kırk iki

113K 6.7K 2.4K
                                    

[Anne-Marie - Ciao Adios]

Medya:AnlamsızŞeylerVol35

Bu bölüm Swag-gi ninjama ithafendir.❤

💬

Işıl bana telaşlı gözlerle bakarken kaşlarımı çatıp yanında duran Özgür'e döndüm. Elindeki peçeteyle başını tutuyordu ve büyük ihtimalle orası kanıyordu. Hemen bakışlarımı kaçırdım ve cevap bekler bir şekilde Işıl'a baktım.

"Abla içeri girelim söyleyeceğim. Özgür iyi değil! Baksana!"

"Bakamıyorum gerizekalı!"

Beni itekleyerek içeri girdikten sonra Özgür'ü de peşinden sürükledi. Kapıyı kapatıp onların ardından salona geçtim. Işıl, Özgür'le birlikte koltuğa oturmuştu ve başındaki yaraya bakıyordu. Çok anlar ya haspam.

Bana döndü. "Abla yara iyleştirme çantasını getirir misin? Kafası kanıyor bantlayalım."

Göz devirdim. "Streçleyelim istersen ha? Kızım niye annemin yanına gitmiyorsun? Belki çocuğun ciddi bir şeyi var."

"Okuldan kaçıp hemen eve geldik. Sen iyileştirirsin diye hastaneye gitmedik ama sen ona bakamıyorsun bile!"

"Neden acaba?!"

Gerizekalı sanki beni kan tuttuğunu bilmiyordu. Tamam fazla kanamıyordu ama ben uzun süre bakarsam bayılabilirdim. Hızlıca lavaboya gidip sağlık çantasını alıp salona geri döndüm. Yanlarına gidip Işıl'ı Özgür'ün karşısından kaldırdım ve ben oturdum. Bakmadan yarasını temizleyebilirdim. Garibimin nasıl canı yanıyorsa sesini bile çıkartamıyordu.

"Peçeteyle kanı silip elini indir. Bende yaranı temizleyip saracağım tamam mı?"

Özgür'e bakmadan konuşmuştum ama anlayıp, "Tamam," demişti. Peçeteyi indirdiğini gördüğümde gözümü yumup inledim. "Ah Işıl al şu peçeteyi! Koltuk kan olursa annem canımıza okur!"

Işıl hızla peçeteyi aldığında bende elimdeki pamuğa tentürdiyotu döktüm. "Özgür yaranın olduğu yeri çevir." Kafasını çevirip önüme getirdiğinde ufak ufak bakarak yarasını temizledim. Neyseki fazla derin değildi. O yüzden sorun olduğunu zannetmiyordum ama yine de bir doktora görünse iyi olurdu. Pamuğu indirip elime küçük bir sargı bandı aldım ve kafasına yapıştırdım. Tamamen yüzüne döndüğümde yüzünü buruşturup elini alnına attı.

Elini tutup aşağı indirdim. "Elleme. Çok acıyor mu?"

"O şeyi sürünce acıdı ama şimdi daha iyi Irmak abla teşekkür ederim."

Alnına dökülen siyah saçlarını yana doğru elimle taradım. "Önemli değil."

Ayakta duran Işıl'ı kolundan tutup diğer yanıma oturtturdum. "Şimdi söyle bakalım noldu?"

Işıl tedirgin bir şekilde Özgür'e baktı, sonra bana döndü. "Şey abla bizim sınıfta bir çocuk var. Böyle sınıfın en şişmanı ve en uzunu. Bir de müdürün oğlu. Bana sürekli laf söyleyip duruyor ama ben ona hiç cevap vermiyorum. Bugün sınıfa girerken yine bir şey söyledi, cevap vermediğim de bana çelme taktı. Bende yere düştüm," deyip yüzünü astı. Gardaşımla nasıl da aynı kaderi paylaşıyoruz. "Düştüğüm için sınıftakiler bana güldü. Özgür de buna sinirlenmiş gitti o çocuğa vurdu. Kocaman göbeğine bir yumruk attı, ayı Haydar susup geri gitti. Sınıftaki herkes çok şaşırdı tabi bende. Normalde kimse ona karşı çıkmaz. Hem korkarlar hem de müdür kızar diye. Haydar da buna sinirlenip ona karşılık verdi. Ben çok kızdım, durun dedim ama beni dinlemediler. Kimse de ayırmadı. Haydar, Özgür'ü sertçe itince oda düşerken kafasını sıraya vurdu. Kanamaya başladı. Çok korktuk, müdür oğlunu dövdüğümüz için kızar diye de hemen okuldan çıktık. Özgürlerin evinde kimse yokmuş bende sen yardım edersin diye bize gidelim dedim. Seni kanın tuttuğunu unutmuşum o telaşla abla kusura bakma." Sessizce dinleyen Özgür'e baktı. "O iyi dimi?"

KİMLİKSİZ | Texting ✔حيث تعيش القصص. اكتشف الآن