Bölüm-33

378 38 34
                                    

Merhaba, kayıplardaki yazarınız geldi. 😅 Projelerin, sınavların, sunumların içinden sıyrıldım(sadece sıyrılmaya çalıştı🤧) geldim.

Acıların bazılarının daha gün yüzüne çıkacağı bir bölüm oldu fikrimce.

Sınava gireceğim sıra okul bahçesinde ilham perilerim hücum edince yazdım bu bölümü keyifli okumalar ☺️🌿♥️

Bu arada 57K için emek veren herkese teşekkür ederim ♥️

🌿 🌿 🌿

Bizi nasıl bulmuştu? Buraya kadar nasıl gelmişti? Hangi yüzle

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bizi nasıl bulmuştu? Buraya kadar nasıl gelmişti? Hangi yüzle...

Tunç omzuma çarptığını umursamadan ileri atılarak "Hoşgeldin Bebeğim" diyerek ona sarılmıştı. Tunç bunu nasıl yapardı? Ona sarılmak... Ona "bebeğim" demek... Onun yanağına bir buse kondurmak... Bütün bunları neden yapıyordu?

"Sen buraya nasıl gelirsin, hangi cesaretle!" Diye bağırarak öne atılan Turna'yı bir şey anlamayan bakışlarıyla Timur tutmuştu. Turna avazı çıktığı kadar bağırıyor, Timur'dan kurtulmaya çalışıyordu.

Bedenimin beni zor taşıdığını hissetmiş olacak ki kolunu belime dolayan Balamir "Bu o mu?" diye kulağıma fısıldadı. Bu oydu! Hala izini taşıdığım yaramın sahibiydi...

"Sen onu öldürebilirdin! Şimdi birde çıkmış buraya mı geliyorsun?!"

Tunç sert bir yüz ifadesiyle dönüp "Ne bu celallenme küçük kız!" diye Turna'ya çıkışmıştı. Bu hamle üzerine kendisini tutan kollardan kurtulan Turna ileri atışmıştı. Onu kolundan tutup "Turna lütfen!" diyebildim.

"İçeri geçelim ve bu olayı çözelim, burda böylece durmak bir işimize yaramaz."

Yine mantık dolu bir söylemde bulunan Balamir bacaklarımı yaşadıkları zorluktan kurtarmıştı. Koltuklara geçip oturduğumuzda her şeyden bihaber olan Tunç sırayla odadaki herkese göz gezdirip "Nedir bu durum biri söylesin artık!" dedi.

"Aşkım okulda bir kaza olmuştu ondan bahsediyorlar." dedi kulak tırmalayıcı bir sesle.

Müdahale etmeme fırsat vermeden "Bu kız Hazal'ı bile isteye bıçakladı!" diye bağırdı Turna.

Tunç şaşkın gözleriyle "Ne? Nasıl yani? Hazal'ı yaralayan sen miydin?" diyerek elini beline sardığı kıza döndü, elini yavaşça geri çekerek.

Odayı eski günlerde yurtta olduğu gibi çemkirişler doldururken ellerim kontrollümün dışında kulaklarıma gitmişti. Bütün yurt anılarımın beynimde fink atmasına engel olamıyordum.

"Yeter! Evet, Simay beni bile isteye bıçakladı. Fakat onu suçlamıyorum. Yurt psikolojisini şu odadaki herkes çok iyi bilir. Bunu yapmak istemezdi, pişman olduğunu düşünüyorum." dedim yüzünde gram pişmanlık belirtisi gözükmeyen Simay'a imalı bir bakış atarak.

TABUT Where stories live. Discover now