kırk altı

110K 7.5K 2.2K
                                    

[Temas - Gölgeler ve Sessizlik]
*dinleyerek okuyun*

Medya:Anlamlı♥

Bu bölüm bayanlolip0p ninjama ithafendir.❤

💬

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

💬

Malum konuşmanın üstünden iki gün geçmişti ve bu süre zarfında ne bir mesaj atmış, ne de aramıştı. Engeli bile kaldırmamıştı! Kaldırsaydı en azından sövme bahanesiyle yazardım. Ama oda yoktu. Annemin sesini bastırmak istercesine valizi merdivenlere vura vura indirdim. Montumu giyip, şapkamı taktım ve hazır bir şekilde beklemeye başladım. Bugün pazar olduğu için hepsi evdeydi ve havaalanına kadar bana eşlik edeceklerdi. Bu düşünceli tutumları gözlerimi yaşartacak (!) türdendi.

Işıl bir köşeye oturmuş şuan bana yavru köpek bakışları atıyordu. Gitmeme üzülenin o olacağını düşünmezdim ama tablo bundan ibaretti. Babam fazla yorum yapmıyordu ama içten içe onun da bana kızdığını biliyordum. Sadece annem gibi çeneye vurmuyordu.

Gitmeyi kabullenmeme rağmen annemin hala susmayışını anlamıyordum. Sanki adam öldürmüştüm de sürgün ediliyordum.

"Yok yani yok! Bir insan da bir gram sorumluluk olmaz mı? Bizde kızımız üniversiteye gidecek diye bekliyoruz. Nerdee? Aklı fikri hovardalıkta."

Daha fazla kayıtsız kalamadım. "Anne yeter! Gidiyorum işte daha ne istiyorsun?"

"Hiç öyle sesini yükseltme küçük hanım! Madem ders çalışıp üniversite okumuyorsun, gidip çalışma adabını öğreneceksin."

Cidden tek derdinin bu olduğuna inanamıyordum. Benim hayatımı, kendi istediği şekilde yaşamamı istiyordu ama öyle bir dünya yok. Ben istediğim gibi yaşayacaktım hayatımı!

"Evet köye gidip çok güzel bir çalışma adabı öğreneceğim; fındık toplayarak!"

"Heh işte okumazsan ne olacağını öğrenmiş olursun."

Göz devirdim. "Oku, oku, oku! Yeter be! Size okumadan da adam olunacağını öğretmediler mi? Tamam ben kadın olacağım ama konumuz bu değil. Okumam şart değil benim, okumadan da kendi mesleğimi yapıp paramı kazanabilirim."

Annem bana yandan bir bakış attı. "Sen öyle san."

Sinirle elimi sıktım. "Evet anne, öyle sanıyorum!"

"Bak kızım ben senin iyiliğini düşündüğüm içi..." derken içimi yakıp kavuran hırsla sözünü kestim.

"İyiliğimi düşündüğün için dimi?! İyiliğimi düşündüğünüz için yapıyorsunuz her şeyi! İyiliğimi düşündüğünüzü söyleye söyleye ağzıma sıçtınız! Düşünmeyin! Siz böyle düşünecekseniz benim iyiliğimi falan düşünmeyin! Anne bak bana, iyiliğimi düşünsen ben bu durumda olur muydum? Şuan sence iyi miyim? Mutlu muyum? Ha? Bak bana! On sekiz senedir bir kere bile düşüncelerime saygı göstermediniz. Irmak hep haksız dimi? Irmak hep saçmalar dimi? Öyle değil işte! Duydunuz mu? Değil! Ben hep size yetmek için uğraştım bunca sene. Sizin bir dediğinizi iki ettim mi? Ettim ama çok az tamam mı? Siz hep o gözde çocuğunuzla ilgilenirken ben tek başıma başardım bir şeyleri, başaramasam bile en azından denedim, çabaladım! Neden üniversiteye gitmek istemediğimi sordunuz mu hiç? Neden isteyerek değil de birilerinin zorlamasıyla ders çalıştığımı? Neden kütüphanedeyim diye size yalan söylediğimi? Hiçbirini sormadınız! Çünkü benim ne düşündüğüm de, ne hissettiğim de umurunuzda olmadı hiçbir zaman. Ben istemiyorum anne! Üniversiteye gitmek istemiyorum. Senin istediğin o şehir dışındaki üniversite de okumak istemiyorum. Ben köye gitmek de istemiyorum. Ben sizinle aynı evde kalmak, vakit geçirmek istiyorum! Ama çok şey istiyorum değil mi? Tamam. Öyle olsun. Gideceğim. Anneannemin yanına gideceğim ve bir daha İstanbul'a dönmeyeceğim! Siz de ben gittikten sonra kına mı yakarsınız, parti mi verirsiniz ne yaparsanız yaparsınız artık umurumda değil. Şimdi havaalanına gideceğim ve siz benimle gelmeyeceksiniz. Senelerdir yeterince vedalaştık zaten."

KİMLİKSİZ | Texting ✔Where stories live. Discover now