhaneden yeni ayrıldı; bir işe ve kalacak bir yere ihtiyacı var. Aklıma sen geldin."
Yeşim arkadaşının karın ağrısını şimdi anlamıştı. Bir kaç saniye düşündü sonra sordu
"Yaşı ve eğitim durumu ne?"
Sıla karşısındaki kıza umutla baktı
"18 yaşında, lise mezunu, ama üniversite sınavına girecek"
Denize psikolojik anlamda yapabileceğini yapmıştı. Ama küçük kızın yaşadıklarından sonra tek başına bırakmamıştı hayata.
"Şirkete eleman alışı ile Ali abim ilgileniyor. Ben onunla konuşup sana haber veririm olur mu?"
Ardından devam edip durmuştu sohbet. Akşam üstü ikili beraber çıkıp gittiler Alinin yanına. Alinin pek gönlü olmasa bile tamam gelsin uygun pozisyon bulalım demişti.
Sabah erken saatlerde Sılanın giydirdiği elbise içinde heyecanla titriyordu Deniz. Bu elbise içinde hiç mi hic rahat değildi. Ama Sıla zorla giydirmiş şık ve resmi olmalı demişti. Şık, resmi ve fazla güzel olsa bile rahat edememişti Deniz. Yarı çıplaktı resmen.
"Sıla, çıkarıyım şunu ne olur?"
Kendisine abla veya hanım demesini yasaklamıştı Sıla. 'Biz arkadaşız bana Sıla de' demişti. Zor da olsa buna alışmıştı Deniz.
"Denizcim lütfen, bak bu ilk görüşme, ilk izlenim demek, lütfen tatlım bügünlük idare et sonra sana daha uygun şeyler giyersin tamam mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Yanıyor!
General FictionUğruna öl deseler düşünmeyecek kadar seven bir kadındı Deniz. Ama ölmekten beter edildi. Sevdiğinden ayrılırken ondan bir parça kalsın istemişti. En güzel parçayı aldı, oğlunu, Baranı.. 'Akşam üstü kucağında oğlu ile oturmuş karşısında ki denizi...
