yirmi bir

123K 7.1K 1.9K
                                    

[Camila Cabello - Havana]

Medya:AnlamsızŞeylerVol18

Bu bölüm MesedMuhumayeva ninjama ithafendir.❤

💬

Irmak: Sor bakalım bu benim şeyimde mi ımm umurum!

Kimliksiz: Her zamanki gibi umurumda değil diyorsun ama

Kimliksiz: Umurunda olmaması umurumda değil!

Kimliksiz: O ne saçma bi cümle oldu öyle.

Irmak: Baya.

Kimliksiz: Konuyu değiştirme. O puştla konuşmayacaksın.

Irmak: Pardon?

Irmak: Kimle konuşup konuşmayacağımı sana soracak değilim.

Irmak: Ayrıca çocuğun ne puştluğunu gördün?

Mert'i savunduğumdan değildi ama haksız yere çocuğa ithamlarda bulunması hoşuma gitmemişti.

Kimliksiz: Sınıfa geldiğinden beri seninle muhatap olma peşinde bu da onu pekâlâ puşt yapar!

Irmak: Sen nereden biliyorsun bunu?

Kimliksiz: Bu önemli değil.

Irmak: Benim için önemli! Cevap ver nereden biliyorsun?

Kimliksiz: Dershane de bir tanıdığım var ondan biliyorum oldu mu!

Demek küçük ajanın dershane de bu güzel bir ipucu. Sen hep böyle sinirlen de ağzından laf alayım ben niha.

Irmak: Oldu.

Kimliksiz: Son kez söylüyorum muhatap olma!

Irmak: İstediğim kişiyle muhatap olurum, sen buna karışamazsın!

Irmak: Ya kendine gel yada saçma sapan kıskanma triplerine girip bana yazma!

Telefonu kitleyip cebime attım. Birkaç dakika sonra evimin olduğu durağa geldiğimizde indim. Eve girip kendimi koltuğa saldım. Biraz dinlenip saati geldiğinde Işıl'ı almaya gittim. Son günlerde Işıl'ın gözlerini yaşartacak performanslar sergiliyordum ama iyi oluyordu kafa dağıtıyordum.

Eve geldiğimizde geçen seferki yumurta faciasından sonra dışarıdan pizza söylemiştim. Zenginliq.

Annemler gelene kadar kardeşimin ödevlerini yapmış televizyon izlemiştik. Onlar geldiğindeyse yemek yiyip salona geçmiştik. Annem meyve dolu tabağı almış, ikimizin oturduğu üçlü koltukta onları soyuyordu. Babam her zamanki yerini almış yanımızdaki tekli koltuğa oturmuştu. Işılsa yere sehpanın dibine oturmuş, vücudunun yarısı sehpanın üzerinde kalacak şekilde yayılmıştı.

Ve ailecek O Ses Türkiye'yi izliyorduk.

Annem soyduğu elmayı dörde bölerek hepimize uzatmış son parçayı da kendine bırakmıştı. "Işıl derslerin nasıl annecim?"

Oh bu sefer küçükten başlanmıştı sorguya.

Işıl yayıldığı yerden toparlanıp heyecanla konuştu. "Hepsi pekiyi anne. Bugün öğretmenimizin sorduğu soruyu bi tek ben çözdüm diye öğretmenim bana kurdele verdi. Hemde pembe."

Pembe kurdele mi? Hala var mı onlardan ya? İlk okul bebesi nolcak. Lise de görcem ben seni.

Annem uzanıp kafasını öptü. "Aferin benim minik tavşanıma."

KİMLİKSİZ | Texting ✔Where stories live. Discover now