On sekizinci yaş gününde tanımadığı numaradan gelen mesaja cevap veren bir garip genç kızın hikayesi.
Mesajı atanın kim olduğunu ve neler yaşanacağını öğrenmek ister misin?
Öyleyse okumaya başla!
*Mizah #1 (14.04.2018)
*Kısa Hikaye #1 (28.08.2018)
*...
Sabah dershaneden içeri girdiğimde Mert telaşla yanıma geldi. "Irmak, Masal iyi değil onunla konuşman lazım."
Kaşlarım çatılırken, "Noldu?" diye sordum. Sıkıntıyla omuz silkti. "Bilmiyorum gelir gelmez beni tersleyerek lavaboya gitti ve gözleri şişti. Sanırım ağlamış."
Çantamı sırama fırlattım. "Tamam ben bakarım."
Hızla aşağı indim. Tuvalete girdiğimde sabah olduğu için boş olduğunu gördüm. Kabinden gelen ağlama sesiyle oraya gittim. Kapıyı tıklattım. "Masal?"
Kapıyı açar açmaz boynuma sarıldı. Ağlaması şiddetlendiğinde ellerimi sırtına yerleştirip sıvazladım. "Şşş sarı kafam ağlama gel yüzünü yıkayalım."
Başını sallayarak ayrıldı benden. Suyu açıp yüzüne birkaç kere çarptıktan sonra peçeteyle kuruladım. Lavabodan çıkıp kantine geçtik. Su alıp içirdim. Biraz olsun sakinleştiğinde ne olduğunu sordum.
"Annemle babam," der demez yüzünü buruşturdu. "Nolmuş annenle babana?"
"Sürekli tartışıp duruyorlar," dediğinde kaşlarımı çatıp ciddi mi diye baktım. Ciddiydi. "Bunun için çeşmeye döndüğünü söyleme."
Gerçi Masal bunun için bile ağlayacak bir kızdı. Çok naif ve kırılgan biriydi. Küçücük bir şeyden mutlu olduğu gibi küçücük bir şeyde de ağlayabilirdi. Nerede o dünkü havalara uçan kız?
"Hayır. Tartışmalarına alıştım ama bu sefer durum ciddi. Boşanmayı düşünüyorlar."
"Boşansınlar kanka boşver ben seni kendi nüfusuma alırım," dediğimde buruk bir şekilde gülümsedi. "O işler öyle olmuyor Irmak."
"Oldururuz."
Başını sağa sola sallayıp elindeki pet şişeden bir yudum daha aldı.
"Üzülme sarı kafa. Sizinkiler bi dargın bi barışık yaşamaya alışkınlar. Görürsün iki güne düzelirler. Bu dengesizliğinin sebebi ne sanıyorsun? Annenle baban işte bak sen bile onlara çekmişsin."
"Hadi onları anladım da benim ne dengesizliğimi gördün?"
"Dün sevinçle üstüme atlayan kız bugün üstüme sümüklerini boşaltıyor da ne bileyim bana biraz dengesiz gibi geldi." Şakasına ona takıldığımda sümüğünü çekip gülümsedi. "Benim sümüğüm yok bi kere."
"Dedi şuan sümüğünü çeken kız." İkimizde güldüğümüzde elimdeki peçeteyi suratına atarak burnunu silmesini söyledim. Bugün de ağlayan birini üç kere güldürerek sevap point kazanmıştım.
Konuşa konuşa ilk dersi bitirmiştik. Ailesinin boşanacağına ihtimal vermiyordum. Tamam normalden fazla tartışıyor olabilirlerdi ama ikisi de yıllardır birbirlerinden kopamamıştı. Bu saatten sonra da kopmazlardı. Yada benim temennim bu yöndeydi. Teneffüse girdiğimizde zorla kolundan tutup sınıfa çıkardım. Eve gitmeyi düşünüyordu ama evde tek başına kalıp aklında kötü senaryolar kurup depresyona girmesini istemiyordum.
Türkçe dersi başladığında dinlemek istemediğim için telefonu alıp kafamı sıraya gömdüm. Sıranın altından Piano Tiles oyununu açıp oynamaya başladım.
Evde sesi açık bir şekilde oynuyordum. Sonuçta o kadar piyano çalıyorum evdekiler de nasiplensin değil mi? Ama dershane de sessiz oynuyordum tabi.
Oyunun en heyecanlı yerinde gelen mesaj yüzünden yandım. Mesajı atan kimse benden çekeceği vardı.
Mesaj smsdendi. Bilin bakalım neden?
Tahmin etmesi zor olmasa gerek.
Gönderen: Kimliksiz
Günaydın Mika, engeli kaldırcan mı artık?
Engeli kaldırıp yazdım.
Irmak: Senin yüzünden oyunda yandım gerizekalı!
Irmak: Umarım geçerli bir sebebin vardır!
Kimliksiz: Çok geçerli bir sebebim var.
Irmak: Neymiş o?
Kimliksiz: Ee seninle konuşmayı özledim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
💬
Vee bölüm sonu.
Bundan sonra bir aksilik çıkmadığı sürece bölümler çarşamba ve pazar gelecektir.
