KİMLİKSİZ | Texting ✔

altmış beş

[Umut Timur ft. Can Yüce - Gönül Koyma]

Medya:AnlamsızŞeylerVol51

Bu bölüm pikachulupasta ninjama ithafendir.❤

💬

Ömercim Asaf: Gel sevgiline bak biraz ne hayırsız sevgilisin sen?

Irmak: Lan sabahtan beri matematik çözmekten beynim uyuşmuş, bir de seni çekemem.

Ömercim Asaf: Matematiği sevgiline tercih edecek değilsin herhalde.

Irmak: Tabiki de değilim, bu da soru mu?

Ömercim Asaf: İyi o zaman hadi bize gel. Sabahtan beri açım.

Ömercim Asaf: Yemek yap bana kadın!

Irmak: He ayağını kırdım yetmedi bir de zehirleyeyim.

Ömercim Asaf: Doğru...

Ömercim Asaf: Gel, lahmacun söyleriz.

Irmak: Tamam geliyorum.

Ömercim Asaf: Ulan şu lahmacunu başta nasıl söylemedim ben aklıma tüküreyim.

Mesajına gülüp telefonu kitledim ve cebime attım. Altımda kot pantolonum, üstümde beyaz baskılı tişörtüm vardı. Kot ceketimi de giyip aşağı indim. Kapıyı kilitleyip çıktım. Bugün çarşambaydı. Annemler gideli 3 gün olmuştu. 4 gün sonra geleceklerdi. Büyük teyzemin yedisinin çıkmasını beklemişlerdi. Bende üç gündür evde ders çalışıyordum. Dershanedeki hocalarla laf dalaşına girmektense evde kendi başıma çalışmak daha iyiydi. Üç gündür Asaf'ın 'sen kırdın sen iyileştir' adı altında attığı mesajlarına maruz kalıyordum. Nihayet beni evden çıkaracak sihirli kelimeyi söylemişti. Sınava 2 ay kalmış ben Leyla gibi takılıyordum. Az önce Leyla mı dedim ben kendime?

Öğk.

Asafların evine geldiğimi fark edince zile bastım. Az buçuk heyecanlandım he, ilk defa evlerine geliyordum. Kapı açılmadığın da bir kez daha zile bastım. Telefonum çalmaya başladı. Ekrana baktığımda Asaf'ın aradığını gördüm.

Cevapladım. "Kapıyı açmayı düşünüyor musun?"

"Ben kapıya gelene kadar sen evin etrafını dokuz kere turlarsın. Paspasın altında anahtar var, onunla aç kapıyı."

Eğilip paspasın altından anahtarı alırken homurdandım. "Gerçekten mi? Paspasın altı mı? Bundan daha iyi 'gel evimizi soy' mesajı veremezdiniz herhalde."

"Gülüw farkındaysan güvenlikli bir site de oturuyoruz, yabancıları içeri sokmuyorlar. Üstelik akşam bizimkiler gelince anahtarı oradan alıyorlar."

Kapıyı açarken göz devirip telefonu kapattım. İçeri girip ayakkabılarımı çıkardığım da salon olarak tahmin ettiğim yere girdim. Ve koltukta iki seksen uzanan Asaf'ı gördüm. İçeri girdiğimi görünce telefonu yanına bırakıp gülerek bana dönmüştü.

Salon kahverengi ve krem tonlarındaydı. Gayet sade ve güzel dizayn edilmişti. Asaf televizyonun karşısındaki üçlü koltukta oturuyordu. Bende hemen çaprazındaki tekli koltuğa oturdum.

"Evime hoş geldin, güzelim."

"Hoş buldum."

Telefonun da bir şey yapıp bana uzattı. "Hadi ellerinle bize lahmacun söyle."

Gülerek uzattığı telefonunu aldım. Tuşlar kısmına kendisi girmişti zaten. Bende hafızamda yer edinen numarayı tuşladım. Açan kişiye 8 tane lahmacun siparişi verdikten sonra kapattım ve telefonu ona geri uzatmadım. Hazır kendi eliyle vermişken karıştırmadan geri uzatmak olmazdı.