elli sekiz

105K 6.4K 2.4K
                                    

[Sufle - İçinde Aşk Var]

Medya:AnlamsızŞeylerVol47

Bu bölüm meyveci ninjama dimple9_ ithafendir.❤

💬

"Irmak!"

Uzaktan bağıran sesini umursamadan ayaklarımı uçurumdan sallandırmaya devam ettim. Sonunda bulmuştu beni beyefendi. Beni benden iyi tanıyan ondan beni daha erken bulmasını bekliyordum ama neyse, sonuç olarak gelmişti. Ayak seslerinden anladığım kadarıyla 3,4 adım gerimde duruyordu. İntihar edeceğimi falan düşünmemiştir inşallah. Eğer öyle bir şey düşündüyse beni bu zamana kadar hiç tanımamış demektir.

Çünkü ben Allah'ın verdiği canı alacak kadar şeytana teslim etmemiştim aklımı.

"Irmak..." diye mırıldandıktan sonra rahat bir nefes verdiğini duydum. Yav sen sevgilin için endişelendin mi? Endişeden geberesice!

Ben hala ona bakmazken o gelip yanıma oturdu ve benim gibi ayaklarını uçurumdan aşağı sarkıttı. İyi bari intihar edeceğimi düşünmemiş, öyle düşünseydi 'dur yapma' klişelerine girerdi ama o bunu yapmak yerine yanıma oturmuştu. Bizde de iyi göt vardı he uçurumun kenarında oturuyorduk.

Şurdan düşsek ne gülerdim.

Tabi gülebilecek durumda olursam.

"Kaç saattir seni arıyoruz haberin var mı?!" Cevap vermedim. Buraya öğlen 3 gibi gelmiştim ve şuan saat yanılmıyorsam gece yarısını bulmuştu. Bu saatte kadar aldığım on lahmacunu da sinirden gömmüştüm. Mide fesatından öteki tarafa gidersem mezarıma 'sevgilisi sonu oldu' yazdırın...

Gökyüzündeki yıldızlar ve şehrin ışıkları bizi aydınlatıyordu. "Neden haber vermeden geliyorsun buraya? Hem kaç saattir oturuyorsun sen burada?" Eliyle yanağıma dokundu, anında kendimi geri çektim. "Buz gibi olmuşsun," derken ceketini çıkardı ve omuzlarıma bıraktı. Şuan çok ısındım teşeke.

"Irmak konuşsana!" Sesini yükselttiğin de ruhsuz suratımla ona döndüm. Gözlerinden anlaşılıyordu telaşlı ve endişeli olduğu, sesini yükseltişi bundandı.

Ona boş bir bakış atıp tekrar önüme döndüm. Karşındaki kudururken konuşmamakta ayrı bir zevkli oluyormuş he.

"Güzelim neden konuşmuyorsun benimle?"

Az önce bağırıyordu, şimdi güzelim diyor. Bu şey değil mi ya; ikizler burcu!

Neyse sormam gereken bir hesap vardı, konuşmalıydım. "Bilmem. Bugün seni sarışın bir yellozla sarılırken gördüğüm için olabilir mi?"

Bak yine sinirlendim. Ah nasıl o çiyan saçlarını tutup yolmamıştım ki. Yolup Asaf'a yedirmemiştim. Asaf'ın çenesini kırıp o yellozun ağzına tıkmamıştım. Yapmam gereken buydu ama ben ne yapmıştım? Sessiz sedasız bir şekilde geri dönmüş ve uçurumuma gelmiştim. Çünkü yorulmuştum artık. Asaf'a karşı tam oturmayan duygularımdan, sürekli benden gizli yaptığı işleri öğrenmekten...Kafa dinlemek için uçuruma gelmiştim ama biraz fazla abartmışım galiba kıçım dondu lan kaç saattir buradayım ben?

"Ne sarışını? Irmak ne diy..." derken ona attığım kızgın bakışı görüp sustu. Beş saniye sonra yeniden konuşmaya başladı. Jeton köşeli tabi. "He sen Gigi'yi diyorsun."

Hayretle ona döndüm. "Hee onu diyorum! Allah'ım bir de ismini söylüyor ya! Asaf seni boğmamı istemiyorsan çekil git gözümün önünden!"

Gülümsedi. "Onun için mi kaç saattir ortalıklar da yoksun?"

"Yoo. Uçurum manzarasını izlemeye geldim. Saatin nasıl geçtiğini fark etmemişim. Sende boşuna zahmet ettin buraya kadar gelmekle, ne me lazım seni bekleyen bir cici kız falan vardır sen onun yanına git en iyisi."

KİMLİKSİZ | Texting ✔Where stories live. Discover now