Bölüm-7

2.5K 466 1.6K
                                    

Yeni hayatımda benden daha kötü bir hayat hikâyesi dinlemek ve saatlerce alışveriş yapmak beni çok yormuştu. Eve gider gitmez yatmayı düşünüyordum. Hatta uyku pozisyonumu bile belirlemiştim. Yüzükoyun, eller yastık altında uyumak en güzel fikirdi. Tek sorun bir an önce evde olmaktı. Bilin bakalım ne ortalıkta yoktu. Aytekin dediğinizi duyar gibiyim. Ama ortalıkta olmayan Aytekin değildi. O şuan tam olarak otopark güvenlikçisini tartaklamaktaydı. Neden motoruma sahip çıkmadın diye.

"Ne demek bilmiyorum lan!"

Aytekin bağırıyor, güvenlik kendini ifade etmeye çalışıyordu. Çabaları amansız kalınca haliyle sinirlenen adam "Bırak lan yakamı! Ne bileyim ben senin kıytırık motorun nerde!" diye çıkıştı. Ardından Aytekin'den yediği sağ kroşeyle kendini yerde buldu. Aytekin "Senin ağzına düzerim piç" diye kükrerken yanına koşup onu adamın pekmezini akıtmaması için engellemeye çalıştım. Sadece çalışmış olacağım ki, önünde durduğum Aytekin birden kayboldu.

"Benim motoruma he kıytırık he!"

Arkamı döndüğümde Aytek adamın üzerine çullanmış, sağlı sollu yumruklarını peş peşe savuruyordu. Güvenlik bizimkinden yaşça ve bedenen büyük görünse de Aytekin'e Aytek ve deli gücü bir arada gelmişti.

Otoparka gelenlerin yardımıyla Aytekin'i adamın üzerinden alıp zor olsa da sakinleştirmiştik. Ağzı yüzü kan içinde kalan adam "Seni şikâyet edeceğim görürsün sen" diye ağzındaki kanlarla püskürünce tekrar saldırıya geçmek için bekleyen boğa kırmızıyı görünce atılsa da belinden sıkıca sararak onu engellemiştim. Gelen tehlikeyi fark eden adam tabanları yağlayınca içimden bir oh çekmeden edememiştim.

"Yürü kameralara bakacağız. Motorumu çalan piç kurusunu bulmam lazım(!)"

Yorgunluk ayakuçlarımdan beynime doğru nüfus edince "Off (!). Polise gidelim bulsunlar işte alt tarafı bir motor" diye ağzımdan kaçırıverdi. Gözlerinden alev püskürterek üzerime gelip bedenimi kendisi ile duvar arasına sıkıştıran Aytekin "Ne dedin sen !?" diye kükredi. İç sesim "Sıçtın kızım Hazal" dese de ben R yapmayı ustaca becerip "Neden daha hızlı yürümüyoruz." dedim. İnanmamış gibi bakan Aytekin'i ellerimle hafifçe ittirerek "Yani motoru bir an önce bulurduk" diye ekledim.

"Aferin. Güzel R yaptın."

Yememişti. Yurtta hep işe yarardı bu taktik ama bu tilkilere yediremiyordum onlar benden kurnaz geliyordu.

"Bir daha sakın motorumu küçümseme !"

Fazla lüks olmayan, birçok yeri dökülen bu motorun neresi bu kadar değerliydi anlamamıştım. Beynimde dönen soruyu duymuş gibi "Dayımdan yadigâr bana Fırtına" dedi düşünceye dalan Aytekin. Belki de motoru alan dayısıdır diye düşünmüştüm. Sesli düşünmüş olacağım ki "Dayım yıllar önce yurt dışında öldü. Cenazesi bile gelemedi Türkiye'ye" dedi. Sanırım bir tek dayısı vardı akrabası oda ölmüştü. Şimdi taşlar yerine oturmuş, motorun neden bu kadar kıymetli olduğunu anlamıştım.

Alışveriş Merkezinin Güvenlik Bürosuna geldiğimizde Aytekin hemen içeri girip "Otoparkınızdan motorum çalındı. Eğer bulmazsanız sizi de otoparkta ki güvenlik gibi yaparım" diye adamlara çıkıştı.

İçerdekilerden esmer olanı "Sakin olun beyefendi. Buyurun kayıtlara bakalım" dedi ve oturmamız için sandalyeleri işaret etti. Son bir saatin kamera kaydını açtı. İzlemeye başladıktan on beş dakika sonra motor yerinde dururken kimse etraf da olmamasına rağmen motor birden kayboldu. İstemsiz bir şekilde "Ciiin" diye bağırmıştım. Odada ki görevliler sırıtırken, Aytekin bana bakıp gözlerini devirerek "Ne cini şapşal kayıt kesilmiş" dedi. Yurtta sürekli cin min çağırıp uğraşmaktan tek aklıma gelen bu olmuştu.

TABUT Where stories live. Discover now